| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 17 .03.2015 |
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Problem yok, on beş dakikada toparlayacağım yani.
Şimdi, Türkiye'nin çok ciddi enerji talebi var, bu enerji talebini karşılamak için alternatif enerji kaynaklarını geliştirmek zorundayız. Yani nasıl, işte rüzgârla ilgili, işte güneşle ilgili veya diğer alternatif kaynaklarını ortaya koyduysak nükleer de Türkiye'nin -bunu samimi söylüyorum, laf olsun diye konuşmuyorum- bu enerji ihtiyacını karşılayacak en önemli kaynaklardan bir tanesi, her şeyini tartışabiliriz. Yani bilmiyorum, nükleer enerjiyle ilgili bir kanun bizden önceki dönemde çıktı mı ama bizim dönemimizde atıklarla ilgili bir anlaşma imzaladık.
BAŞKAN - Nükleerle ilgili bir bilgi verirseniz, vekillerimiz...
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Konuşuyoruz işte ağabey.
Bu nükleer enerjinin atıklarıyla ilgili bir uluslararası sözleşmeyi Komisyonda konuşmuştuk yani onu iyi hatırlıyorum. Ama nükleer başlı başına bir konu, oturup bence nükleerin çok farklı kanunlarını çıkarmamız lazım yani eğitiminden tutun, atıklarından tutun, işte, santrallerinden tutun, neyse... Rusya'ya gittik -işte, arkadaşlar da biliyor- Rusya'da her aşamasını izledik. Yani tatmin olmadığınız durumlar olabilir, itiraz ettiğiniz durumlar olabilir ama çevre konusunu bile sorduk. Ben mesela şahsen sordum, dedim ki: "Nasıl ikna ediyorsunuz çevre konusunda?" Dediler ki: "Bizim belli yerlerde, 6 kilometre mesafede ölçüm cihazlarımız var. Dernekleri çağırıyoruz veya işte, soru işareti olanları çağırıyoruz, burada ölçümleri beraber yapıyoruz." Ya, bakıyorlar, işte, orada gıda veya tarım faaliyetleri yapıyor, ona bakıyor. Dolayısıyla nükleer...
Nükleere baktığınız zaman, nükleer gelişmiş ülkelerin hepsinin kullandığı bir enerji kaynağı. Fransa'da yüzde 70'in üzerinde, Amerika'da şu kadar, işte, Almanya -dün Sayın Bakanımız da bahsetti, ben de bugün notlarıma tekrar baktım, istatistiki verilere- nükleerden vazgeçmiş değil. Mesela Almanya'nın en büyük -dün yine söylendi- enerji kaynağı kömür, yani baktığınız zaman kömür yüzde 44'leri bulmuş, yüzde 45'leri, 50'ye doğru artırıyor. İşte, dün Bakanımız söyledi, ben de notlarıma tekrar baktım.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Senin notlarının zamanı geçmiş, müruruzamana uğramış.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Yenilenebilir enerji kaynaklarındaki durumu iyi; rüzgârda da güneşte de yüzde 24 civarlarında, zaten sisteme entegrasyonu yüzde 20 civarında normal şartlarda ama bunu kullanıyorlar. Baktığınız zaman alternatif enerji kaynaklarını ortaya koymak hepimizin görevi.
Şimdi, bakıyoruz, nükleere karşı bir hava oluşuyor, işte, çevreci dernekler... Tabii, herkes görüşünü söyleyecek, saygı duyuyoruz ama ben tekrar söylüyorum: Bunu ideolojik kalıplardan çıkararak, bir muhalefet anlayışından çıkararak objektif tartışmak lazım yani artısını eksisini tartışmak lazım. Bunun için de örnek olarak şunu gösteriyorlar: İşte, biliyorsunuz, Rusya'da bir dönem Çernobil'de olan olay ve en son Japonya'daki olay. Çernobil'deki olay tamamen teknik şeyi geçmiş olan bir santral ve bakımları yapılmamış olan bir santral.
