KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, şimdi, öncelikle Sayın Bakan az önce böyle bir ticari sır olduğunu söyledi taşeronla yapılan sözleşmenin. Vallahi Bakanım, biz bu ticari sır kavramı nerede başlıyor, nerede Meclise hesap veriliyor bunu karıştırıyoruz artık yani bunun şeyin karıştı.

Öncelikle şunu sormak istiyorum, taşeronlaşmaya gelirsek eğer: Şu anda MKE ne kadar işini taşeronlara yaptırıyor? Bakın, biz bunu öğrenmek istiyoruz. Ne kadarlık yani üretim potansiyelinin ne kadarı taşeronlarca karşılanıyor? Çünkü dediğimiz gibi çok stratejik bir kurum, her yönüyle korumamız gereken bir kurum. Buradaki taşeronlaşmanın oranını bizim bilmemizde fayda var diye düşünüyorum.

Ticari sır konusuna gelince; evet, dediğiniz gibi ticarin sırın nerede başladığı, nerede bittiği belli olmadığından, maalesef ki biz, böyle araştırma yaparak, kendi kendimize bazı şeyleri bulmaya çalışarak sormaya çalışıyoruz. Daha şeffaflık olsa belki bunlara gerek kalmayabilir. Yani, buradaki zarar nedir, bunun açıklanmasındaki zarar nedir, bunun da tartışılması gerekir ama burada bu kurumu şeffaf bir şekilde değerlendirmek için bunun açıklanmasında fayda vardır.

Bakın, mesela ben daha önce yine sizin Bakanlığınıza bir soru göndermişim, soru önergesi; demişiz ki -burada şimdi bunun cevabını alabilmek umuduyla tekrarlıyorum, not alırsanız ve cevap verirseniz de memnun olurum-: Daha önce, Suudi Arabistan Kraliyet Hava Kuvvetleri ile MKE arasında 2016 ve 2017 yıllarında 3 tip uçak bombası ihracatını kapsayan, 36,3 milyon Amerikan doları, 51,2 milyon Amerikan doları ve 32,8 milyon Amerikan doları olmak üzere toplam 123 milyon dolarlık satış sözleşmelerinin imzalandığı bilgisi 9 Mart 2021 tarihli KİT Komisyonu görüşmelerinde ifade edildi, tutanaklarda bu var. Sözleşmeler kapsamında Nisan 2020 itibarıyla toplam 10 ayrı sevkiyat yapıldığı, bu sevkiyatlar karşılığı avans ödemeleri dâhil olmak üzere 48,1 milyon Amerikan doları tahsilat yapıldığı ancak ödenmesi gereken 66,2 milyon dolarlık kısmın tahsil edilemediği tutanaklara geçmiştir. Bununla ilişkili olarak biz soruyoruz: Suudi Arabistan Kraliyet Hava Kuvvetlerinden toplam ne kadar alacağımız var? Bu sözleşme bir danışmanlık firmasıyla hazırlanmış mıdır? Bununla ilgili bir danışmanlık alınmış mıdır? Kurum lehine bütün tedbirler alınmış mıdır kurumu korumak anlamında, bizi korumak anlamında, ülkemizi korumak anlamında? Ayrıca, bu alacağın güncel piyasa değeri şu anda ne kadardır? Ki bu alacak var gözüküyor. Bakın, Bakanlığınızın verdiği cevapta diyor ki: "Süreç devam etmektedir. Gereken işlemler sözleşmeler dâhilinde takip edilmektedir, yürütülmektedir." Bu kadar. Yani, şimdi, nerede ticari sır? Nasıl bilgi alacağız? Yani, bir yerde bir şey bilmemiz lazım ki size -"yapıcı" diyorsunuz, tamam- yapıcı bile olsa eleştiri sunabilmemiz için bir bilgimizin olması lazım, hiçbir konuda bilgi alamadığımız için bu noktalara geliyor bu işler.

Şimdi, bakın, bunlar neden kaynaklanıyor aslında, biliyor musunuz? Yani, az önce hep konuştuk, liyakat... Şimdi, ne diyoruz? "Liyakatli ve nitelikli eleman sağlama amacındayız." Anonim şirketleştirilirse eğer daha liyakatli şey yapacak. Şimdi, işte, sorun da tam olarak bu. Yani ben şunu söylemek istiyorum: Anonim şirket yapmakla bir şey değişmiyor; değişen şey, yönetime bakış açısı. Yönetime bakış bu şekilde gidecekse, aynı kadro yine orada muhafaza edilecekse bir şey değişmiyor.

