DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Başkanım, paradan bahsediyoruz, imkânlardan bahsediyoruz. Sonuçta ben de Belediye Başkanlığı yaptım ve bu sorunu temelden çok iyi bilen biriyim, burada Komisyonun başından beri çok da söz alıp konuşmadım ama sivil toplum örgütlerini dinledik, diğer Komisyonda beş ay boyunca çalışan arkadaşlarımızı dinledik ama şu boyutunu çok iyi biliyorum ki: Bu işlerin tamamen yapılabilmesi için, düzgün yapılabilmesi için bir fona ve bütçeye ihtiyaç var. Anadolu'daki birçok belediyemizin gerçekten bu söylediklerimizin çoğunu yapacak bütçesi de yok, önceliği de bu değil. Yani biz burada neyi tasarlarsak tasarlayalım oradaki belediyelerin önceliği o beldenin, ilçenin önce insanına hizmet etmek, hayvanlara siz burada ne kadar "can dostumuz" derseniz deyin, orada öncelikle geçim kaynağı olarak bakılıyor, arkasından öyle bakılıyor. O yüzden oraya böyle bir fon yaratıp da o belediyelere aktaramadığımız sürece bu kanunlar sadece yazılı olarak burada kalır, oraya bir fon yaratmak gerekiyor. En azından, bu kesilen cezaları bir fonda biriktirerek bu işleri yapacak belediyelerdir, Tarım Bakanlığının belli bölümleridir. Ki her nerelere yetki ve göre vereceksek onlara bu paraların aktarılması gerekiyor, o manada verilmiş bir önerge. Genel Kurulda da bunun üzerinde duracağız ama arkadaşlarımız bunu bilsin ki burada, Çankaya'da veya İstanbul'un herhangi bir ilçesinde, Ankara'da uygulandığı gibi uygulanmıyor Anadolu'nun birçok ilçesinde; Öncelik insan kaynaklıdır, oradaki insanlar, oradaki belediyeler daha kendi insanlarının sorunlarını çözemezken bu tür sorunlara emin olun ki sadece günah savmak için, yapıyormuş görünmek için katılıyorlar veya öyle bir gösteri içindeler, onun için o belediyelere fon yaratmamız gerekiyor diye düşünüyorum.