KOMİSYON KONUŞMASI

FARUK BAL (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi görüştüğümüz madde 80'inci madde. Bu maddeyle "Kimlik kartı ve uluslararası aile cüzdanlarının verilebilmesi için şekli ve kapsamı Bakanlıkça belirlenen ve bastırılan talep belgeleri kullanılır. Doğum tutanaklarına dayanılarak kimlik kartı düzenlenmesinde talep belgesi aranmaz. Talep belgelerini uygulamaya, değiştirmeye de Bakanlık yetkilidir." denilmektedir. Bu bir ihtiyaçtan doğmuştur ve biraz önce bu kanun tasarısını Meclise sunan AKP'nin Komisyon üyesi Sayın Şahin bunun madde metninden çıkarılması gerektiğine dair önergesinin gerekçesini bize okudu. O gerekçede biz ne yazıldığını biliyoruz. İtirazlarımız üzerine gerekçede olan metin itibarıyla muhalefet partilerinin İç Tüzük'ü istismar etmesi ve kötü niyetle hareket etmesi gibi bölümlerini okumadı. Eğer istismar var ise ve İç Tüzük'ün kötüye kullanılması var ise tam da bu maddede ortaya çıkmıştır. Bu madde sosyal bir ihtiyaç olarak Meclis gündemine kanun tasarısıyla taşınmıştır ancak AKP bu kanunun maddesini geri çekmek için birinci yüzünü göstermiştir; ikinci yüzünde ne vardır, asıl onu benim sizlerle paylaşmam gerekiyor.

Geri çekilmesi gereken madde yargı makamları ile mülki makamları karşı karşıya getirecek, valiye hazırlık soruşturması safhasında savcılık görevi veren maddedir. Asıl geri çekilmesi gereken madde budur. Ben yıllarca ilçelerde, illerde hâkimlik yaptım, içinizde Sayın Başkan dâhil olmak üzere mülki idarede görev yapmış sayın valiler var. Onlar ve siz ilçe ve illerde cumhuriyet savcıları ve mülki makamlar arasında nasıl bir çatışma zemininin mevcut düzenlemeye rağmen bulunduğunu biliyorsunuz. Bu kanun düzenlemesiyle savcının işine valinin burnunu sokması yasal bir dayanağa kavuşturuluyor. Bu takdirde mülki idare amirleri yapılan her hazırlık soruşturmasında daha savcının haberi bile olmadan savcı konumuna kendisini koyarak bu soruşturmaya müdahil olacaktır. Mevcut görevde bulunan valilerin ne derecede AKP yandaşı olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Bunların önemli bir kısmı ve emrindeki kaymakamlar AKP'ye oy toplamak dâhil muhtarları toplayarak -örnek örnek sayabilirim, örneğin Konya'nın Seydişehir Kaymakamı gibi- muhtarları seçimden önce toplayıp onlara "Performansınızı seçimde göreceğim. Yüzde 50'nin altında oy çıkarsa o takdirde kaybetmiş olacaksınız." diye devletin kendisine vermiş olduğu kaymakamlık yetkisini AKP'ye oy toplama olarak kullanmaktadır. Bu zihniyette çok sayıda kaymakam ve vali bulunmaktadır. Bu zihniyetteki kaymakam ve valilere adli soruşturmada savcı gibi hareket etme yetkisini bu kanun vermektedir. O takdirde, haksızlığa uğradığını zanneden, düşünen ve güvenilecek bir liman olarak yargıyı arayan vatandaş doğruca AKP'nin il ve ilçe teşkilatlarına koşacaktır ve onların tavassutu ile kaymakam veya validen adli sonucu lehine bitirmesini talep edecektir. Böylece zaten siyasallaşmış olan yargı mülki idare amirlerinin de işin içerisine girmesiyle kopkoyu bir siyasal renge bürünmüş olacaktır. "Olacaktır da ne olacak? Yani bundan bir şey çıkmaz." diye düşünen arkadaşlarımız olabilir. Onları aydınlatmak için söylüyorum: Şimdi, vali bu yetkiyi kullanırken yani savcı gibi davranırken şu konularda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FARUK BAL (Konya) - ...hazırlık soruşturmasının kullanılmasında kanunun verdiği yetkileri tam olarak kullanmaları konusunda polislere talimat verecek, polislerden bir polis amirini de bu kanundan doğan yetkileri kullanmak üzere görevlendirecek. Bu yetkiler nedir? Tam bir sıkıyönetim yetkisidir bu yetkiler: Vatandaşı yakalamak, gözaltına almak, aramak üstünü ve arabasını, korumaya almak ve uzaklaştırmak. Bunları polisin yetkisine verdiğiniz takdirde savcıyı ve hâkimi yetki alanının dışına çıkarıyorsunuz. Dolayısıyla hazırlık soruşturması iki bölüme ayrılıyor. Eskiden sadece savcının inisiyatifinde yapılan hazırlık soruşturması varken şimdi bu kanunla savcının bilgisi ve inisiyatifi dışında valinin ve valinin görevlendirdiği polisin yaptığı hazırlık soruşturması, bir de savcının inisiyatifine geçtiği aşamada savcının yaptığı hazırlık soruşturması. Tabii ki savcının yaptığı hazırlık soruşturması bir adli görevin ifası olduğu için adil yargılanma hakkı çerçevesi içerisinde birtakım vatandaşa güvence sağlamaktadır, aldığı kararlara itiraz etme, aldığı kararları temyiz etme, üst mercilere şikâyet etme gibi. Burada yapılacak hiçbir şey yok. Burada yapılacak hiçbir şeyin olmaması aklımıza "Bu ne anlama geliyor?" sorusunu getirmektedir. Bu gayet basit bir şekilde şu anlama geliyor: Türkiye bir parti devletine gidiyor. Parti devletine gidişte parti kendisine bir polis yaratıyor, polis gücü yaratıyor. "Ne gibi?" diye sorarsanız, aynen Rusya'daki polis devleti örneklerinde olduğu gibi, -arkadaşlar alınmasın ama- Suriye'deki sizin yıkmaya çalıştığınız kardeş Esat ile asıl Esed'in rejimi gibi. Burada vatandaş eğer güvenli bir liman ararken parti siyasi kimliğine bürünmüş polis teşkilatı karşısında hakkını aramak amacıyla başvurabileceği birtakım yasal zeminler yok ve sadece siyasi himaye olarak AKP il ve ilçe teşkilatlarını tanıyorsa bunun adı da polis devleti demektir ve parti devleti demektir. İşte, asıl Sayın Şahin'in gerekçesinde okuduğu çıkarılması gereken madde bu maddedir. Ancak, Sayın Şahin o gerekçede yine muhalefet partilerinin kurduğu bölümü atlayarak okumasına rağmen, acelelerinin olduğunu, Mecliste uzun süre görüşülemediğini bu tasarının, bitirilemediğini, bu suçun muhalefete ait olduğunu ifade ederek bunun metinden çıkarılmasını talep etmekte ve gerekçesinde de yine "Vatandaş bunları bekliyor ama ne yapalım, muhalefet partileri buna engel oldu, biz de buna mecbur kaldık." gibi tavuk suyu içer havaya bakar, kendi suçunu başkasına atar gibi bir yöntem dile geldi. Bitiriyorum Sayın Başkan, on dakikayı geçmez.

