| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .03.2015 |
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, bu, tasarının iyi maddelerinden birisi daha ama maalesef, yasalaşma imkânı bulamayacak, böylece bir iyi hizmetten daha vazgeçilmiş olacak.
Asıl, tasarının yürürlükte kalan maddeleri bu vesileyle tartışma konumuz. Belki daha iyi anlaşılması açısından ya da iyi şeylerin tekrar edilmesinde hayır vardır anlayışından hareketle yine sözlerimizi, konuşmalarımızı, değerlendirmelerimizi biraz daha geriye dönük, geriye dönük derken geride kalan ama önümüzdeki günlerde planlandığını düşündüğümüz, gerçekleşecek olan maddelere yönelik eleştiriler ve değerlendirmeler daha sağlıklı olacak diye düşünüyorum.
Şimdi, dün biraz, bir parça bahsettik yani kolluk gibi çok önemli, sürekli kamunun içinde ve kamu düzenini sağlayan ve önemli bir güç olan ve çok geniş yetkileri olan bir unsurun, devlet içerisindeki bir unsurun tek elde kullanılmasından, tek elde bu gücün toplanmasından bahsediyoruz. Yani, niye tek elde? İşte, zaten Emniyet Genel Müdürlüğünün hem mevzuatı hem İçişleri Bakanlığı içerisindeki durumu belli, fiilî durumu belli, taşrada İl İdaresi Kanunu kapsamında bağlılıkları belli. Şimdi, aslında hem Jandarma Kanunu'nda hem İçişleri Teşkilat Kanunu'nda açıkça zikredilmiş olmasına rağmen, İçişleri Bakanlığına bağlı bir kuruluş olmasına rağmen Jandarma teşkilatının da personeliyle ilgili düzenlemelerin burada bulunması suretiyle işte kolluk tam anlamıyla Türkiye'de tek elde toplanıyor. Hem demokrasiyle ilgili kaygılar hem anayasal sistemlerle ilgili değerlendirmeyi yapan akademik çevrelerin ortak düşüncesi şu ki kolluğun tek elde toplanması sakıncalı. Şimdi, bu tek elde toplama çerçevesinde, bu tasarı çerçevesinde Jandarmayı, personeli üzerindeki iş ve işlemler açısından tamamıyla siyasallaştıracak bir düzenleme var önümüzde. Jandarma, personel politikası açısından çok teknik olarak da uygulanması zor bir rejimle karşı karşıya. Sadece bu tasarının 51'inci maddesindeki hükmü değerlendirmek gerekirse açıklıkla şunu ifade edebilirim: Jandarma personelinin atanmasına ilişkin bir kaosun kapısındayız. Eğer bu Komisyondan ya da Genel Kuruldan bu tasarı yasalaşmak suretiyle hayata geçirilirse Jandarmada hangi personelin nasıl atanacağına ilişkin çok komik bir tablo ortaya çıkacak. Bir kere, Jandarma personelinin atanmasına ilişkin üç ayrı merci oluşturuluyor bu düzenlemeyle. Bu merciler kimler? Birisi müşterek kararnameyle atanan generaller, birisi Bakan tarafından ataması yapılan il ve ilçe jandarma komutanları, birisi de, diğer üçüncü merci de il, ilçe jandarma komutanı dışındaki subay, astsubayların atamasını yapan Jandarma Genel Komutanı. Şimdi, bir kurum düşünün ki personeli üç ayrı makam tarafından üç ayrı usulde atanıyor. Üstelik 51'inci maddenin içerisine öyle bir hüküm konuldu ki "Gerektiğinde Jandarma Genel Komutanı da teklifte bulunabilir." diyor. Yani, demek ki Jandarma Genel Komutanının haberi, bilgisi, rızası olmaksızın onun dışında bir birim oturuyor, Jandarma personeliyle ilgili bir planlama yapıyor, atama yapıyor, Jandarma Genel Komutanı da gerekli görürse, haberi de olursa, duyarsa -öyle anlaşılıyor, maddenin yazılışı da arızalı- buna teklifte bulunabilir diyor. Şimdi, bu neye sebep olacak? Bu, bir kere, tamamıyla askerî yönü de bulunan... Jandarmanın kendi teşkilat kanunu 4 ayrı görev öngörüyor, "Jandarma Teşkilatının askerî, mülki, adli ve diğer görevleri" diye 4 ayrı görev alanı tespit etmiş jandarma için. Şimdi, askerî görevleriyle ilgili çok büyük vazifesi olan jandarmayla ilgili atamalarda, askerî üstlerinin bir kere bir inisiyatifi yok. Adli görevleri...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - ...dolayısıyla zaten emniyette de kesin şekilde böyle bir inisiyatif yok. Diğer görevleri muğlak ifadeler; sadece resmî görevleri, idari görevleri sebebiyle jandarma üzerinde İçişleri Bakanına duruma göre devredilebilecek. Bu, jandarmanın üstleriyle, Genel Komutanlığıyla arasındaki bağı koparacaktır. Bu, jandarmanın hiyerarşisini bozacaktır. Bu, jandarmanın disiplinini bozacaktır. Bu, jandarmanın üstlerine karşı duygusal bağını koparacaktır. Burada bunu görmemek için kör olmak lazım ama bunu göre göre, bunu bile bile bu tasarıya ısrar ediliyor ve bu tasarı da direniliyorsa emin olunuz ki bu jandarmayı tarumar etmek, jandarmayı etkisiz kılmak ve ileride jandarmayı lağvetmenin zemininin bugünden hazırlanması anlamına gelmektedir. Bunu özellikle dikkatlerinize sunmak istiyorum. Bundan sonraki maddede de biraz daha bu konuyu açacağım.
Teşekkür ederim.