BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, değerli Komisyon üyeleri, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; herkesi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bugün usulle ilgili konuşmam sırasında da belirttim...

Sayın Başkanım, çok uğultu var, şey yapamıyoruz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Sındır telefonla konuşuyor, onu uyarayım. Arkadaşlar, bu taraftan da geliyor...

CAVİT ARI (Antalya) - Oradan da isim verin Başkan.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir...

İsim verdim.

Evet, buyurun, sürenizi tekrar başlatıyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Değerli arkadaşlar, bu teklif, yürütme ve yürürlük hariç 23 maddeden oluşuyor ve 18 kanun ve 2 kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapıyor yani anormal yoğun bir torba teklif bu. Şimdi, burada, Meclisin kapanma tarihinden sonra gündeme gelen birçok konunun çok çok aciliyeti yok. Bunlar planlı, ne yaptığını bilen bir iktidarda çok daha önceden de görüşülebilirdi, sonradan da görüşülebilecek maddeler var burada. Bizim de çok fazla maddeye itirazımız söz konusu değil. Birçok madde makul, süre uzatımıyla ilgili ya da benzeri durumlarla ilgili, bunları da makul karşılıyoruz fakat unutmamak gerekiyor, bu 22-23 maddenin 15'inde bu dönem içerisinde biz, 27'nci Dönem içerisinde değişiklik yapmışız, bunları gündeme getirmişiz, yeterli bulmamışız, bir daha değişiklik yapıyoruz. Yani, kanun yapma yöntemimizde bir anormallik var, yasama yöntemimizde bir anormallik var. Dolayısıyla, tekrar tekrar maddeleri gündeme getiriyoruz. Bir sıkıntı söz konusu.

