KOMİSYON KONUŞMASI

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli arkadaşlar, tabii, bir kanun teklifini görüşüyoruz ama görüşürken de iş hem sosyolojik hem de tarihsel bir analize geçti; benim de burada söyleyeceklerim var.

AK PARTİ Grubu olarak veya AK PARTİ hükûmetleri olarak bu yapılanmayla, FETÖ yapılanmasıyla... "Sızmıştı." "Sızmamıştı." diye bir tartışma oldu. Benim söyleyeceklerim şu: Bu yapılanma, AK PARTİ döneminde ortaya çıkmış bir yapılanma değil, bunu hepimiz biliyoruz. Yaklaşık kırk küsur yıldan beri böyle ince ince hesaplanmış ve Türkiye'nin kılcal damarlarına kadar işlemiş bir yapılanma. Önce millî duyguları, daha sonra dinî duyguları istismar ederek, hemen her iktidar döneminde büyütülmesine ön verilmiş, yol verilmiş ve özellikle de 1980 darbesinden sonra insanların hamiyet, yardımseverlik duygularını sömürerek "Yurt dışında okullar açıyoruz, yurt içinde okullar açıyoruz, İstiklal Marşı'nı öğretiyoruz yabancılara, Atatürk köşeleri açıyoruz." diye hepimizi o günlerde, o günkü şartlarda etkileyen, iş dünyasını, siyaseti, sanatı, efendim, ilmiyeyi etkileyen bir yapıydı. (x)

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Atatürk köşeleri açmışlar(!)

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Hiç öyle bir şey yapmadılar ya.

CAVİT ARI (Antalya) - Hiç görmedik yani.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Biz hiç "Atatürk köşeleri açıyoruz." diye bir şey görmedik FETÖ'den. Atatürk'ü bulaştırmayın FETÖ'ye.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Tabii ki, 28 Şubatta -ki o dönemin mağdurlarından birisiyim ben, Sayın Bekaroğlu'yla aynı üniversitede çalıştık, o da mağdurlardan birisi- biz mağdur olurken bu yapının önü açıldı. Biz, o gün, onları göremedik, o günlerde göremedik, bunu da itiraf ettik.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben gördüm ama dinlemediniz beni.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Olabilir yani siz çok zeki, çalışkan, aynı zamanda çevik olabilirsiniz; biz göremedik.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Defalarca söyledim, ifade ettim ama dediniz ki: "Bu aşırıcıdır..." Unuttunuz şimdi onları.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Neticede, ben o yapıya hiçbir zaman hüsnüzan bile beslemedim, ben beslemedim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Seni demedim zaten, kişisel olarak değil.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Çünkü biz belli bir kuşaktan geliyorduk, rahmetli Necmettin Erbakan Hoca'nın tedrisatından geçtik 12 Eylül öncesinde de. 12 Eylülde de mağdur olanlardan birisiyim ama neticede, 2011'den itibaren AK PARTİ hükûmetleri bunların art niyetlerini açık açık görmeye başladı ve hiç kimsenin cesaret edemediği bir dönemde açıkça bunlarla mücadeleye başladı başta Sayın Cumhurbaşkanımız, o zaman Başbakandı. Ama tabii, gönül isterdi ki Türkiye'de bütün gruplar, siyasi partiler bu yapının art niyetini hissetmiş olsun. AK PARTİ muhalefet ettiği için, bu sefer, AK PARTİ'nin karşısında o yapıyla kol kola girenler, özellikle 17-25 sırasında kol kola girenler, daha sonra hepimiz -işte, yarın 5'inci, 6'ncı yılına girecek- 253 insanımızın şehadeti, yaklaşık 2.200 kardeşimizin gazasıyla, yararlanmasıyla neticelenen 15 Temmuz 2016'da fiilen kalkışmayla bir yapıyı, bunların gerçek yüzünü hep beraber gördük. Ben isterdim ki veya hepimiz isterdik ki bu gerçekleri gördükten sonra da hemen herkes bir tavır alsın bu yapıya karşı ama neticede, "Temel, annesini görmesin." kıskançlığı misalinde olduğu gibi, maalesef bazıları diyeyim -herkesi genellemiyorum- bazı muhalefet yapıları AK PARTİ'nin karşısında olmak açısından bu yapının yanına geçti.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - O "Kürt, annesini görmesin." değil miydi?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Değerli arkadaşlar, hukuk, tabii, hepimize lazım. Ben demiyorum ki olağanüstü hâl devam etsin. Olağanüstü hâl, adı üzerinde, olağanüstü hâl. Tabii ki emniyetçi bakış ile demokratik bakış farklıdır ama nihayet, Hükûmet böyle bir şeye ihtiyaç duymuş ve arkadaşlarımız da bu konuyla ilgili bir teklif hâline getirmişler.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sektör ihtiyaç duyuyor, sektör. FETÖ borsası ihtiyaç duyuyor buna.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Tabii ki bunu iyi savunmaları lazım yani orada oturan arkadaşların da bu konuyu savunup Meclisi ikna etmeleri lazım, bizi de sizi de. Biz elbette ki iktidarın partisiyiz; burada gelen tekliflere içimize sinmese de bazen "Evet." demek zorunda kalıyoruz çünkü...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alabilir miyim.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bu veya başka konularda yani her şey içimize sinmeyebilir ama neticede şudur: Türkiye demokratik bir ülke. Çevremizdeki ülkelerin hâlini de görüyoruz. Ben, dün, Moldova seçimleri için Moldova'daydım; dün aranızda yoktum, bugün, bu sabah geldim, gelir gelmez de buraya geldim.

Benim demek istediğim şu: Bu terör yapılanması çok gizli bir yapılanma. Bunu tabii ki ayırt etmek zor ama neticede, hukuku işletmek zorundayız, doğru, katılıyorum ama güvenlik de önemli, güvenlik güçlerimizin de elinin güçlendirilmesi şart. Ben teşekkür ediyorum. Bu açıklamayı getirmek zorunda kaldım yani bu yapı, sadece AK PARTİ döneminde büyümemiştir, kırk yıllık bir yapılanmanın neticesidir ama AK PARTİ ve AK PARTİ hükûmetleri en büyük mücadeleyi vermiştir, vermeye de devam etmektedir.