İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Maddeyle ilgili olarak özellikle Sayın Sındır vurguladı, diğer üyeler de... Burada yollama yapılan 442 sayılı Yasa, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ama 6360 sayılı Kanun'a yollama yapılmamış yani Türkiye'yi ikiye ayıran, ikiye bölen büyükşehirler ve büyükşehir olmayan yerleşim yerleri. Bu açıdan bir mağduriyete neden olmasın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - O konuda İçişleri Bakanımızdan izahat bekliyoruz, olur mu?

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Çünkü örneğin Diyarbakır'da hiç köy yok, hepsi mahalle ama Şırnak'ta köy var.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buna teklif sahibi ve kurumlarımız cevap versinler lütfen.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Böyle bir yasa mağduriyete neden olmasın. 6360 sayılı Kanun, bunu lütfen not edin.

Şimdi, Sayın Yegin özellikle benim yaptığım konuşmaya yanıt verdi, "Doğru değildir." dedi, üç yıl daha uzatılmasına dair OHAL'in yasa yoluyla. Öncelikle, ben kendisinden şunu beklerdim: Benim sunduğum 13 kalemlik çizelgede yer alan önlemlerle ilgili olarak bir etki analizini beklerdim yani üç yıl daha 7145 sayılı Yasa'yla öngörülen uzatmadan nasıl bir sonuç alındı? Ne kadar gösteri yürüyüşü önlendi mesela? Ne kadar...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - O maddede değiliz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - O maddede değiliz Sayın Kaboğlu.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Efendim?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Henüz o maddede değiliz, şu an korucularla ilgili görüşüyoruz.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Ama bakın, yanıt verirken özellikle bana atfen...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Biz o maddeye geldiğimizde tekrarlayın bu sorunuzu.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Şöyle: Sayın Başkan, siz gittikten sonra Abdullah Güler de özellikle teröristlere yollama yapmak suretiyle çünkü bu, teröristlerle ilgili... Mesela, sorsam size: Salonda acaba hiç terörist var mı, var mı? En az bir terörist var. Şimdi söyleyeceğim, size kanıtlayayım çünkü bu çok önemli. Sayın Yegin'in hani benim... Neden yanlış oldu çünkü 7145 sayılı Yasa aynı adı taşıyor, torba yasa bu da...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kaboğlu, siz hukukçusunuz, bakın, şu anda konuştuğumuz maddeyle ilgili değil; oraya geldiğimiz zaman o sorunuzu sorun, cevabını alırsınız.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Şöyle ama: Beş dakika dediniz, bakın...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - O maddede de yine beş dakikanız var.

CAVİT ARI (Antalya) - O maddede de konuşacaksınız.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sınırlamayın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama böyle bir usulümüz yok.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Fakat bu, konuyla ilgili Sayın Başkan. Öyle anlaşılıyor ki bu yasa bu üç yıllık uzatmada odaklanıyor.

Bakın, köy korucularına hiçbir şey demedim, düzelttim, sadece katkıda bulundum ama müsaade ederseniz, burada biz terörist tanımı üzerinde anlaşamadığımız sürece üç yıl on üç yıl uzayacak ve Türkiye'de iki ayrı hukuk düzeninin varlığı devam edecek. O bakımdan, hani teröriste verilen anlam nedir, bunu vurgulamak gerekir. Olağanüstü hâl döneminde çıkarılan, gece yarılarında çıkarılan kanun hükmünde kararnameler ek listelerinde adları yer alan kişiler Türkiye Cumhuriyeti'nde resmen teröristtir, tamam mı? Bunların hiç eylemle, tabancayla, silahla ilişkileri bulunmamaktadır; bunlar öğretim üyesidir, bunlar kamu görevlisidir, bunlar insan hakları savunucularıdır. Bunu kabul etmediğimiz sürece, bu konuda soğukkanlı düşünemediğimiz sürece, bu tanımı yapmadığımız sürece biz burada çok kavga ederiz. Bu bakımdan bakın, son cümlem. Siz sabırsızlanıyorsunuz ama beş dakikalık hakkımı sonuna kadar kullanacağım çünkü.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tabii, tabii.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Bu çok önemlidir. Şimdi, ne oldu? Mesela, size söyleyeyim: 685 sayılı OHAL KHK'yle OHALİİK kuruldu, Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonu. 686 sayılı Kararname'yle 4.564 kamu görevlisi işinden edildi. Bunların içerisinde 330 öğretim üyesi, 4 de anayasacı vardı. Başbakan ne dedi biliyor musunuz Sayın Başkan, değerli üyeler, iki hafta sonra? "Biz onları bilemeyiz ki -22 Şubat 2017 günü- biz imzalıyoruz kararnameleri, basından öğreniyoruz kimlerin adının yer aldığını." dedi.

Şimdi, Sayın Başkan, değerli üyeler; bu çok önemli. Eğer biz bunun üzerine soğukkanlı düşünmezsek seksen sene konuşuruz, yüz sene daha cumhuriyette terörist sorununu çözemeyiz. Bir ay sonra Başbakan Yardımcısı dedi ki: "MİT'ten gelen belgeler ekleniyor oraya, biz bunları bilemeyiz ama 17 Nisan oylamasından sonra bunları düzelteceğiz." Şimdi bakın, aradan kaç yıl geçti? Dört yıl geçti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, süreniz doldu. Son cümlenizi alayım lütfen.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Şimdi, bakın, Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonu...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Gerçekten son cümlenizi istiyorum.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Son cümlemi söylüyorum. Bakın, onun önünde...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Başka maddelerde de konuşma imkânınız var.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Onun önünde 10 binin üzerinde dosya var ve o dosyaların önemli bir kısmı üzerinde mahkeme kararları var ama o Komisyon dayanağını ne Anayasa'dan alıyor ne uluslararası bir belgeden alıyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, teşekkür ediyoruz.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Fakat terörist dosyaları onun önünde ve o dosyaların büyük kısmı da hiçbir biçimde terörle ilgisi olmayan kişiler. Bunu soğukkanlı düşünmemiz lazım.

Teşekkür ederim.