MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Yani muhalefet burada konuya ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gösterdi; bu konunun sahibi olduğunu, konuya sahip çıktığını, konunun önemine inandığını ve halkın yararına bir yasal düzenleme için konunun üzerinde ne kadar hassasiyetle durduğunu bir kez daha gösterdi ama Mustafa o geçen zamanda bir şeyler anlatırken, hakikaten bilimsel gerçeklikleri saptırarak yanlış şeyler söyledi.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Size göre.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Gerçekten yanlış şeyler söyledi.

Şimdi, şöyle diyor: "Çernobil'de kaza oldu ama bakımsızlıktan ve ilgisizlikten oldu."

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Süreci geçmişti.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Ya, arkadaş, bunu söyledikten sonra sen nasıl ruhsat vereceksin Akkuyu nükleere? Çernobil'e bakan da Rosatom, aynı şirket.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Hiç alakası yok.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Yani insanların hayatını yok etmeye çalışan şeyle aynı değil mi? Rosatom yapmayacak mı şimdi, gittik orada, gördük. Bu kadar ilgisiz kalabilen... Konuştuğun lafa bak, diyorsun ki: "Çernobil'in zamanı geçti, bakımsızlıktan dolayı oldu."

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - İki tane örnek var ya, bunların üzerinde duruluyor, ben o örnekleri verdim yani onu söylüyorum size.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Yani biz size şunu söyledik...

AHMET ERDAL FERALAN (Nevşehir) - Japonlarda da var aynısı.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Japonlardaki bir tsunami neticesinde oldu, tsunami ve deprem birlikte oluşan bir olaydır, bu anlamıyla da şeydir.

AHMET ERDAL FERALAN (Nevşehir) - Tahmin edemediler işte.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Biz nükleerin teknolojisine karşı değiliz ama nükleer enerji santrallerinin bu ülkede şu an için birincil alternatif olduğuna inanmıyoruz, önemli bir noktayı karşılayacak enerji ihtiyacını karşılayacağına inanmıyoruz. Bizim daha teknik ve teknik olmayan kaybı tartıştığımız bu noktada, Türkiye'de bu kadar enerji kaybı varken bunun yerine kaybı indirseniz Akkuyu'da yapacağınız nükleer santralden daha fazla enerjiyi bu milletin yararlanmasına sunacaksınız.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Enerji verimliliğiyle ilgili kanun da çıkardık.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Bu anlamıyla boş konuşuyorsunuz arkadaşlar, boş.

Size burada teknolojiyi mi veriyor? Hiçbir teknolojiyi vermiyor, kendi teknolojisiyle geliyor, burada yap-işlet-devret de demiyor, sonuna kadar kendisi yapıyor, para kazanıyor. Sadece 25 milyar dolar para yatıracak diye, yüksek fiyatla sağlıksız bir enerjiyi bu ülkeye kuruyorsunuz. Hiçbir şekilde yararı olmayan bir noktadır, bunun altını tümüyle çiziyorum. Onun için, hiç öyle kalkıp bunu bize allayıp pullayarak iyi gösteremezsiniz.

İkincisi: "Milletlerarası antlaşmaları değiştirdik, nükleer yaptık." dediniz. Ya, enerji olarak nükleer dışında milletlerarası antlaşmayla yaptığınız bir şey var mı?

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Hayır, şunu söyledik, dedik ki...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Kardeşim, cevap verme, ben konuşuyorum.

Bu anlamıyla biz diyoruz ki eğer yatırımcıya kolaylık sağlayacaksanız, adrese teslim kolaylık değil, bütün yatırımcıya kolaylık sağlayın, önergenizi ona göre değiştirin. Önergenizde her türlü bunu yapın.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Bu adrese teslim değil ki Sayın Vekilim, bu normal uluslararası yapılmış...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Yahu, tamam, sen bak işine, ben söyleyeceklerimi söyleyeyim.

Onun için, bu çok net bir olaydır, söylediklerimizin hepsi gerçektir. Bir gün gelecek, çok kısa bir süre sonra iktidardan düştüğünüzde bunlarda ne kadar haklı olduğumuzu göreceksiniz ve vicdanınızla hesaplaştığınızda, iktidar baskısıyla verdiğiniz bu kararların bu ülkeye hiçbir yarar getirmediğini söyleyeceksiniz. Ben buna yürekten inanıyorum. Samimiyetle söylüyorum, bu Komisyonda bu kanunlar çıkarken eğer iktidar baskısı olmazsa sizler vicdanen daha doğru kararlar verebilen arkadaşlarımızsınız ama şu an vicdanınız ve aklınızla değil, iktidarın bu işin çıkması noktasındaki taleplerine dikkat ediyorsunuz, ona göre karar veriyorsunuz, bu noktada bence yanlış yapıyorsunuz.