ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, CMK madde 250 seri muhakeme usulüyle ilgili, bu maddeyle ilgili somut norm denetimi itiraz yoluyla yerel mahkeme tarafından Anayasa Mahkemesinin huzuruna taşınmıştı. Bakılmakta olan dava, resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu nedeniyle seri muhakeme usulün uygulanması amacıyla düzenlenen talepnamenin onaylanması istemidir. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi itiraz konusu kuralın 250'nci maddenin (1)'inci fıkrasının a/7 gereğince, resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, TCK madde 206 yönünden incelemiş ve anılan 9'uncu 1'inci cümlesinde yer alan "...talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda..." ibaresini, anılan 250'inci maddenin (1)'inci fıkrasının a/7 bendi gereğince, resmî belge düzenlenmesinde yalan beyan, Türk Ceza Kanunu madde 256, bu yönden Anayasa'nın 9, 38, 138 ve 140'ncı maddelerine yargı yetkisi, masumiyet karinesi, mahkemelerin bağımsızlığı, hâkimlik ve savcılık mesleğiyle ilgili maddelere aykırı bularak iptal etmişti; Anayasa Mahkemesinin 21 Mart 2021 tarih ve 2020/35 esas ve 2021 sayılı Kararı yani bu arada karar numarasını veremiyorum. Ama burada, her ne kadar gerekçede mahkemenin beraat veya düşme gibi bir karar verilmesi gerektiğine kanaat getirirse maddi hakikatin ortaya çıkarılabilmesini teminen yeni delillerin toplanmasına veya tanık dinlenmesine ihtiyaç duyarsa eylemin seri muhakeme kapsamında olmadığı kanaatine ulaşırsa talebi reddedileceği kaleme alınmakta. Fakat 9'uncu fıkrada yapılması öngörülen değişikliğin Anayasa Mahkemesinin anılan kararının içeriğini tam manasıyla karşılamaması karşısında şu anki yapılmak istenen değişikliğin yine Anayasa'nın 9, 36, 38, 138, 140 ve 153'üncü maddelerine aykırı olma ihtimali var. Bu konuya daha dikkatli yaklaşılması gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ederim.