AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Şimdi, bu benim kendi tecrübem; yazı yazarken düşüncelerimizi de organize ediyoruz, yani kafamızdaki düşünceleri yazı yazarken sanki daha iyi organize ediyoruz ve ifade edebiliyoruz.

Bir de ben tabii ki bilgisayar çağında doğmadım, hep elimle yazıyordum sonra bilgisayarda yazma çıktı, bir türlü bilgisayar ekranında düşünemiyordum, fikirlerimi organize edemiyordum; önce elle yazıyordum, sonra bilgisayar ekranında temize çekiyordum fakat şimdi yavaş yavaş ona alıştım. Her hâlde yeni nesil böyle bir sorun yaşamıyordur tabii. Yani bunu merak ediyorum yani bu, hakikaten bir organizasyon şeyi yaratıyor mu?

MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - Hocam, bu sahip olduğumuz kültür alışkanlıkla bağlantılı bir şey. Malum, Yunanlıların çobanların tanrısı Pan'dır; gövdesi keçi, kafası insan. Biraz bilgisayarla, yeni teknolojilerle ünsiyet peydah ederek onu kendi varlığımızın uzantısına dönüştürecek bir kültür oluşturmakla bağlantılı bir iş, yoksa alışma, reddetme, başka bir kuşağa ait olma, bunlarla alakalı değil. Siz kendinizi güvende hissettiğiniz, alıştığınız, size hitap eden, zihninizle eliniz arasındaki korelasyonu sağlayan bir teknoloji üzerinden kendinizi en iyi ifade ettiğinizi düşünüyor ve bu imanla yazmaya devam ediyorsunuz ama bilgisayarı biraz zorlarsanız eminim ki tıpkı benim yaptığım zorlama gibi "Ne olur; ben de yazarım, zaten on parmak yazıyorum, on parmak her şeyi yazarım." tarzında bir meydan okumayla birlikte bir süre sonra bakarsınız ki öyle de oluyormuş. Biraz alışmayla, yeni bir kültür edinmeyle alakalı. Biraz pan gibi olmak lazım.