HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ederim.

Ben Emniyetle ilgili düzenlemelerle devam etmeyi tercih edeceğim. Bu düzenlemenin içinde, bu tasarının içerisinde, Genel Kurulda kabul edilen 67 maddenin içerisinde özellikle Emniyet teşkilatının terfi sistemi, kimlerin Emniyet teşkilatında çalışmaya devam edeceklerine ilişkin, emekliliğe yönelik düzenlemeler ya da Emniyete alınacak komiser yardımcısı olarak yetiştirilmek üzere alınacak ya da polis memuru olarak alınacaklarla ilgili bir mülakat sistemi var. Bunların hepsinin tamamıyla sübjektif kriterler uygulanacağına ilişkin işaretler açık.

Fakat bir de başka bir şey var: Bakın, iki yıldan beri yani bu ikinci yıl olmak üzere polis meslek yüksekokullarında yanılmıyorsam -burada Akademi Başkanı var, rakam yanlışsa lütfen, düzeltsinler- 5 bin tane öğrencimiz, gencimiz polis memuru olmak üzere eğitim alıyorlar. Bunları iki yıl evvel ya da geçen yıl polis meslek yüksekokullarına alırken "Buradaki eğitimi başarıyla bitirmeniz hâlinde sizin kurayla görev yerleriniz tespit edilmek suretiyle polis memuru yapacağız." diye bir söz verilerek okullara kabul ettiğimiz çocuklar bunlar.

Şimdi, bu tasarıyla, 23'üncü madde yanılmıyorsam, bir hükümle bu polis meslek yüksekokullarından mezun olan çocuklara ellerinde diplomaları olsa dahi ayrıca bir sınav yapılacağına ilişkin düzenleme getirildi. Yani iki yıl boyunca okuyacak, bütün sınavları başarıyla geçecek, sonra bir diploma alacak eline ondan sonra tekrar bir sınav yapılacak ve bu sınavda başarılı olması beklenecek. Diyelim ki bu çocuklar başarılı olamadı, açılan sınavı geçemediler. Ellerinde polis meslek yüksekokulu diplomasıyla polis olamamış insanlar çıkacak karşımıza. Şimdi, bu diplomayla, bu çocuklar ne yapacaklar? Bunlara hangi hakkı vereceğiz? Bu diplomayla hangi kamu kuruluşuna müracaat edebilecekler, o müracaatlarında o diplomaları bir işe yarayacak mı? Güvenlik tabanlı bir eğitimin içinden gelen bu çocuklar başka hangi alanda ellerindeki ön lisans diplomasını kullanabilecekler? Kaldı ki bu insanlara sizi polis memuru yapacağız diye sınava kabul ettiler, eğitim verdiler; onlar da başarıyla bu eğitimi tamamladılar, tamamlamış olacaklar ama eğitim bittiği andan itibaren "Hayır, biz, sizi bir kere daha imtihana tabi tutacağız." denilecek. Bu, şimdiki Sayın Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın ifadesiyle oyun başladıktan, maç başladıktan sonra kuralın değiştirilmesi, işte, tam da bu. O, o zaman öyle diyordu, şimdi başka bir şey... O, her gün diyor zaten, bir gün başka bir şey diyor, ertesi gün tersini söylüyor, hepsini de alkışlayan bir güruh var, ne güzel. Yani oyun başladıktan sonra kural değişmez diyen kendisiydi. Şimdi oyun başladıktan sonra kural değişiyor. Bu çocuklar bu diplomalarla ne yapacaklar?

Diğer taraftan, bu 5 bin tane çocuğa yükseköğrenim bursu verildiğini biliyor musunuz? Bu çocuklar aylık diğer üniversite öğrencileri gibi burs alıyorlar. Eğer bir işe giremezlerse bu bursları da geri ödemeleri söz konusu olacak. Kaldı ki Emniyet Genel Müdürlüğünün açtığı sınavda başaralı olamayanların başka bir işe giremeyeceğini de düşünürseniz yani bu aileler çok ciddi bir külfetle karşı karşıya kalacaklar. Dolayısıyla, burada, polis meslek yüksekokullarında eğitim alan ve mezuniyetlerine şurada belki bir iki ay kalmış olan, bir iki ay sonra polis memuru olarak kura çekmeyi umut eden bu gençlerin hakkı bizim vasıtamızla, bizi alet etmek suretiyle gasbedilmektedir.