KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Teşekkür ederiz kibarlığınıza, nezaketinize ama bakın, bu kanunda kayıp kaçak oranlarını... Müsteşarın az önceki konuşmasından da ortaya çıkıyor. Yani "Biz kayıp kaçağı bu tanımlamanın içerisinde kabul ediyoruz ve böyle olması gerektiğine inanıyoruz." dedi. Bu ne demektir biliyor musunuz? Aslında dağıtım ağı içerisindeki Mehmet Erdoğan'ın Gaziantep'teki dağıtımının da, Dicle'de dağıtımının da, diğer dağıtımdaki kaçak kullananların bundan sonra da devam edeceğini, kaçak kullanmayanların da bunun cezasını ödeyeceğini söylüyorum. Bir bilgiler vereyim, Haşmet Bey istiyor bilgileri, o bilgiler eksik veriliyor, ben size söyleyeyim.

BAŞKAN - Geldi.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Abone başına Türkiye ortalamasından 2,5 kat daha fazla Dicle bölgesindeki elektrik tüketimi. Türkiye'de 500 kilovat, onlarda 1.266 kilovat. Meskenlerde 4,6 kat fazla tüketiliyor. Türkiye'de 131 kilovat, orada 606 kilovat. Kayıp kaçak Türkiye ortalamasından beş kat... Türkiye ortalaması yüzde 15, orada yüzde 75,47. Ve yıllık 8 milyar elektrik dağıtım noktasında bir kayıp kaçak, israf var, 2,4 milyar lira orada israf var. Bu, tüketicinin bedeline... Sadece bir bölgedekini söylüyorum. Ve devam eden bir sürü rakam var.

Değerli arkadaşlar, siz bu kanunla diyorsunuz ki "Bu iş böyle devam edecek, bizim çözüm sürecimiz var, biz kimseye dokunmayacağız. Ey tüketiciler, siz de bunun bedelinin ödeyeceksiniz ve bu acı ilacı içeceksiniz."

Arkadaş, biz bu ülkede çözüm süreci olmasını ve çözüm olmasını istiyoruz ama bu ülkede adaletin, devletin ve kuralların olmasını bir ülkenin ve devletin yaşaması için de temel olduğuna inanıyoruz. Adalet olacak, hukuk olacak, vatandaşın devlet önünde eşit ve adil olduğunu herkes hissedecek. Siyasetçinin siyasi çıkarları için bu ülkelerde yasa çıkarılmayacak. Yasa, toplumun tümünü ilgilendiren ve genel menfaatler için çıkartılacak. Onun için bu yasayı çekin diyoruz, onun için bu 8'inci maddeyi ortadan kaldırın diyoruz. Siz bütün yasal düzenlemelerinizde bu anlamıyla haksızlık yapıyorsunuz. Bu haksızlığın, ben, vicdanlı olan Adalet ve Kalkınma Partili insanları da yaraladığını düşünüyorum. Zannediyor musunuz ki siz burada milletvekilleri olarak bu yasaya oy verdiğinizde tabanınızdaki insanların "Aferin, bizimkiler iyi yapmışlar." dediğini mi zannediyorsunuz? Hiç de öyle değil, gidin, bakın, sorun. Ve biz bunları anlatacağız. Bu seçim kampanyası başkanlık sistemi olmayacak, kaçak elektriğe onay verip milletin cebine el uzatan yasaları Adalet ve Kalkınma Partisi çıkarıyor diye söyleyeceğiz. Onun için, bunları anlatacağız, hiç şey yapmayın. Tüketiciler de kararlı. Tüketiciler bu konuda çok net bir şekilde kendileri beraberce karar vermiş noktadalar. Hepsi de farklı siyasi partilerden; sizin partinizden, bizim partimizden, Milliyetçi Hareket Partisinden tüketiciler diyorlar ki "Bu Parlamentodan bu yasa çıkarılmaya niyet edilirse biz hep beraber hür türlü girişimi yapacağız." Onun için, sizi uyarıyorum. Lütfen bu 8'inci maddeyi çekin. Antep tatlısı bile bu acıyı yemeye katlanmamızı gerektirmez, katlanamayız.