KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Şimdi, öncelikle tabii, itirazımız olmamakla birlikte bu düzenlemenin gecikmiş bir düzenleme olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor. Yani baktığımız zaman Türkiye, bir deprem ülkesi ve kanun teklifinin getirdiği düzenlemede, 2020 yılında 7 tane deprem yaşamışız ülkemizde, farklı tarihlerde ve farklı yerlerde ve bu 7 tane depremle ilgili yaşanan hasarlardan dolayı bu getiriliyor ama şimdi şöyle birkaç detaya gireceğim. Örneğin, 24 Ocak 2020 Elâzığ depreminden on sekiz buçuk ay sonra bu geliyor bu ilçelere, ayrıca, Elâzığ'ın 27 Aralık 2020'de yaşadığı 2'nci büyük depremden etkilenen ilçelere depremden yedi ay sonra, 5 Haziran 2020 Malatya depreminden on üç ay, 14-15 Haziran Erzincan Tercan depreminden bir yıl sonra, yine Erzincan depreminin tekrarı Tercan çevresinde deprem olduktan sonra sekiz buçuk ay, 7 Ağustos 2020 Bitlis depreminden etkilenen ilçelere on bir ay sonra, 30 Ekim 2020 İzmir depremine baktığımızda -birçok ilçe etkilenmişti- dokuz ay sonra geliyor, bir de Siirt depremi var yine 3 Aralık 2020, -8 etti- sekiz ay sonra geliyor ama bu süreçte bu insanlar bu mağduriyetleri yaşamaya devam ediyorlar. Corona salgını, kış koşulları, bunun yanında ekonomik kriz; salgının, bu ekonomik krizin getirdiği etkiler ve aslında daha önce bu önlemlerin alınması gerekirken gecikmiş bir şekilde bu imkânlar sağlanmış oluyor. Buradan baktığımızda, ya bu önlemlerin alınmasının hakikaten çok daha seri ve hızlı olması gerekiyor ya da Sayın Paylan'ın önerdiği gibi üzerinde bir düşünülmesi ve çalışılması gerekiyor. Türkiye, bir deprem ülkesi; bakın, 8 tane deprem saydım bir yıl içerisinde. Bunların gelecekte de olmayacağı ihtimali yok yani bir deprem kuşağı üzerinde olduğumuza göre; bizim bununla ilgili sürekli bu şekilde, depremler oldukça kanun yapmamız hakikaten uygun bir yöntem değil yani bunun tekrar bir düşünülmesi gerekiyor. Sayın Bakan Yardımcımızın zannederim bu konuyla ilgili bir açıklaması olacak.

Teşekkürler.