YASİN UĞUR (Burdur) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Ayrıca, Burdur programını eklediğiniz için de teşekkür ediyorum.

Sunumlar için de sizlere teşekkür ediyorum arkadaşlar.

Tabii, eğitimci değilim, öğretmen de değilim ama sunumda dinledim, arkadaşlarımızın, sayın vekillerimizin söylediklerine katılmakla birlikte, direkt küresel iklim değişikliği konusu, iklim değişikliğinin çeşitli uygulamaları, derslerde gösterelim bunları gibi konular var ama ben direkt tasarrufla ilgili bir şey göremedim, kaçırmış da olabilirim, belki vardır.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İsrafın önlenmesi, tasarruf...

YASİN UĞUR (Burdur) - İsraf, tasarruf... Şimdi, tabii, hepimiz belli bir küresel iklim krizi ve suyla alakalı çeşitli bakış açılarıyla olayı değerlendirmeye gayret ediyoruz. Suyla ilgili mevzuda benim daha çok sıkıntılarım olmuştu zamanında, ondan dolayı da biraz önce verilen örnekler, işte, ayrı bir ders olmasını Murat Bey teklif etti. Eğitimci olmamama rağmen buna gayet sıcak baktığımı da ifade etmek istiyorum veya Ayşe Vekilimiz de söyledi, bunu örnekli veyahut da uygulamalı...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Uygulamalı olarak.

YASİN UĞUR (Burdur) - Hatta örnek verdi, bir tane haber okudu, okulun bahçesi...

MURAT BAKAN (İzmir) - Her ikisi de olabilir yani.

YASİN UĞUR (Burdur) - Bizim bölgemizde de Kuşbaba İlköğretim Okulumuzun 12 dönüm bahçesi var; cevizler ekiyorlar, sera kurdular şu anda. O okulun öğrencileri, yani o köydeki vatandaşlarımız -büyük bir köyümüz- eğitim kadrosunun hiçbirisini de bir yere bırakmak istemiyor yani öyle bir şey oluşturdular. Başka köylerimizde de ufak tefek öyle var. Hani, bu, yapılamaz bir şey değil, mevcutta zaten uygulanan durumlar var. Toprakla uğraşıyorlar, damlama sistemini yapmışlar, serasını yapmışlar.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Okullarda bahçe olması lazım.

YASİN UĞUR (Burdur) - Bu, uygun olan yerlerde çok faydalı olacaktır kanaatindeyim.

AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) - Okulları taşıyabiliriz...

YASİN UĞUR (Burdur) - Bir yerden başlamak gerekir, dediğimiz doğru, bir yerden başlanılması gerekir.

Bir de şu var: Şimdi, bunun şöyle mi düşünüyorsunuz hani eğitim camiası olarak, bu işlere anaokulundan mı başlayacağız, ilköğretimden mi başlayacağız bu dersleri öğretmeye? Bunların değerlendirmesini zannediyorum Millî Eğitim olarak siz yapacaksınız.

Ama ben şunu biliyorum, pandemide ben kendi çocuklarıma, kızlarıma şunu öğrettim suyla ilgili, ellerini yıkarken, dişlerini fırçalarken suyu az kullanmaları gerektiğini, iktisatlı, tasarruflu kullanmaları gerektiğini öğrettim. Şimdi, tabii, bir buçuk yıldır neredeyse evlerde daha çok vakit geçiriyoruz, belki pandeminin bize faydalarından biri o olmuştur. Ben bile yüzümü yıkarken ya da dişimi fırçalarken benim küçük kızımın gelip "Baba çeşmeyi niye kapatmıyorsun? Kapatsana." diye beni uyardığını gördüm. Demek ki bunlar, bizim, ailemizde vermiş olduğumuz, çocuklara kazandırmış olduğumuz alışkanlıklarımız, okulda da desteklenirse ya da okulda kazandırmış olduklarını aile olarak biz desteklersek o çocuk hayatı boyunca bundan hiç vazgeçmeyecektir. Alışkanlıklarımızdan kolay kolay vazgeçen bir millet de değiliz biz. Bunları kazandırmamız gerekir diye düşünüyorum.

Arkadaşlarımızın söylediklerine de ayrıyeten katılıyorum.

Teşekkür ediyorum.