| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 17 .03.2015 |
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Sayın Başkan, değerli Bakanlık bürokratları, değerli katılımcılar; elinizi vicdanınıza koyun, şu kanunu bir okuyun ya. Tüketiciye ne demişsiniz, biliyor musunuz? "Gözünü bağlayacağım, ağzını bağlayacağım, kollarını bağlayacağım, elini bağlayacağım, yemek vermeyeceğim, aç bırakacağım, hadi yavrum yaşa!" demişsiniz. Böyle bir şey olur mu ya? Böyle bir düzenleme olur mu, Allah aşkına! Şunu bir okuyun. Okurken hiç sesimi çıkarmadan dinledim. Böyle bir şey olur mu arkadaş ya? Tüketici Kanunu çıkardık, tüketici hakkı... Burada bir hak kalmış mı ya? Burada bu insanların kendilerini ifade edebileceği hiçbir şey kalmış mı ya? Tüketici hakem heyetlerine bile müdahale edebilecek şeyi de getirmişsiniz. En son fıkrada da diyorsunuz ya... Bakın, okuyayım (10)'uncu fıkrayı: Altıncı fıkranın (ç), (d) ve (f) bentlerinde yer alan bedeller, Kurum tarafından belirlenen dağıtım tarifeleri, perakende satış tarifeleri ve son kaynak tedarik tarifeleri kapsamında ürün veya hizmet bedeli niteliğinde maliyet unsurlarıdır. Ürün veya hizmet bedeline ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, ürün veya hizmet bedellerinin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır." El insaf, el insaf!
Yani, Sayın Müsteşarım, bu yasayı hazırlarken başta siz olmak üzere tüm kurum çalışanlarına sormak istiyorum: Ya, hiç de elektrik tüketicinin, abonelerin bu ülke açısından, bu iş açısından önemi yok muydu yani? Bu kadar eli kolu bağlı, hukuku elinde hiç kullanamayacağı bir noktaya getirmeye, bu maddeleri, bunları yazmaya vicdanın elvermemesi lazım ya, samimi söylüyorum. Yani anlıyorum, bürokratsınız, şeysiniz ama söylemeniz lazım Bakana, söylemeniz lazım siyasi iradeye. "Ya, arkadaş, bu olmaz. Bu kadar da bir şey olmaz." demeniz lazım.
Sayın Başkan, size söylüyorum. Tüm samimiyetinize inanarak söylüyorum. Şunu bir okumanızı rica ediyorum. Okuyun şu maddedeki fıkraları, eğer bir tüketici olarak bu maddelere eliniz varırsa kaldırın oylama yapın. Kurulu bu kadar yetkili kılıp tüketiciyi bu kadar çaresiz bırakan bir konu olamaz. Bu maddeyi bu anlamıyla gözden geçirmenizi istiyorum. Bu, Türkiye'de hiçbir şekilde kabul edilebilecek bir şey değildir.
BAŞKAN - Bu konuda Hükûmetten bir bilgi isteyelim mi?
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Hükûmetten bilgi isteyeceğiz zaten, benim konuşmalarıma ama... Hükûmetten bilgiden sonra sizin de şu maddeler konusunda görüşünüzü istiyorum. Hükûmet adına konuşacak arkadaşlarımız sonuçta siyasi iradenin kendilerine emrettiği şeyi kanun maddesi hâline getirip bizim önümüze koyuyorlar. Ama siz parlamentersiniz, Komisyon Başkanısınız, bu Komisyonun en etkili insanlarısınız, karar verme sürecinin belirleyici insanlarısınız. Hükûmetin verdiklerinin ötesinde, sizler özgür iradenizle şu maddeler konusunda görüşlerinizi belirtmeniz lazım. Ben bunu özellikle rica ediyorum yani. Bu kadar çok şey yapılır mı? Burada her şeyi içine koymuşsunuz, her şeyi,.
Bakınız: "Dağıtım tarifeleri; dağıtım sistemi işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşur."
Peki, dağıtım şirketleri fiyat oluştururken bu Kurul nasıl oluşturuyor arkadaş? Nasıl oluşacak? Bunları nasıl denetleyeceksiniz? Bunların bedellerinin alınmasını tüketiciden, reaktif sayaç okuma bedelleri... Şu an yaşanan durum yok mu? Şu an yaşanan durum, hiç açma kapama yapmadan, borcunun tarihi geçti diye borcuna karşılık açma kapama parası koyup faturalandırılan onlarca, yüzlerce, binlerce fatura var. Nasıl denetleyeceksiniz bunları? Yani dağıtım şirketlerinin inisiyatifine bırakıp istedikleri gibi dağıtım şirketlerinin burada tarifeler oluşturduğu bir noktaya giden bir yapıya kanuni kılıf hazırladık, gidiyoruz ya. Böyle bir şey olmaz! Bu iktidar bunu nasıl yapar? Bu iktidar bunu nasıl görmez?
Diyebilirler ki bize "Kurula verdik." Ya, kurul denetlemiyor. Az önce sizin milletvekiliniz konuştu. Az önce, İstanbul Milletvekiliniz, şu an özelleştirilmiş olan dağıtım şirketlerinin karşısında muhatap bulamadığını sordu. Geçen gün ben söyledim, tarımsal sulamama kullanmadığı hâlde gelen rakamı... Geldiler, Bakanlığın müdahalesi sonucu...
BAŞKAN - Çözüldü mü?
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Benim saatim yanlış yazıyormuş, aldılar saati götürdüler. Benim bunca yıldır ödediğim yüksek tariflerin bedelini kimden alacağım ben şimdi? Ayda 2.500 lira, çalışmadığı veya az çalıştığı hâlde tarımsal sulama parası ödedim. Hiç kullanmadığım aralık, ocak, şubat aylarında bedel geldi bana.
BAŞKAN - Bence helalleşin firmayla.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Kiminle helalleşeceğim?
BAŞKAN - Firmayla.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Ya, firmayla helalleşme... Ben helalleştim, millet nasıl helalleşecek? Siz nasıl helalleşeceksiniz? Hep beraber koyalım. Arkadaşlar, yapmayın! Bu yetkileri verdiğiniz zaman bu milletin sırtından şey alacaksınız.
Sizin burada yapmanız lazım gelen şudur sosyal devlet olarak: En azından fakirden fukaradan elektrik bedeli almama noktasına getirip, bir asgari rakam koyup, elektrik bedelini almamanız lazım. Sosyal devlet budur. İnsanların bu çağda elektrik kullanması lüks değil, zorunlu ihtiyaçtır. Bu anlamıyla, gerçekten, bu insanların bu ihtiyaçlarını lüks noktasına getiren, her şeye para veren, her şeye para koyan bir anlayış olamaz. Bu madde, 10'uncu madde idam sehpasında tüketicinin ipini çeken maddedir.
Saygılar sunuyorum.