KOMİSYON KONUŞMASI

LEVENT GÖK (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sizi, Sayın Bakan Yardımcımızı, değerli bürokratlarımızı, değerli arkadaşlarımızı, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye'mizin önemli bir kurumunun anonim şirket hâline getirilmesine ilişkin bir kanun teklifini görüşüyoruz. Ben de Makina Kimya Endüstrisi gibi bir kurumun Türkiye açısından çok önemli bir kurum olduğunu, stratejik önemi haiz olduğunu, bu kanun teklifiyle ileride özelleştirme kapsamına alınabileceği şeklindeki kanaatimi ve bunun vahim olduğunu da ifade etmek için söz aldım. Hepimiz ülkemize karşı bir görev yapıyoruz, dilerim ki böyle bir süreç açılmaz. Ben birkaç tane çok küçük, kısa soru soracağım Komisyon üyesi arkadaşlarımın hakkını da asla işgal etmek istemem. Ondan sonra da izninizle bir cenazeye katılmak üzere aranızdan ayrılacağım.

Sayın Başkanım, Ankara'dan küçük bir örnekle bu işlerin sonucunun nereye vardığını kayıtlara geçirmek isterim.

Bir Ankara milletvekili olarak Ankara'da beni en çok üzen özelleştirmelerden bir tanesi -ki gensoru da verdiğim bir konudur- BAŞKENTGAZ'ın özelleştirilmesi oldu. BAŞKENTGAZ EGO'ya bağlı, Ankara Büyükşehire bağlı ve önemli bir gelir kaynağı olan önemli bir şirketimizdi. Zamanın Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara'da tüm ısrarlarımıza rağmen aynı anda 3 metroya başladı. Biz o zaman "Tek metroya başla, bitir, ondan sonra devam et." gibi önerimize rağmen 3 tane metro hattına başladı Sayın Başkanım, sonra bunun parasını bulamadı ve bir gece yarısı Sayın Salih Kapusuz'un hazırladığı bir kanun teklifi gece saat üçte Meclise geldi; BAŞKENTGAZ'ı özelleştirme kapsamına aldılar değerli arkadaşlarım ve gerekçe olarak da Sayın Bakanım, şu ifade edildi, denildi ki: "Ankara Büyükşehir Belediyesinin metroya kaynak aktarmak üzere biz bu özelleştirmeyi yapıyoruz." Yani gerekçesinde BAŞKENTGAZ'ın özelleştirilmesiyle amaçlanan konu, metrolara kaynak aktarılması olarak gösterildi, kanunda aynen bu şekilde vardır. Sayın Başkanım, daha sonra bu özelleştirmede çok çırpındık, gensoru verdik, ben çok önemli değerlendirmelerde bulundum Mecliste, basında bunun yanlış olduğunu anlattık çünkü doğal gaz Ankara'da artık tek seçenek, yani kömürü kimse yakmıyor, odunu kimse yakmıyor, herkesin yakıtı doğal gaza çevrildi. Doğal olarak doğal gaz, Ankara için çok önemli bir stratejik önemi haiz; bunun piyasa koşullarına terk edilmemesi gerektiğini, piyasanın insafına terk edilmemesi gerektiğini ifade ettik. "Beğenseniz de beğenmezsiniz de hangi belediye başkanı olursa olsun doğal gaz fiyatlarına bir ufak zam dahi yaparken düşünmek durumundadır ama bir şirkete devrettiğiniz de doğal olarak kâr amacına bakacaktır." dedik, nitekim de öyle oldu. Yani Melih Gökçek'in elindeki bir BAŞKENTGAZ, özelleştirilip de alınan bir şirketin sahibinden daha iyi olurdu Ankaralılar için, fiyat bakımından. Değerli arkadaşlar, özelleştirildi, bir müddet sonra bir baktık metro yapımına kaynak aktarılacağı için özelleştirilen BAŞKENTGAZ kaynaklarının metroya kullanılmasını beklerken Melih Gökçek dedi ki: "Ben bu metroları yapamam, Hükûmet yapsın." Sayın Bakan, siz de yakından bilirsiniz ve Ulaştırma Bakanlığı üstlenmek zorunda kaldığı Ankara'daki metroların yapımını ve Ulaştırma Bakanlığının üstlenmesi sayesinde Ankara'daki metro çalışmaları bitti ama BAŞKENTGAZ'ın özelleştirilmesine gerekçe olan, metrolara kaynak aktarmak için özelleştirilen ki o paranın ne olduğu ortada yok Ramazan Bey. Vahim bir tablodur bu ve şu anda Ankaralılar piyasa koşullarında bir şirketin insafına terk edilmiş durumdadır; geçen yıl, örneğin 500 liraya 300 metreküp gaz alabilirken şu anda alabileceğiniz gazın, metreküpü yarı yarıya düşmüştür. Niye? Şirket çünkü kâr edecektir de ondan. Bu süreç MKE'de bizi bekleyen bir süreçtir. Bunların kayıtlara geçmesini özellikle arzettim. Bu örnek burada kalsın, ben esas birkaç tane, kısa sorularla açıklamanızı rica edeceğim; belki benim bulunduğum aşamada yaparsanız sevinirim ama diğer arkadaşlar da var çünkü izin almak da durumdayım.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bir kanun yapılırken maddelerinden öte ben gerekçesine bakarım, bir de ne söylenmiş ona bakarım çünkü gerekçeler o maddeye bir ruh verir, bir vücut verir. Yapılan işin ya işte, şundan dolayı böyle olduğunun ya da bundan dolayı böyle olduğunun anlatımı gerekçede vardır ve anlatımlarda vardır. Ben önceki hafta yapmış olduğunuz Komisyon tutanaklarının bir parçasını inceledim, üç tane soru soracağım sadece, kısa kısa ondan sonra konuşmamı sonlandıracağım. Sayın Can, açış konuşmanızda "MKE Genel Müdürlüğünde 1.500 kadar işçinin bulunduğunu" ifade etmişsiniz.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - 1.500 üretimde...