BAŞKAN - Lütfen...

Sayın Bal, şunu söyleyeceğim: Eğer biraz daha bu konuyla ilgili konuşacağınız bir husus varsa isterseniz ikinci önergede devam edelim, kayıtlara da girsin.

FARUK BAL (Konya) - Son cümlemi bağlayayım, son cümlemi, yine on dakikayı geçmez.

Değerli arkadaşlar, valiye soruşturma yetkisi, polise arama, gözaltına alma, yakalama, koruma altına alma, uzaklaştırma yetkisi verilirken bunun bir ayağını daha önce de yapmıştınız. Bu bulmacanın parçaları yerli yerine oturuyor, o da sulh ceza hâkimlikleri idi. Sulh ceza hâkimlikleriyle de parti devletinin yargısı oluşmuş durumdadır. En son örneğinde olduğu gibi, zülfüyâre dokunan sulh ceza hâkimi çıkarsa derhâl altındaki koltuk alınıyor, cübbesinin şerrinden AKP korunuyor ama vatandaşın hak ve hukuk arayışı, adalet arayışı bu mahkemelerde bir türlü makes bulmuyor. Dolayısıyla -bitiriyorum- asıl metinden çıkması gereken maddeler bunlardır. AKP bunları elde ettikten, parti devletinin ayaklarını inşa ettikten sonra vatandaşla ilgili gerçek hayatta olması gereken maddelere gelince suçu muhalefet partilerine atıp bundan sıyrılması mümkün değildir diyor, sabrınıza teşekkür ediyorum Başkanım.