Kaldı ki Rusya'ya gittiğimiz zaman -arkadaşlar da biliyorlar, kendileri de şahit oldular- Rusya'nın küçük, işte, daha mobil hareket ettirebilecek gemilerde bile nükleer enerji üretme noktasında da çalışmaları var. Ben hayret ettim, o kadar küçük bir alanda, belki bir bölgenin enerji ihtiyacını karşılıyor. Öteki taraftan, yine, baktığınız zaman, Rusya bu noktada teknolojisini epey bir yenilemiş, son nesil yeni santraller kuruyor. İşte, arkadaşlarımız ziyaret etti, biz de ziyaret ettik, yeni yapılan bir yere gittik, onlar da şahitler.
Dolayısıyla, bu gelişmiş ülkelerin hepsinde nükleer enerji var, bizim çevremizde var. Ben Bulgaristan'a gittim, Bulgaristan'da var, işte, Ermenistan'da var, Amerika'da var, Fransa'da var, İngiltere'de var, dünyanın her tarafında nükleer enerji var.
Dolayısıyla, biz, nükleer santraller önündeki bütün engelleri kaldırmak mecburiyetindeyiz, Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılamak için. Bunu karşılayacağız.
Bu maddede de baktım -biraz sonra bizim önergemiz de var- yani arkadaşlarımızın bir kaygısı vardı. Bu kaygı da şuydu: Bu, bütün, işte, bütün...
BAŞKAN - Evet, toparlayalım.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Şimdi, arkadaşlarımız acaba nükleerin haricindeki, nükleer...
OSMAN AYDIN (Aydın) - Mustafacığım, sen konuyu o kadar uzattın ki iki saat konuşsan...
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Ağabey, bir saat arkadaşlarımız konuştu biz bir şey demedik, yani gerçekten...
OSMAN AYDIN (Aydın) - Bir saat konuşma fırsatı...
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Osman Ağabey, Sayın Vekilim, bak samimi söylüyorum, yani nükleer Türkiye'nin bu manada çok ihtiyaç duyduğu bir enerji kaynağı.
İşte, biraz önce bahsettik, arkadaşlarımız burada, bu maddede bir kaygıları vardı, o kaygıları da şu: Acaba başka yatırımların da mı önünü açıyorlar? Bunu da Osman Bey söyledi, siz de biliyorsunuz, Sayın Müsteşarımız, Hükûmet yetkilileri, arkadaşlarımız düşündü, biz de düşündük; o uluslararası anlaşmanın sadece nükleeri kapsadığını ve nükleerin önündeki engelleri aşmak üzere bizim de bir önergemiz oldu, biraz sonra sizin elinize de ulaşacak.
Dolayısıyla, ben, tamamen bu maddenin nükleerin önündeki engelleri kaldırmayla ilgili olduğunu, biraz sonra da bunun net bir şekilde ifade edildiği bir önergemiz olacağını söylüyorum.
Nükleer Türkiye'nin vazgeçmeyeceği bir enerji kaynağı, önümüzdeki dönemde de 10 bin megavat civarında, 5 bin civarında, farklı üniteler devreye sokabiliyoruz, değil mi?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI MÜSTEŞARI METİN KİLCİ - 4 çarpı 1.200; 4.800 megavat.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - 4.800.
Dolayısıyla, bir sonraki Sinop'ta da yakın zamanda hedeflediğimiz yaklaşık 10 bin megavat. Tabii, onun bir süreci var, bu nükleerle ilgili tesisler de kolay kurulmuyor yani bugün karar verirseniz bu seneler alıyor. Dolayısıyla, ben arkadaşlarımızın bir kısmına, şuna katılıyorum: Yani biz -biz derken Türkiye'yi kastediyorum- belli teknolojilerde geç kaldık mı? Kaldık, nükleerde de geç kaldık, keşke çok daha önce bu tip teknolojilere sahip olsaydık da Türkiye çok daha kısa sürede bu enerji ihtiyacını karşılasaydı veya teknolojik atılımını yapsaydı, bir sonraki önergemizde biz bu maddenin biraz daha netleşeceğini düşünüyoruz.
Bu önergeye katılmadığımı ifade ediyorum.