| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3727) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .07.2021 |
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Kemal Bey'in konuşmasını dinlerken 2 konuya çok kısa olarak değinmek istiyordum.
Birincisi, tabii, acısız öldürme ya da kesme, kesim. Bu çok önemli, önemli bir noktayı vurguladınız. Bilmiyorum, bu heyet, bunu herhâlde kabul edebilir diye düşüyorum, kabul etmesi gerekir, çok çok önemli. İlgili maddeye gelmedik ama bu acısız kesim çok katıldığım ve sonuna kadar savunulması gereken bir husus. Gerçekten, işkence ediyoruz, canavarca hisle öldürüyoruz hayvanları ama sizin "hayvan hakkı" kavramına yönelttiğiniz eleştiriye katılmak şöyle mümkün değil: Zannediyorum, daha çok medeni hukuk ve Medeni Kanun çerçevesinde konuya yaklaştınız oysa insan hakları öğretisi açısından baktığımız zaman, sosyal haklar için de "İnsan hakkı değil." deniyordu yaklaşık olarak seksen yıl önce, yaklaşık elli yıl önce "Çevre hakkı diye bir kavram yok." deniyordu, oysa öznesinin mutlaka onu savunabilmesi veya insan olması gerekmiyor artık çağdaş insan hakları öğretisinde. O bakımdan "hayvan hakları" kavramını kullanmak insan hakları öğretisi bakımından bir lüks değil. Medeni hukukun... Tabii ki Türkiye'de özellikle özel hukuk çok klasik kavramlarda kaldı. Belki medeni hukukun, insan hakları öğretisine doğru evrim geçirmesini bu şekilde hayvan hakları yasası, çevre hakları yasası gibi yeni yasal düzenlemelerde tanımlar yaparak katkıda bulunabiliriz diye düşünüyorum.
Teşekkür ederim.