AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli Komisyon, değerli hazırun; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Savunma sanayisinde güçlü olmanın yanında, üretiminde de söz sahibi olmak, kendine yetebilmek önemlidir. Dolayısıyla savunma sanayisinde en temel koşulumuz yerli üretim olmalıdır. Güçlü savunma sanayi için de gerekli olan tüm adımları atmaya, iktidara destek vermeye de hazırız. Yapılan başarılı çalışmaları da takdir ediyoruz. Fakat maalesef, bugün ordumuza gerekli önemin verildiğini düşünemiyoruz.

Askerî hastaneler 2016'da kapatıldı. Bu hastaneler askerlerimizin kendini güvende hissettiği, inandığı kurumlardı, silah arkadaşlığı hukukları vardı. Bugün askerî hastanelerin kapatılmadan önceki askerî tabip kadrosunun yalnızca yüzde 17'sine sahibiz. Osmanlı'dan beri en büyük askerlerini yetiştiren askerî okulların hâli de ortada, askerî liseler kapatıldı. Sayın Cumhurbaşkanı askerî liselere gerek kalmadığını söylemişti. Askerlik sadece bir meslek değildir ve disiplinini özümsetmek için de askerî liseler önemlidir. Harp okulları Millî Savunma Bakanlığına bağlanırken teşkilat düzeni korunmalı, hafızası yok edilmemeliydi.

Yine, Tank Palet Fabrikası, Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra kurulan fabrika da özelleştirildi. "Statü değişikliği" denildi ama pratikte özelleştirildi. Tank Palet Fabrikasının personeli ordumuzun bir parçasıydı, onlar da bir nevi askerdi; gerektiğinde dağa çıkıp araçların bakımını, tamirini orada yapıyorlardı. "Hantal" denildi, "Acil ihtiyaç var." denildi, "Finansal kaynak ihtiyacı var." denildi ama üç yıldır ortada tank da yok, aciliyet de yok, motor da yok.

Maalesef, şimdi de ordumuzun mühimmatını üreten stratejik bir kurum olan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu gündemde. Evet, ilk etapta bir özelleştirmenin söz konusu olmadığı, anonim şirket olacağı söyleniyor. Fakat birçok meslek odasının, kuruluşun belirttiği gibi diğer kamu teşekküllerinin özelleştirilme sürecinde izlenen yol izleniyor. İktidar partisi özelleştirilen birçok kamu işletmesini öncelikle anonim şirketine dönüştürüyor, bu sayede de özelleştirmeye zemin hazırlanıyor. Biz Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna yatırım çekilmesine, kaynak bulunmasına karşı değiliz. Fakat Makina ve Kimya Endüstrisi stratejik bir kurumdur, önemli bir kurumdur; özelleştirilmesine, başkalarına peşkeş çekilmesine, işçisinin, memurunun mağdur edilmesine, kazanılmış haklarının yok edilmesine karşıyız. Özellikle pandeminin, işsizliğin had safhada olduğu bir dönemde yapılan bu statü değişikliği insanları sokağa bırakmak anlamını taşıyor.

Yukarıdaki nedenlerle bu değişikliği uygun bulmadığımızı belirtmek istiyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum.