KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, etki değerlendirmesini istemiştik fakat şu ana kadar gelmedi. Neden üç yıl daha uzatılıyor, üç yıllık uygulama nasıl olmuştur, ne kadar sonuç alınmıştır da bu üç yıl daha uzatılıyor? Bunun herhangi bir yanıtı...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu arada, Adalet Bakan Yardımcımızı ön sıraya alalım çünkü bu sorulardan bir kısmına siz cevap vermek durumunda olabilirsiniz.

Buyurun, devam edin.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Şimdi, 12'nci madde ne getiriyor, onu belirteyim: Olağanüstü hâl kökenli bu düzenlemenin zaman bakımından uygulanırlığına ilişkin bu değişiklik sonucunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitap Dördüncü Kısım, Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından gözaltı süresi ve bu sürenin uzatılması, şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlemin cumhuriyet savcısı veya cumhuriyet savcısının yazılı emri üzerine kolluk tarafından yapılabileceği, tutukluluğa itiraz ve tahliye taleplerinin dosya üzerinden karara bağlanabileceği, tahliye taleplerinin en geç otuzar günlük sürelerle tutukluluğun incelenmesiyle birlikte dosya üzerinden karara bağlanabileceği ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 108'inci maddesi uyarınca yapılan tutukluluğun incelenmesinin en geç otuzar günlük sürelerle dosya üzerinden ve doksanar günlük sürelerle kişi veya müdafi dinlenmek suretiyle resen yapılabileceği kuralları üç yıl daha uygulanacaktır. Üç ayrı kurum söz konusu burada.

Bir; süresi uzatılan Terörle Mücadele Kanunu geçici 19'uncu maddesiyle "Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren kırk sekiz saati, toplu olarak işlenen suçlarda dört günü geçemez." şeklindedir. Bu sürelere bağlı kalmak koşuluyla gözaltı sürelerinin en fazla iki kez, delil toplanmasında güçlük ve dosyanın kapsamının geniş olması gerekçeleriyle uzatılabileceği öngörülmüştür. Böylece, söz konusu süreler yüz kırk dört saate ve on iki güne uzatılabilecektir. "Gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin karar, cumhuriyet savcısının istemi üzerine yakalanan kişi dinlenmek suretiyle hâkim tarafından verilir." şeklinde düzenlenmiştir. Böylelikle, Anayasa madde 19 hükmünde yer alan gözaltı süreleri ve bu süreler dolduktan sonra kimsenin hâkim kararı olmaksızın özgürlüğünden yoksun bırakılamayacağı kuralı örtülü biçimde ihlal edilebilecektir. Uzatma kararına ilişkin neden olarak, delillerin toplanılması gösterilmiş olsa da teknolojik gelişmelerin, bilgi ve belgelere hızla ulaşma olanağını sağlaması bu nedeni geçersiz kılmakta ve gözaltında geçen sürelerin uzaması şüphelinin kötü muameleye uğrama olasılığını artırmaktadır. Bunun örneğini, Boğaziçi gözaltılarında ve birçok toplumsal olayda görmüş bulunuyoruz.

İkinci husus; uygulama süresi uzayacak, bir başka husus ise şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıkarsa cumhuriyet savcısı veya cumhuriyet savcısının yazılı emri üzerine kolluk tarafından yapılabilir. Bu durumun şüphelinin üzerinde bir baskı aracına dönebilme olasılığı açıktır. Ceza Muhakemesi Kanunu madde 91 fıkra (6) düzenlemesinde aynı olayla ilgili yeniden ifade alınabilmesi yalnızca yeni ve yeterli delilin olması durumunda ve cumhuriyet savcısı kararıyla mümkündür. Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan bu ekleme meşru bir amaca hizmet etmemektedir. Zira, Ceza Muhakemesi Kanunu düzenlemesinde cumhuriyet savcısı kararıyla yapılabilecek ve yeni delil koşulu aranmadan savcının yazılı emriyle kolluk tarafından yapılabilmesi, şüphelinin bu nedenle sürekli yakalanma tehdidini beraberinde getirecektir.

Son olarak; adil yargılanma hakkı bakımından tutukluluğa itiraz ve tahliye taleplerinin dosya üzerinden karara bağlanabilmesi hususu, mahkeme önünde dinlenilme hakkının ihlali anlamına geldiği gibi, Ceza Muhakemesi Kanunu düzenlemesine de aykırıdır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tamamlayın lütfen.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Bitiriyorum.

Tahliye taleplerinin incelenmesi otuzar günlük sürelerle dosya üzerinden yapılsa da ancak doksanar günlük sürelerle kişi ve müdafinin dinlenilmesi suretiyle resen yapılması, adil yargılanma hakkını zedeleyen bir düzenlemedir. Kuşkusuz bu düzenlemeler "Tutukluluk istisna, özgürlük kuraldır." şeklindeki ceza ve özgürlükler hukuku genel ilkesine aykırıdır. Bu itibarla, bu şekilde yapılan üç yıllık uzatma Anayasa'nın başta 2'nci maddesi, Anayasa'nın üstünlüğüne dair 11'inci maddesi, "ölçülülük" ilkesini düzenleyen 13'üncü maddesi, hak ve özgürlük sınırlamalarının kötüye kullanılmasını yasaklayan 14'üncü maddesi ancak olağanüstü hâllerde yönetimde kullanılabilecek özgürlük sınırlamaları itibarıyla 15'inci maddesi, tutuklamaya dair kanunilik ilkesi; 17'nci maddesi, tutuklama koşulları; 19'uncu maddesi...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, artık son cümlelerimizi ifade edebilirsek...

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - ....adil yargılanma; 36'ncı maddesi, etkili başvuru hakkı; 40'ıncı maddesi ve ayrıca, Anayasa'nın 119'uncu maddelerine aykırı olmak üzere Anayasa'ya aykırıdır.