Şimdi, bu, yasama yapılırken ilgili kanunlar ile ilgili kurumlar masaya yatırılır. Burada birçok kurum var. Mesela Merkez Bankasıyla ilgili bir değişiklik söz konusu. Burada Merkez Bankasının çok saygın bir ismi aramızda milletvekili olarak var. O konuyla ilgili olarak bir eleştiride bulundu. Ben ondan sonra daha başka bir şey söylemeyeceğim ama "Otuz yıldan beri bu kanun şimdiye kadar işe yaradı, bugün neden yaramıyor?" diye soruyor "Kişiye özel kanun yapamazsınız." diyor, çok haklıdır, çok yerinde bir sorudur, buna cevap verilmesi lazım. Onun haricinde, Merkez Bankası, yılda 2 kere, buraya, Meclise, Plan ve Bütçe Komisyonuna, yılda 2 kere sunum yapmak durumundadır, daha bu yıl sunumunu yapmamıştır. Geçen yıllarda da aksattı ve bu yıl daha sunum yapmadı. Şimdi, Merkez Bankasıyla ilgili kanun değişikliği geliyor. Biz, Merkez Bankasının neyini sorabileceğiz, burada kim gelip bize bununla ilgili bilgi verecek? Yasama yapılırken ilgili kurumlar masaya yatırılır, kanunla ilgili olan kurumlar masaya yatırılır, konuşulur, eksikleri gedikleri tespit edilir, denetim bir anlamda yapılmış olur, her yönüyle konu ele alınır, devlet böyle yönetilir. Şimdi, böyle bir anlayış söz konusu değilken, bu şekilde ele alınmıyorken, burada bize siyaseten hesap verebilecek kimse yokken bürokratlar dışında, nasıl bu işi yapabiliriz, nasıl götürebiliriz? Tabii ki, teklifin altında imzası olan değerli arkadaşlarımız da bizim gibi burada milletvekili olan, milletvekili sorumluluğu, yasama sorumluluğu olan arkadaşlarımız. Yürütme sorumluluğu, yani idareyi yürütme sorumluluğu olan arkadaşlarımız değiller. Dolayısıyla da onlara hesap sorabilecek durumumuz söz konusu değil. Dolayısıyla da böyle bir yasama yapma şekli olmaz, burada bir yanlışlık var. Öncelikle bunu tespit etmemiz lazım. Ondan sonra -sürem çok fazla yok- hemen şunu söyleyeyim: Biraz önce söylediğim gibi, bu kanun teklifinin maddelerinin bir çoğuna itirazımız olmayacak ancak bazılarıyla ilgili eksiklikler, bazılarıyla ilgili de itirazlarımız var. Özellikle bilmek istediğimiz konular var. Mesela, bu, özellikle herkesin üzerinde durduğu, Terörle Mücadele Kanunu ya da OHAL Kanunu'yla ilgili düzenleme. Şimdi, Türkiye neden OHAL Kanunu'na ya da Terörle Mücadele Kanunu'na gerek duyarak personel çıkarılması, kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması ya da bazı şirketlere el konulması, TMSF bünyesine alınması ya da ek gözaltı sürelerine ihtiyaç duyuyor? Türkiye normalleşemedi mi? Normal kanunlarla yönetilebilecek bir duruma gelmedi mi? Niye getirilemiyor? Bu iktidar neden bu konuda başarısız? Bunun bir sorulması lazım, bunun gerekçelerinin anlatılması lazım. Biz normal kanunlarla bu ülkeyi yönetemiyor muyuz? Nedir eksiğimiz? Nedir sıkıntımız? Bunun anlatılabilir olması lazım. Beş seneden beri OHAL kanunlarıyla, terörle mücadeleyle, anormal yetkilerle ülke yönetilmeye çalışılmış. Neden yürütülememiş bu iş de bir üç sene daha isteniyor, bu yetecek mi? (Uğultular)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, lütfen biraz sessiz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunların cevaplanabilir olması lazım değerli arkadaşlar. Buna cevap verilemiyorsa bunların uzatılmasının da bir anlamı yoktur. Bu milletin yetkili organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisine burada, bu konularla ilgili cevap verilebilir olması lazım. Cevap verilemiyor. Neden bu ihtiyaç vardır? Şimdiye kadar kaç kamu görevlisi -Orhan Bey, özellikle size sorayım- çıkarılmıştır, ne kadar şirkete el konulmuştur, bunların akıbetleri ne olmuştur şimdiye kadar? Bu ek gözaltı süreleriyle ilgili olarak durum nedir? 12, 19 ve özelikle 22'nci maddelerle ilgili bazı rakamları, geçmişteki uygulamalara yönelik istatistikleri verebilirseniz memnun oluruz, hiç olmazsa onları bilelim.

Onun haricinde, çıkması gereken kanunlar var, talep edilen kanunlar var, hani, yapılması gereken işler var, reformlar var, yapısal reformlar var. Bunların seçimden önce çıkması mümkün değil, onu biliyoruz. Hiçbir iktidar ameliyat yapmayı göze alamaz bir seçim öncesinde. Tamam, yapısal reformlardan vazgeçtik bu dönemde ama hiç olmazsa kamuoyunun talep ettiği bazı kanunlar var ki hiç olmazsa bunların gündeme getirilmesi gerekirdi, madem böyle bir hazırlık yapıldı, böyle bir çalışma yapıldı. Mesela Çek Kanunu'yla ilgili bu düzenleme yapılıyor ancak buna paralel Vergi Usul Kanunu 359'daki düzenleme yapılmıyor. Neden yapılmıyor?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Çalışıyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama kaç zamandan beri Abdullah Bey... Bunu ben kaçıncı defadır söylüyorum biliyor musunuz, geçen sefer de gündeme geldi.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Burada bir bilgi vereyim: Yargıtay sürecinde yaklaşık -Başkanlarımızla toplantı yaptık- 11 bin dosya var, BAM dediğimiz istinaf mahkemelerinde, 15 bölgede, yaklaşık 25-26 bin dosya var, yerel mahkemelerde. Yani yapacağımız şeyin risk analiziyle beraber bir etki sahasını görmemiz gerekiyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani, demek ki ihtiyaç var, değil mi Abdullah Bey? Çok ihtiyaç var.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Var ihtiyaç. Şu anda tamamlanmak üzere, büyük ihtimal ekimde ilk...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani o zaman bunların beraber gündeme gelmesi lazım.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yetişmedi.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Çek Kanunu'yla ilgili olarak bir mağduriyet söz konusu, bunu gündeme getiriyoruz, bunun da gelmesi lazımdı.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Çek Kanunu hazırdı.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kamuoyu da bunu talep ediyor epeyden beri.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Çek Kanunu'nu bir yıl önce çıkardığımızda risk analizleri hazırdı, etki sahasını biliyorduk ancak...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Mikrofonu açın bari kayıtlara geçsin Sayın Başkan.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - O zaman söz vermiş gibi olacağım ama tabii, yapıcı bir konuşma karşılıklı gelişiyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ancak Çek Kanunu'yla ilgili de aynı bilgiler verilmedi yani Çek Kanunu'nun ne tür etkileri olacağı, ne tür kişinin şu anda mağduriyet yaşadığı. Bunlarla ilgili de bilgiler alamadık.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Geçen şeyde bilgi vermiştik.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Güler, ben birazdan size söz vereyim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Şimdi, mesela bayram ikramiyeleriyle ilgili beklenti var, bayram öncesindeyiz. Bununla ilgili bir düzenleme yapılabilirdi, bunun çok büyük bir maliyeti de yoktu, yapılabilecek bir düzenlemeydi. Kamuoyu bunu bekliyordu, bu da yapılamadı.