Bakın, diyorsunuz ki: "Nitelikli eleman, işte, hızlı hareket etme, değişen şartlara uyma." Tekrar tekrar söylüyorum, yapıcı eleştiri: Getirin; şu andaki kurumun bu şartlara kavuşması için ne gerekiyorsa bununla ilgili bütün mantıklı yasa tekliflerini parti olarak destekliyoruz. Lütfen bunu bu şekilde halledelim. Anonim şirkete döndürmek hem sizin açınızdan hem MKE olarak hem de iktidar olarak sizleri yıpratıcı bir şey. Bakın, söylüyorum: Anonim şirketin kamuoyundaki algısı, hissesinin bölünmesi ve satılmasıdır; yarın öbür gün hissesinin bir parçasının alelacele satıldığını görebiliriz Resmî Gazete'de yayınlanan bir kararnameyle. Ki özelleştirme kapsamında zaten bu kurum. Bizim endişelerimiz bunlardır.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Kanun çıkardık.

MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) - Çıkmış oluyor, çıkmış oluyor.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - O kanunu çıkardık ya.

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Bu da değişebiliyor yani.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Milletin iradesiyle ancak mümkün yani Meclise gelirse...

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Aynen. Yeniden Cumhurbaşkanı kararıyla veya Meclise gelerek...

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Meclise gelirse. Kanun var.

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Cumhurbaşkanı kararıyla da olabiliyor.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Yok, olmaz; bu, kanunun olmadığı hususlardadır.

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - O zaman şöyle diyeyim: Yine Meclisin iradesiyle bunun değişme şansı var.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Tabii, kesinlikle doğru.

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Bu öngörüyü, bu rezervi koyarak şunu diyorum: Getirelim, sizin istediğiniz şartlara neyin uyması gerekiyorsa -istihdam için, hızlı hareket etmek için, değişik teknolojiye uyması için- getirin, MKE'nin mevcut yapısını koruyarak -hiç kimsenin de şeyi olmasın yani burada siz de baskı altında kalmayın- biz bunu bu şekilde koruyalım, bu kurumu böyle götürelim; bizim amacımız bu yani bunu söylemek zorundayım, bunu belirtmek zorundayım, bir kez daha tekrarlamak zorundayım.

Az önce sendika temsilcisi de söyledi; "Özelleşmeyecek, AŞ olacak." diyorsunuz ama devletin memuru kalmıyor yani hepsi özel hukuka tabi oluyor; bu, bir anlamda özelleşmedir yani özelleştirmedir çünkü orada hakikaten çok doğru bir şey söyledi: "Devletin memurunun olmadığı yerde devlet kurumundan bahsetmek ne derece doğrudur?" Bu önemli bir tespit, bu tespite de sonuna kadar katıldığımı ifade etmek istiyorum.

Son olarak, evet, alt komisyon kurma talebimizi yine de baki tutuyoruz. Bir alt komisyonla bu işlerin çok daha iyi çalışılmasının, akıllarda hiçbir soru işaretine yol açmayacak şekilde, şeffaf bir şekilde götürülmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bakın, kuracağımız şirket hormonlu bir anonim şirket olacak. Bu şirket, devletin bütün fabrikalarını kullanabilecek, her şeyi yapabilecek, istediği gibi sözleşmelerle taşeronlaştırılabilecek. Bu rekabet anlamında da...

MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) - Çünkü devletin şirketi, kullanacak tabii ki.

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Ben, siz konuşurken hiçbir şey söylemedim fark ettiyseniz.

MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) - Özür dilerim.

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Yani üslup eğer böyle gidecekse ben de bundan sonra konuşurum. Özellikle, benden gelen hiçbir şey olmamıştır.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Yok, yok, birbirimizi dinleyelim.

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Bakın, hormonlu bir anonim şirketin burada rekabet anlamında da şartlarının, savunma sanayisi piyasasındaki şartlarının da çok iyi değerlendirilmesi lazım yani bu kadar süper şirketin HAVELSAN gibi gurur duyduğumuz diğer şirketler açısından da yaratacağı olumsuzlukların, onların rekabeti açısından da yaratacağı olumsuzlukların çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini burada ifade etmek istiyorum.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - "Bir de bu açıdan bakın." diyor.

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Yani benim bu konuda anlatmak istediklerim şimdilik bu kadar. Bütün bunları tartışarak gitmemiz ve aceleye getirmememiz gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.