ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - "Ben Komisyonda bir kişiye söz vereceğim. Hasan Hüseyin Bey mi konuşsun, Sinan Bey mi konuşsun?" Böyle bir şey olamaz. Zaten kendi arasında milletvekilleri söz devri yapabiliyorlar yani o bir çözüm değildir. Sizin yapacağınız şudur: Bu Tüzük'ü uygulamaktır. Bu tüzüğü uygulamak ve önergede imzası olan milletvekillerine konuşma hakkı vermektir beş dakikayı geçmemek üzere. Ha, dört dakika diyebilirsiniz, ben ona bir şey demem, o sizin yetkinizde ama bu hakkı vermek zorundasınız; üç dakika diyebilirsiniz, ona da bir şey demem çünkü o sizin yetkiniz, azamisi beş dakika, tamam.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Parti olarak sizin kaç tane önergeniz var? Bir tane. MHP'nin de var, CHP'nin de, bütün partiler için çoğul.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Efendim, parti olarak değil, biz kişi olarak diyoruz. "Önerge sahiplerine beş dakikayı geçmemek üzere..." diyor.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Yok canım, öyle değil, öyle bakamazsınız.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Sayın Başkan, üç dakika diyebilirsiniz, dört dakika diyebilirsiniz veya azami süreyi uygulayıp beş dakika diyebilirsiniz ama "Ben sadece bir kişiye veriyorum." diyemezsiniz çünkü bu tüzük öyle demiyor. Süre takdirini size bırakmış ama öbürü sizin takdirinizde değil. Siz süre için takdirinizi kullanın, biz ona bir şey demeyiz. Ha, beğeniriz, beğenmeyiz, "Beğenmiyoruz." deriz, o ayrı, o sizin yetkinizde ama sadece "Ben bir milletvekiline, bir Komisyon üyesine, imzası olan bir kişiye söz veriyorum." derseniz bu Tüzük'ü ihlal etmiş olursunuz.