KOMİSYON KONUŞMASI

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Değerli Başkanım, önce "7'nci maddede ara vereceğim." dediniz.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Yok, bir önergem geçsin de... Aynen öyle söyledim, yani o kritik olan önerge geçsin, özelleştirmeyle ilgili. Sizin, esasında buradaki bütün partilerin kaygılarını gideren madde. Doğru mudur? Hisse senedi satılmasın, işte, menkulleri satılmasın, gayrimenkulleri satılmasın, devredilmesin; onunla ilgili önerge geçsin, ondan sonra ara verelim.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Değerli Başkanım, siz "7'nci maddede ara vereceğim." dediniz.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Önerge geçtikten sonra dedim.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Yani 8'e geçmeyecek misiniz?

BAŞKAN İSMET YILMAZ - 8'i bitirip ara vereceğim.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Ama öyle demediniz Başkanım. Değerli Başkanım...

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Peki, arayı sizin talebinize göre 7'yi geçtikten sonra verelim.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Öyle dediğiniz için diyorum Başkanım ben, hatta 6 dediniz, 7'ye opsiyon tanıdınız, ona da bir şey demiyoruz böyledir diye.

Şimdi, arkadaşlarımız, sabrını aşmadan az konuşmak istiyoruz; biz avukatlar çok konuşuyoruz, az konuşalım.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Bak, sendikacılar da bekliyor dediği gibi, onlara da söz hakkı vereceğiz yani müsaade ederseniz.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Avukatlar olarak çok konuşuyoruz, az konuşalım diye çabalıyoruz. Bizi çok konuşturmayın yani Sayın Başkana izah ettim, çok ayrıntıya girmek istemiyorum Sayın Başkan biliyor.

Sayın Başkan, Değerli Bakan Yardımcısı; bu kurumlara baktığımız zaman, Gazi Fişek Fabrikası, kapsül fabrikaları, MAKSAM Makine ve Maske Fabrikası, Barutsan'da roket ve patlayıcı fabrikaları, Hurda İşletmesi Müdürlükleri, Çankırı'da silah fabrikaları, Kırıkkale'de mühimmat fabrikası, barut fabrikaları -yanlış olursa tashih edersiniz- ağır silah fabrikası, çelik fabrikası, silah fabrikası, destek işletmeleri ve bunun haricinde iştirakler olarak Makine Kimyanın ROKETSAN'da, Mercedes-Benz Türk AŞ'de, yine, otomotiv hizmetlerinde, Kırıkkale Üniversitesinde çok ciddi anlamda da iştirakleri var. Şimdi, burada şunu görüyoruz ki... Bunları niye okudum? Makine Kimyanın hani Sayın Genel Müdürün de, Sayın Bakanın da ifade ettiği gibi kârlılığını... Özellikle son yıllarda bu kârlılığın artmasının en büyük nedenlerinden bir tanesi şu çalıştığı alanlara baktığınız zaman alıcısının kamu olduğu gözüküyor. Yani bir anlamda tekel, bir anlamda tekel öyle diyelim.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Doğru, doğru, alıcısı ağırlıklı olarak kamu.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Yani ağırlıklı olarak kamu. Yani biraz önce FNSS falan onlarda özel şeyler var, NUROL Grubu filan ama bu tam tekel. Demek ki kârlılığına etki eden en büyük şey, en büyük alıcısının kamu olması ve bir anlamda da tekel faaliyeti yürütmesi nedeniyle gerçekten şey oluyor. Bunu niye anlatıyorum? Bu çok cazip bir şey yani biz özel sektör filan diye diyoruz ama dış sermayeyi göz önüne almıyoruz. Yani bizim en çok çekindiğimiz, işte, Sakarya'daki Tank Palet olayı ki buna ilişkin karar yayımlandığı zaman Resmî Gazete'de çok açık bir şekilde -istiyorsanız aradan sonra getireceğim- özelleştirmeyle alakalı açık ibareler olmasına rağmen Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki: "Hayır, bu özelleştirme değildir." Anlaşamadık, yani orada özelleştirme yazıyor olmasına rağmen "Bu bir özelleştirme değildir." denildi. Yani nereden baktığınız önemlidir bu olaya. O açıdan bu konuya bir kere daha dikkatinizi çekmek istiyoruz. Bizim kaygılarımız özel sektör açısından, yarın bir gün bir kâr zarar marjıyla baktığımız zaman zarar eden bir kuruluşu özelleştirme kapsamına alarak özel sektöre devretmeyle alakalı kaygılarımızın ötesinde... Çünkü piyasa koşulları açısından baktığımız zaman ki buna hangi türlü bariyeri koyarsanız koyun yabancı sermayenin de bu işin içerisine girmesine ilişkin herhangi bir engel koyamazsınız, bu da bizim önümüze gelecektir. Bunu da neden dolayı diyoruz? Millî güvenliği ilgilendiren, bizim ısrarla ileri sürmüş olduğumuz savunma, millî güvenlik konsepti, yabancı sermayenin herhangi bir şekilde ülkenin dış güvenliğini -ki iç güvenlikte de ciddi anlamda bir mücadele üretiyoruz, terörle mücadele eden bir ülke gerçeğiyle karşı karşıyayız- bizi zafiyete uğratacak bir gelişmedir. Bunu bir kere daha paylaşmak istiyorum. O nedenle Sakarya olayında yaşamış olduğumuz olay ki özel sektöre bu işin geçmesinden sonra ne kadar iyi yaparsa yapsın bu eğer gerçekleşirse... Bakın, Sakarya'da bir şey yaşadık, ayrı bir olay yaşadık, havai fişek olayını yaşadık ki iki üç saat sonra ben oraya gittim yani çok farklı bir şey. Makina ve Kimya havai fişek üretmiyor benim bildiğim, öyle bir şey üretmiyor ama özel sektörün o güvenlik açısından orada nasıl zafiyet yaşadığını bire bir gördük, o ölümlerle alakalı yargılama devam ediyor. Sayın bakanlar da oradaydılar, biz de oradaydık. Felaket böyle açık açık, koşa koşa geliyormuş ve kimse o felaketi ciddiye almamış. Biraz önce de ifade ettiğimiz gibi -arkadaşlarım da bu kaygılarını belirtti- burası bir konserve fabrikası değil, burası bir un fabrikası da değil yani bu güvenliği sağlayacak olan belki de bugüne kadar bu başarıyı getirmiş olan kurumun kârlılığının yani maksimum düzeyde, rantabl olmasının veya kurumun prodüktif çalışmasının altındaki temel yapı, belki de bu KİT olmasından dolayı kaynaklanıyor. sizin yük olarak görmüş olduğunuz. elinizi kolunuzu bağlayan. serbest piyasa koşullarında çalışmanızı engelleyen bu yapı da olabilir. Yani buna ilişkin de bana göre iç dünyanızda bu soruyu kendinize sorun diye diyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.