Onun haricinde, kısa çalışma ödeneği normal düzene doğru geçiliyorsa bunun yine eskisi gibi farklı bir şekilde düzenlenerek yani pandemi dönemindeki düzenleme gibi değil de daha farklı bir şekilde ele alınması gerekirdi, bunun sonuçlarının buraya getirilmesi gerekirdi; kısa çalışma ödeneğinden ne kadar kişi istifade etti? Uygulamada ne kadar sorun, sıkıntı oldu? Birçok istismar da söz konusu bununla ilgili olarak, bunlarla ilgili hiçbir bilgi alamadık hâlbuki kısa çalışma ödeneğiyle ilgili olarak çok istisnai bir düzenleme yapmıştık.

Onun haricinde, engellilerle ilgili 16'ncı madde. Engellilerle ilgili bir düzenleme yapılıyor, onlarla ilgili olarak yapılması gereken, lehlerine yapılması gereken işleri tekrar erteliyoruz. Neden erteliyoruz? Pandemi bahane edilerek mi bu yapılıyor ki öyle görünüyor. Aslında pandemi bahane ediliyor ama engellilerle ilgili konuların ertelenmemesi gerekirdi. Yani yapılarla ilgili, taşıtlarla ilgili, taşıt araçlarıyla ilgili düzenlemeler bunlar. Kanun çıktı, sürekli olarak uygulamasını erteliyoruz, bunlarla ilgili yetersizlikler, sıkıntılar var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Buyurun Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunu önemli görüyorum Sayın Başkanım, tamamlayayım isterseniz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Buyurun, ek süre veriyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Rekabet Kurumuyla ilgili olarak yapılan düzenlemeyi destekliyoruz ancak yetersiz görüyoruz. Onunla ilgili, ilgili maddede ben de konuşmak istiyorum. Düzenleme yeterli değil, daha kapsamlı bir düzenlemeye ihtiyaç var.

TÜİK'le ilgili olarak yapılan düzenleme de yeterli değil, onunla ilgili olarak da bazı eksiklikler var, onların da tamamlanması lazım. O konuda da eleştirilerimiz var.

Yani sonuç olarak bir yasama organıysak, hukuk yapıcılığı yapıyorsak bu tarzı benimsemememiz gerekiyordu; daha doğru, dürüst, kapsamlı bir çalışma yapmamız gerekiyordu. Bu tarz sorunlar, sıkıntılar getiriyor; burada olduğu gibi yaptığımız işi tekrar tekrar yapıyoruz. Maalesef önümüzdeki günlerde, aylarda bu yaptıklarımızı da tekrar düzeltmeye çalışacağız.

Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.