LEVENT GÖK (Ankara) - "1.500 üretimde çalışan işçinin bulunduğunu" söylemişsiniz. Şimdi ben de MKE'nin faaliyet raporunu inceledim, şu rapor, yani nedir durum diye, bir tabloyu göreyim diye. Burada işçi sayısı, siz "1.500" diyorsunuz ama 3.065 diye veriliyor.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - 1.500 demedim, çok farklı şeyler demiştim.

LEVENT GÖK (Ankara) - Peki, tamam, şimdi ben de ona geleceğim zaten. Diyorsunuz ki: "Burada üretimle bağlantılı olarak çalışan 1.500 işçi."

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Doğru. Destek vardı...

LEVENT GÖK (Ankara) - Destekler var ancak burada tabii sözleşmeli personel var. Bakın 3.065 işçi gözüküyor, Kurumun kendi faaliyet raporunda. 2.297 de sözleşmeli personel, bir de 208 memur var. Şimdi, bu, sözleşmeli personel içinde de teknik mühendis, teknik şef ve tekniker gibi üretimin olmazsa olmaz aktörleri de bulunuyor ama benim iddiam şudur ki: Siz her ne kadar üretimle bağlantılı 1.500 diyorsanız da aydınlanmak açısından soruyorum ben bu sayının daha da fazla olduğunu düşünüyorum. Yani "1.500" derken belki de siz maksadınızı anlatamadınız ama işçi sayısı bu kadar mı yoksa 3 binlere, hatta 4 binlere varıyor mu, bunun bir açıklığa kavuşturulması gerekiyor çünkü...

