KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, teşekkür ederiz.

Şimdi, Sayın Bakanım, hakikaten çok teşekkür ediyoruz. Yani en uzun oturum oldu. Esasen bizim bu Komisyon rekor kırdı; şimdiye kadar en çok uzman, Bakan ve Bakan Yardımcısı dinleyen bir komisyon olarak tarihe geçti.

Ben burada Sayın Bakanım, bir hususu yeni bir bilgi geldiği için arz etmek istiyorum Komisyona. Bir defa 30/12/2020 sonu itibarıyla maden izni olarak ormandan 75.659 hektar izin verilmiş yani bu da toplam alanın binde 3'ü kadar. Bunu bir ifade etmek istiyorum.

Bir de geçen hafta sorulmuştu, "Acaba bunun ne kadarı rehabilite edildi?" denince, Bir kısmı işletme hâlinde ama 2020 sonu itibarıyla rehabilite edilen maden sahası da 11.156 hektar yani rehabilitasyon devam ediyor ama bir kısmı işletmede; bunu bir kere ifade etmek istiyoruz.

Bir de bana yönlendirilerek, Sazlıdere Barajı'yla alakalı soruldu, İstanbul'un su durumuyla ilgili soruldu; ona da müsaade ederseniz, Bakanım, ben cevap vereyim.

Şimdi, Sazlıdere Barajı'nın yıllık verimi 33 milyon 350 bin metreküp yani yaklaşık 34 milyon metreküp. Tabii, burada sayılar bende var. Rehabilite edilecek... Yenişamlar Barajı yapılacak, 16 milyon metreküp; Pirinççi Barajı, 22 milyon metreküp; Hamzalı Barajı, 24 milyon metreküp; Karamandere Barajı, 19 milyon metreküp; Karacaköy Barajı, 32 milyon metreküp ve Mandıra Barajı da 26 milyon metreküp gibi yani özellikle de katbekat Sazlıdere Barajı'ndan orada su kaynakları, barajlar planlanıyor, projeleri hazırlanıyor; bir.

İkincisi de şunu özellikle ifade etmek istiyorum: Avrupa yakasında nüfus fazla, su kaynakları azdır. Dolayısıyla biz Asya yakasındaki su kaynaklarını iletmek için Türkiye'de ilk defa İstanbul Boğazı'nın altından 5.551 metre uzunluğunda, günde 3 milyon metreküp suyun geçebileceği bir tünel de inşa ettik, o da kullanımda. 3 milyon metreküp de şu anda İstanbul'un bütün su ihtiyacı yani bütün su ihtiyacını dahi oradan geçirebilecek kapasiteye sahiptir, özetle vurgulamak istiyorum.

Bir de Sayın Bakanım, şöyle bir yanlış anlaşılma var, deniliyor ki: "Ön arıtma ve deniz deşarjı niye yapıldı?" Onu da açıklamak istiyorum: 1994'te özellikle İstanbul Boğazı'ndaki akıntılarla ilgili ölçüm yoktu, ilk defa üniversitelerin araştırma gemilerini kullanarak İstanbul Boğazı'nda ölçümler yaptık; alt akıntı Marmara Denizi'nden Karadeniz'e akıyor, takriben 20 ila 30 bin metreküp saniye.

MURAT BAKAN (İzmir) - Yatırım debisini... Yoksa biz bunu çocukluğumuzdan beri biliyoruz.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Müsaade edin, biliyorsunuz da, debisini bilmiyordu kimse. Keza Karadeniz'den Marmara'ya doğru da üst akıntı var, bu da yaklaşık 25 ila 30 bin metreküp saniye. Yani bu ne yapar? Yaklaşık 2 milyar metreküp yapıyor günde. Hâlbuki biz İstanbul'da şöyle bir planlama yapmıştık, dedik ki: Zaten Karadeniz'den kirlilik geliyor, biz eğer boğazın dip akıntısında verilecek atık suları ön arıtmadan geçirdikten sonra dip akıntısıyla verirsek Karadeniz'in tamamen yüzde 92'si Karadeniz'in ölü alanına intikal ediyor. Karadeniz, ölü bir deniz ve belli bir metrenin aşağısında canlı yok; dolayısıyla sadece yüzde 8'inin geri dönme ihtimali var, o da tabii çok düşük. Ayrıca seyrelme oranına baktığımız zaman, 2 milyon metreküp olsa bütün İstanbul'un atık suyu o tarihte, 2 milyar metreküp, bin katı kadar bir seyrelme mevcut, onu özellikle belirteyim. Ancak burada yaptığımız şey de şudur: Boğaza değil de Marmara'ya doğrudan verilecek atık sularda ise tamamen biyolojik arıtma öngörmüşüzdür. Tuzla, Ataköy gibi, Terkos gibi arıtma tesisleri buna örnektir. Bir de havzaya verilecek atık suları da; çok ileri azot ve fosfor gideren çok ileri biyolojik arıtma tesisleri kurulmuştur Paşaköy gibi; yani bunları özetle vurgulamak istiyorum doğru bilinmesi açısından.

Bir de şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Sayın Bakanım, o tarihlerde, 1994'te ben İSKİ Genel Müdürü olduğum zaman bütün atık suların sadece yüzde 4'ü toplanıp ön arıtmadan sonra denize deşarj ediliyordu, yüzde 4'ü. Yani kanalizasyon sistemi bile yoktu doğru dürüst; dereler doğrudan akıyordu, denize doğrudan akıyordu. Dolayısıyla burada yapılacak şey mutlaka... Bütün altyapıyı hazırladık Sayın Bakanım, bütün içme suyu şebekeleri yenilenmiştir dönemimizde, bütün kolektörler, tüneller tamamlanmıştır, atık su arıtma tesislerinin yeri de hazırlanmıştır. Pabucu verdik, yeni yönetim bir cila yaparsa isabet olur diye düşünüyoruz yani cilası kaldı; bunu özetle vurguluyorum.