KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sayın Başkan, bu Komisyonda bir hata yapıyoruz. Komisyonda şöyle bir yapı oluştu: Muhalefet ne dersin bir şeyi değiştirme şansı yok. İktidar partisindeki arkadaşlarımızın oy çoğunluğu var, parmak çoğunluğu var, dolayısıyla hangi önergeyi, hangi düşünceyi, hangi talebi dile getirirse getirsin eğer iktidar partisi sıralarında oturan arkadaşlarımız onu tasvip etmiyorlarsa bu talebin, bu önergenin gerçekleşme şansı yok. Şimdi, bu, tasarı metniyle ilgili hususlarda böyle, başka alanlarda da böyle. Aslında, sizin yönetiminiz burada, Mecliste grubu bulunan partilerin komisyondaki temsilcilerinin itibarını, gücünü ya azaltıyor, ya yok ediyor. Sizin Komisyon Başkanı olarak bizim düşüncelerimizi, taleplerimizi hem sağlıklı değerlendirmeniz lazım, hem de takip etmeniz lazım.

Bakın, ben bu sentetik uyuşturucularla ilgili, alt komisyonda, esas komisyonda, Genel Kurulda, şimdi yine burada dedim ki "Ya, bir uzman gelsin, bize şunu bir anlatsın." Bu konudaki talebimizi... -kayıtlar orada, tutanaklar orada- 2-3 kere söyledim. Demek ki bir ağırlığımız yok. Allah izin verirse 7 Hazirandan sonra siz ağırlığı göreceksiniz, bu bir.

İki: Genel Kurulda çok önemli bir şey söyledim, söylediğim şey şu: 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu'nun 15'inci maddesini değiştiren bir 38'inci madde var. Bu madde çerçevesinde, önerge üzerine söz aldım, orada şunu söyledim, dedim ki: Polis okullarından yani o kanun kapsamındaki okullardan zamanını doldurmadan, mezuniyetinden önce ayrılanlara tazminat ödenmesi hüküm altına alınmış. 4 kat tazminat ödenmesi şeklinde bir düzenleme var 4652'nin 15'inci maddesinde. Bunu Anayasa Mahkemesi 2012'nin Eylülünde bozmuş, demiş ki: "4 kat olmaz." Hukuk devleti ilkesine aykırı bulmuş Anayasa Mahkemesi. "Bunu 1 Temmuz 2013'ten itibaren değiştirmelisin, sana 1 Temmuz 2013'e kadar müsaade ediyorum." demiş. 1 Temmuz 2013'te o tasarının 38'inci maddesinin Genel Kurulda görüşüldüğü güne kadar yani geçtiğimiz haftaya kadar ne yönetmelik değişmiş ne de Başbakanlık Mevzuat Bilgi Sistemi'ndeki o "4 katı" ibaresi oradan çıkarılmış. Yani, kanun 4 katı olmaya devam etmiş, yönetmelik aynen muhafaza edilmiş ancak o 15'inci maddenin -yani tasarının 38'inci maddesinin, 4652'nin 15'inci maddesi- Genel Kurulda görüşüldüğü gün o yönetmelik değiştirilmiş ve biz Başbakanlık Mevzuat Bilgi Sistemi'ne "Yahu Anayasa Mahkemesinin kararını siz işlemediniz mi?" diye telefon ettiğimizde yarım saat içerisinde de Mevzuat Bilgi Sistemi'ndeki o değişiklik işlenmiş.

Şimdi, soru şuydu Genel Kurulda: 2013'ün 1 Temmuzundan o güne kadar bu nasıl uygulandı, 4 kat mı uygulandı? Anayasa Mahkemesi kararı görmezden mi gelindi, yönetmelik nasıl uygulandı? O gün değişti yönetmelik. Dediler ki bize orada: "Efendim, işte, size bilgi vereceğiz." falan filan... Yani, bilgi verecekler. Bir adaletsizlik yapmadıklarını da ima ettiler, vurguladılar ama yönetmelik ortada. Kanunun Başbakanlık Mevzuat Bilgi Sistemi'ndeki durumu da ortada. Dolayısıyla, siz, onlar ortada, yürürlükte iken başka bir şey mi uyguladınız? Ya da onlara uygun hareket ettiyseniz Anayasa Mahkemesinin kararını uygulamamış olmuyor musunuz? E, bunu sorduk. Sayın Başkanım, cevap verilmiyor, talepler dikkate alınmıyor. Burada bir parti grubunun sözcüsü sizin Başkanlığınızda, sizin riyasetinizde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - ...İç Tüzük çerçevesinde talepte bulunan bir üyenin sözleri, talepleri, düşünceleri dikkate alınmıyorsa Sayın Başkanım, siz dikkate alınmıyorsunuz, bu Komisyonun Başkanı, bu Komisyonun hükmi kişiliği dikkate alınmıyor. Ben böyle değerlendiririm bunu. Bizi ciddiye almayan bürokratlar var, bizi ciddiye almayan Hükûmet mensupları var.