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, dediğinize katılıyorum ama şu var, bir üretim aksı var doğrudan. Benim bahsettiğim orada, doğrudan üretim aksı. Tabii ki mühendis olacak, teknik eleman olacak, tabii ki elektrik olacak, bakım onarım olacak. Bunları bir destek elemanı olarak söylüyorum. Buradaki kastımız şudur bizim: İşçi ve memur denkleminde bozulma olmuştur, sebebi de şudur: İşçi emekli olduğu zaman 7.500 lira oluyor, çalışırken de bunun altında alıyor, memurda ise tam tersi var. Bir de 3308 sayılı Kanun'daki çırak okulu kapatıldıktan sonra teknik eleman her yıl 100-150 civarında -ben de çırak okulundan giren birisiydim- alım oluyordu, 1988'de kapatıldı. 1988'den 2021'e vardığımızda kırk üç yıl toplam, kırk üç yılda 6 bin kalifiye alınamadı, meslek liselerinden bunu takviye etmeye çalışıyoruz. Buradaki kastım şudur ki: Millî Eğitim Bakanlığındaki bir Personel Genel Müdürlüğü gibi değil Makina Kimya; fabrika olduğu için daha çok üretim aksına yönelik olacak, yan elemanlar da destek elemanlar da tabii ki olacaktır.

Arz ederim.

LEVENT GÖK (Ankara) - Teşekkür ederim.

Bunların hepsini daha sonra Genel Kurul aşamasında da değerlendiririz aşağıda.

Sayın Başkanım, ikinci küçük sorum da şu, bu yabancı lisan bilen meselesi. Sayın Bakan Yardımcısı Muhsin Bey de Sayın Ramazan Can da lisan bilen kişi sayısından bahsetti.

Sayın Bakanım ancak bana gelen bilgiler öyle değil. MKEK Genel Müdürlüğünde Pazarlama Dairesi, Yatırım Dairesi ve kurumun ihtiyacını yurt dışından tedarik etmek üzere görevli İkmal Dairesi Başkanlığı gibi yabancı dil bilmeyi gerektiren birimler olduğu gibi, İdari Hizmetler, Mali İşler, Yönetim Bilgi Sistemleri gibi yabancı dil bilmeyi gerektirmeyen birimlerde çalışan toplam 421 personel var; bilmiyorum, yanılıyorsam düzeltebilirsiniz, rakamlar sizin elinizde.

Arkadaşlar, bu personelden 2-3 değil 127'sinin dil yeterliliği var, Muhsin Bey. Hatta, bunlardan rakam da vereyim: 22'si A seviyesinde, 58'i B seviyesinde, 47'si de C seviyesinde yani 127 tane "2-3" gibi rakamlar telaffuz etmişsiniz ama hangi amaçla söylediniz, onun için soruyorum ben bunu. Kaldı ki Pazarlama biriminde çalışabilmek için en az B seviyesinde dil bilme şartı tercih şartı olarak ÖSYM tercih kılavuzunda yer alıyor yani Pazarlamada çalışmak için ÖSYM'den de geçmek gerekiyor ki B seviyesinde sadece 58 arkadaşımız var, A seviyesinde 22 arkadaşımız var, C seviyesinde 47. Belki siz "Ya, bakın, MKEK'de yabancı dil bilen insanlar da yok, biz bunları da istihdam edeceğiz." diye düşünmüş olabilirsiniz ama rakamlar da bu şekilde. Sınavdan geçmiş, dil bilen 127 arkadaşımız var.

Sayın Başkanım, son sorum, sabrınıza da teşekkür ederim. Bir de yine Sayın Bakan Yardımcısı "Millî Savunma Bakanlığı tarafından görevlendirilen denetçiler olacak." diye bir ifadede bulunmuş. Yani "Bağımsız denetim kuruluşu Kurumu denetleyecek, bu ilk kez olacak, şu anda Makine ve Kimyada yok." diyorsunuz ama yine ben baktığım zaman faaliyet raporuna ve edindiğim bilgiler çerçevesinde Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunda bağımsız denetimin yıllardan beri yapılmakta olduğunu ve en son denetim faaliyetinin de -yine bu raporda da görüldüğü üzere- Nisan 2021-Temmuz 2021 arasında Karar Bağımsız Denetim ve Danışmanlık Anonim Şirketi tarafından denetlendiği bilgisine ulaştım. Bunları da hangi çerçevede ifade ettiğinizi açıklamanızı da rica edeyim.

Sayın Başkanım, çok daha başka sorularım olacaktı ama zamanı iyi kullanalım, ben daha sonra Genel Kurul aşamasında da dile getiririm diğer görüşleri. Ben sizleri de saygıyla selamlıyorum, teşekkür ederim.