| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyon bünyesinde yeni kurulacak alt komisyonların çalışma alanlarının değerlendirilmesine ve belirlenmesine ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 08 .07.2021 |
SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Bu üslupların bir an önce sizin Başkanlığınız konumunda hepimize karşı sonlanması gerek, doğru bir toplantı şeyi yürümez.
Bu arada, KEFEK, ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve cinsiyete dayalı ayrımcılıkla mücadele etme amacına Parlamento zemininde katkı vermek üzere kurulmuş özel bir komisyondur. Komisyonumuzun kuruluş kanununda amaçları şu şekilde sayılmıştır: "...kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi, kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik olarak ülkemizde ve uluslararası alandaki gelişmeleri izlemek, bu gelişmeler konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisini bilgilendirmek, kendisine esas veya tali olarak havale edilen işleri görüşmek, istenildiğinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan kanun tasarı ve teklifleri ile kanun hükmünde kararnameler hakkında ihtisas komisyonlarına görüş sunmak..."
Şimdi, bu amaçların hangisini gerçekleştiriyor bu Komisyon, merak ediyoruz. 27'nci Dönem boyunca Komisyonumuz Üst Komisyon olarak sadece 10 kez toplantı yapmış. 27'nci Dönem Birinci Yasama Yılında 1 kez, İkinci Yasama Yılında 5 kez, Üçüncü Yasama Yılında 3 kez, Dördüncü Yasama Yılında ise 1 kez toplanmış. Bu toplantıların hiçbirinde komisyona havale edilen 204 kanun teklifi ve kanun hükmünde kararnamenin hiçbirini gündeme almamıştır, üstelik bunların 4'ü ana komisyon olmasına rağmen dikkate alınmamıştır. Bu olmadığı gibi, yapma vaadinde bulunduğu işleri de nihayete erdirmemiştir.
Mesela, İstanbul Sözleşmesi'nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi Konulu Alt Komisyonunun çalışmaları tamamlanmasına rağmen raporu yayımlanmadığı gibi diğer iki alt komisyonun raporu da aynen rafa kaldırılmıştır. Komisyonumuzun görevleri arasında yer alan kanun tekliflerini ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini eşitlik konusunda uluslararası gelişmeler ve yükümlülüklere, Anayasa'mıza uygunluğunu inceleyerek görüş bildirme yetkisi varken doğrudan bu Komisyonun görev alanına giren İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına ilişkin tek bir cümle bile edilmemiştir, kurulduğu günden bu yana görev alanına ilişkin gerçekleşmiş ve gerçekleşebilecek en büyük ve en vahim hak ihlaline karşı sessiz kalmıştır. Bununla ilgili hiçbir toplantı çağrısı yapılmaması, bu önemli konunun gündem yapılmamış olması ve bu konudaki toplantı çağrımıza yanıt verilmemesi, kabul edilemez bir görev ihlalidir.
Bir şeyi daha hatırlatmak isterim hafızalarınızı tazelemek için: İstanbul Sözleşmesi bu Komisyonda görüşülürken 22 Kasım 2011 tarihinde şu ifadeler tutanaklara geçmiş: "Şiddetin önlenmesi, korunması, kovuşturulması, mağdura destek oluşturulması konusundaki politikaları tespit etmek adına bu sözleşme bizim için çok önemli olacak. Anayasa'nın 90'ıncı maddesiyle de iç hukukun üstünde hâle getirmiş olduk. İstanbul Sözleşmesi'nde denetim sonrasında yaptırımlarımızın da takibi söz konusu olacak." Bir de iç dökme var tutanaklarda, sözleşme gündeme alınmadan, 4320 sayılı Yasa'daki değişikliğin Meclise getirildiğini ama Meclis gündemine alınmadığını belirtmiştir.
O gün Anayasa'yı tanıyanlar, sözleşmenin önemini vurgulayanların bugün tek bir adamın keyfî kararıyla sözleşmeden çıkılmasını kabul etmelerini hiçbir akıl almaz. Ayrıca, o gün, bir yasa teklifini sözleşme öncesi gündeme alamadığını itiraf edenler, bugün için aynı sorunların tekrar yaşanmayacağının, 6284 ve benzeri yasaların da benzer şekilde hedef hâline getirilmeyeceğinin garantisini verebilirler mi? Bu karar, o gün önemi belirtilen uluslararası denetim mekanizmalarından da bir kaçış değil mi? Öyle değilse GREVIO Raporu neden yıllardır Meclis gündemine alınmadı ve uygulamadaki sorunların giderilmesi konusunda kararlı bir irade ortaya konulmadı?
Ne yazık ki bu konuda bir ortak akıl olmadığı gibi kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda da vicdanları yaralayan bir duyarsızlık hâli söz konusu ve can yakıcıdır. Bu konuda görevleri açıkça kanunda yazan ve sorumluluğu bulunan bu Komisyonun atıl kalmasını kabul etmemiz mümkün değil. Bu durum Türkiye Büyük Millet Meclisini toplum nezdinde itibarsızlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda, çözüm bekleyen kadınların güvenini de zedelemektedir.
Böylesi bir tabloda, hiçbir toplantı çağrısı yapılmayan KEFEK'in sadece bir iki gün öncesinden "alt komisyonların belirlenmesi" gündemli çağrı yapması yetersizdir. Toplantı çağrısı yapılırken bizlerin görüşünün alınmaması, doğrudan Başkanın gündemi belirleyerek bize sadece tebliğ edilmesinin rahatsız edici olduğunu da belirtmek isterim. Bu konuda daha önce de belirttiğimiz konuların tartışılmasını önemsiyoruz.
5840 sayılı Kanun'la kurulan KEFEK'in tali değil, asli komisyon olarak faaliyetlerine devam etmesi için el birliğiyle çaba göstermeliyiz. Komisyonumuzun işlevsiz kalması değil, yol gösteren ve çözüm odaklı bir komisyon olması için çalışmalıyız. Hepsi birbirinden önemli ve kadınlar için can yakıcı sorunlara değinen ve Komisyonumuza havale edilen kanun tekliflerini tali komisyon değil, asli komisyon olarak gündemimize almakla başlayabiliriz mesela. KEFEK'in daha sık toplanmasını talep ediyoruz. Gelin, bunları çözüme kavuşturalım, kadınların isyanına ses verelim, sorunlarını çözüme kavuşturmak için adım atalım.
Gündem konusundaki açık, şeffaf ve buradaki her bir üyenin görüşünün alındığı bir ortak tutum belirlenmesini önemsiyoruz. Burada fikirlerin hep birlikte ele alındığı, önemsendiği bir ortamı yaratmak zorundayız. KEFEK'te alt komisyonlar olarak birçok çalışma yapıldı, uzmanlar çağırıldı, görüşleri dinlendi, bazı alt komisyonlarımızın raporu ortaya çıktı. İstanbul Sözleşmesi Alt Komisyonu Raporu'nun akıbetini öğrenmek istiyoruz; hepimiz emek verdik, emeğimizin sonucu ne oldu, merak ediyoruz. KEFEK'e dışarıdan kaç tane dilekçe ulaştı, bunlarla ilgili neler yapıldı, sonucu ne oldu, bunları bilmek istiyoruz mesela.
Bu arada, ben, bu 22 Kasım 2011 tarihli KEFEK Toplantısı'nı hatırlatmak üzere sizlerin de görüşlerini ifade eden ve bu saydığım içerikleri de özellikle açıklayan KEFEK toplantı tutanaklarını arkadaşımın burada bulunan bütün üyelere dağıtmasını rica ediyorum.