ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, tabii, bu torba kanun teklifiyle ilgili esasında değerlendirme yapmam gereken husus şu: Bir defa bu kanun teklifi yasa yapma tekniğine uygun olan bir teklif değil maalesef. Neden yasa yapma tekniğine uygun değil? Burada, sadece kanun teklifinde bulunan sayın milletvekillerinin bu maddeyle, ilgili özellikle sürenin uzatımına ilişkin olan maddede sadece "üç yıl uzatılacak" şeklinde olan teklifleri yerinde bir teklif değil, olamaz. Neden olamaz? Sebebi şudur değerli milletvekilleri: Öncelikle bu kanun teklifi sadece bir sürenin uzatımından ibaret değil. Neden ibaret değil? Çünkü Anayasa'da "İKİNCİ KISIM"da yer alan temel hak ve hürriyetlere gerçek anlamda dokunan ve bu hak ve hürriyetleri askıya alabilecek nitelikte olan hükümler içermektedir.

Değerli milletvekilleri, şimdi, sınırlandırmalar yapılabilmesi için, olağanüstü hâl nedeniyle temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasının yapılabilmesi için uluslararası çeşitli standartlar söz konusu ve bunların olması öngörülmektedir. Nedir bunlar? Kamu düzenine yakın bir tehlikenin olması; bu var mı, buna bakılması gerekiyor. Kamu hizmetine, kişi hak ve hürriyetlerine yönelmiş ve def edilemeyecek bir tehlike söz konusu mudur, bu var mı, bunun değerlendirilmesi gerekiyor. Demokratik bir toplumun gereklerine yönelik bir yönelim var mı? Bunlar uluslararası standartlarda yer alan çok kaçınılmaz hükümler değerli arkadaşlar.

Tabii, aynı zamanda, bu kanun teklifi, temel komisyonlar olan Adalet Komisyonu ve Anayasa Komisyonunu da ilgilendiren bir kanun teklifi olması nedeniyle bu Bütçe Komisyonunda görüşülmemesi gereken bir kanun teklifi.

Şimdi, tabii, bunların yanında, bir de Türkiye'de, maalesef, Terörle Mücadele Yasası'nın mevcut olan konumunu ve Terörle Mücadele Yasası'nın kapsamını da bir şekilde eleştiriye tabi tutmak gerekiyor. Bir makale yazdığınızda Terörle Mücadele Yasası'nın kıskacına giriyorsunuz, avukatsanız bir müvekkilinizi savunduğunuz zaman Terörle Mücadele Yasası'nın kıskacına giriyorsunuz, bir milletvekiliyseniz bir düşünceyi benimseyip veyahut da beğenip de "retweet"lediğiniz zaman Terörle Mücadele Yasası'nın kıskacına giriyorsunuz, bir siyasetçiyseniz seçim meydanında söylemek istediğiniz herhangi bir propaganda -sizin için- Terörle Mücadele Yasası'nın kıskacına giriyor ne yazık ki. Dolayısıyla, bu kanunun mevcut olan uzatılmasının sadece ve sadece üç yıllık bir sürenin uzatımıyla alakalı olmadığını belirtmek isterim.

Peki, başka neler var bu kanun teklifinde? Değerli arkadaşlar, Anayasa'nın çeşitli hükümlerine aykırılık teşkil eden bir kanun teklifi. Her şeyden önce, Anayasa'nın 10'uncu maddesiyle düzenlenen "eşitlik" ilkesine aykırı olan bir kanun teklifi, sadece üç yılla sınırlı olmayan bir mesele. Yine, Anayasa'nın 19'uncu maddesine, kişi hürriyeti ve güvenliğini düzenleyen Anayasa hükmüne aykırılık teşkil eden bir teklif. Yine, Anayasa'nın 38'inci maddesi olan "masumiyet" ilkesini çok ciddi bir şekilde etkileyecek ve ortadan kaldıracak olan bir kanun teklifi. Yine, Anayasa'da çalışma hürriyetini düzenleyen hükümlere de aykırılık teşkil edebilecek olan bir kanun teklifi. Değerli arkadaşlar, Anayasa "İKİNCİ KISIM"da yer alan temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasını gerçek anlamda önümüze koyabilecek ve ciddi mağduriyetlere neden olabilecek bir kanun teklifiyle biz karşı karşıyayız.

Şimdi, bakın, Sayın Bakan Yardımcısı ne diyor? "Zaman aşımı söz konusu ve bunun öncelikle önlenmesi gerekiyor." diyor. Devlet Memurları Yasası'nda zaman aşımını düzenleyen bir hüküm var, bu hüküm bir temel kanundur; bu temel kanunu bu şekilde, Bütçe Komisyonunda torba yasada görüşülen bir kanun maddesiyle ortadan kaldırmak mümkün değildir. Her iki kanun maddesi arasında ciddi bir şekilde çelişki söz konusu olacaktır.

Şimdi, Türkiye'nin gerçeğine baktığınız zaman, Türkiye'de on binlerce insan mağdur edildi, OHAL komisyonları kuruldu, iki yıl içinde bu çalışmalarını yürütemediler ve bitiremediler, hâlâ önlerinde on binlerce dosya var, bu yönde karar verilmiş değil ve siz şunu dediniz değerli arkadaşlar: "Ağaç kabuğu yesinler." Bakın, bu kadar, bu denli düşmanca bir yaklaşımla biz karşı karşıyayız. Dolayısıyla, biz, bu kanun teklifinin gerçek anlamda bir siyasi öç alma...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Tamamlayalım lütfen.

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Yani şimdi, önümüzdeki dönemde, 2023 yılında eğer seçim yapılacaksa da olağanüstü koşullarla yeniden bir seçim sürecine gitme süreciyle bizim karşı karşıya olduğumuzu belirtmek istiyorum. Dolayısıyla, gerek hukuki anlamda baktığınız zaman gerekse siyasal anlamda bakıldığı zaman, bu torba yasanın içerisindeki temel hak ve hürriyetleri etkileyebilecek olan bu maddelerin -özellikle 12'nci madde, 19'uncu madde ve 22'nci maddenin- burada görüşülmemesi gerekiyor. Diğer taraftan -diğer kanun maddesinde de görüşeceğiz- Ticaret Kanunu'nu ilgilendiren hükümler varsa yine temel komisyon olan Adalet Komisyonunda görüşülmesi gerekiyor. Bu nedenle, birçok yönüyle de aykırı olabilecek olan bu teklifin geri çekilmesi ve gerektiğinde yani gerçekten ihtiyaç olacaksa da Adalet Komisyonuna ve Anayasa Komisyonuna tevdi edilmesini öneriyorum.

Teşekkür ediyorum.