KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Kadim Bey'e katkı ve katılımları nedeniyle teşekkür ediyorum.

Ayrıca katılımla ilgili ve zamanla ilgili duyarlılığınız nedeniyle ayrıca teşekkür ediyorum Kadim Bey.

Şimdi, öncelikle iki buçuk saati geçti salondayız, konu son derece kapsamlı, üyelerimiz son derece konuyla ilgili ama konu kendi başına ayrı bir değerli. O nedenle bu konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonumuzda harmanlama ve kapsayıcı bir şekilde analiz etme fırsatı verdiği için ve bize bu iyi ve gerçekten ufuk ve vizyon açıcı, çok kapsamlı sunumu nedeniyle Değerli Hocamıza, Sayın Yülek'e teşekkür ediyorum. Uzaklardan programı başından beri izleyen ve gerçekten, İngilizcede biliyorsunuz bir laf vardır "Last but not least." diye yani süre kısa ama katkıları büyük olan Doktor Taylor'a, Doktor Wissema'ya, Doktor Fortunato'ya tüm Komisyon üyelerimizin yürek dolusu teşekkürlerini ifade etmek istiyorum ve çalışmalarında başarılar diliyorum. Her zaman kendilerinden istifade etmeye devam edeceğiz.

Aslında zaman darlığı nedeniyle birkaç hususun altını çizeceğim, sonra da hocama üç beş dakika verip kapatacağım toplantıyı. O yüzden sizlerin de üç beş dakika ilavenize ihtiyacımız var.

Değerli arkadaşlar, bu konu millî bir konu, ülkemizin bugününü, yarınını ve geleceğini ilgilendiren bir konu. Hepinizin bildiği gibi, geçmişte birtakım çalışmalar bu anlamda akamete uğramış. İşte, uçak fabrikası konusu -biraz önce arkadaşlarımız ifade etti- Nuri Demirağ'ın, 1936 ilk uçak fabrikası girişimi, ilk yerli motor fabrikası girişimi 1963, Gümüş Motor, ilk yerli otomobil fabrikası 1961, Devrim; bütün bunlar akamete uğramış, eğer bunlar üretime geçmiş ve hayatımızda olmuş olsaydı her hâlde bugün ekonomik olarak da teknolojik olarak da farklı bir yerde olacaktık. Bütün bu tecrübelerden hareketle, hepinizin bildiği gibi, ülkemizde bugün yerli otomobilimizin yapılmasına dönük Cumhurbaşkanımızın önderliğinde TOGG'un özel sektör eliyle yapılması girişimi var; bu son derece önemli ve buna geçmiş tecrübelerden hareketle parti ayrımı gözetmeksizin ülke olarak sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Millî Muharip Uçak Projemiz var, MİLGEM'ler sahaya inmiş durumda ve özellikle model olarak başarılı olduğu için söylüyorum, Savunma Sanayii Başkanlığındaki yüzde 25'lerdeki yerlilik oranı yüzde 70'lere çıkarıldı; bence hakikaten hocamın da ifade ettiği gibi başarılı bir model ve bu modelin enerji üretimindeki yerli ve millî politikalarımız, özellikle enerji alanındaki kuruluma ilişkin sanayi katkısının da yerli olmasına dönük destekler; bütün bunlar bir çabanın, bir yere doğru gitmenin samimi gayretleri ve gerçekten pratiği diye düşünüyorum. Burada özellikle SSB modelindeki hususun tüm kamu alımlarında, sınai alımlarda uygulanabilmesine dönük bir modelden bahsediyor hocamız. Bunun modellenerek benzer bir anlayışla... Çığır açan bir uygulama olabilir mi? Kesinlikle olabilir. Çalışmanın da amacına gerçekten ulaştığını düşünüyorum, özellikle parti ayrımı gözetmeksizin tüm arkadaşlarımız bu nosyona çok samimi bir şekilde katkı verdiler ve bunu belki Meclisimizin de çabası ve yürütmenin bu anlamdaki katılımıyla farklı şekillerde yürütmek ve ülkede bu anlamdaki olumsuz yani özel sektör dâhil demin ifade ettiğiniz algılardaki yani yerli mi, yabancı mı; eğer ibre yabancı tarafındaysa burada algılarda ve zihniyette de bir değişime ihtiyaç olduğunu görüyoruz. O zaman topyekûn, özellikle kamu alımları başta olmak üzere özel sektör alımlarında da tedarikte gerçekten eş değer olan ürünler varsa yerliyi tercih etmeye dönük bir algı ve değişimi sağlamak ve bunu olguya dönüştürmek gibi bir çabaya da ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Ben tekrar çok teşekkür ediyorum.

Şimdi, hocamıza beş dakika vererek toparlamasını rica edeceğim.