| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Ankara Milletvekili Orhan Yegin ve 45 Milletvekilinin, Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3740) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 13 .07.2021 |
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Hepinizi selamlıyorum.
İki saattir dikkatle dinliyorum, bu konu gerçekten çok yakıcı bir konu. Dolayısıyla, bu konuyla ilgili şu ön saptamayı yapmakta yarar var: Terörle mücadele çerçevesinde suçlularla mücadele hukuk yoluyla yapılmalı ama suçsuzlar ayıklanmalı. Şimdi, buradaki sorun -bana da yollama yapıldığı için- 686 sayılı Kararname sonrasında Başbakan "Kurunun yanında yaş da yanıyor." dedi. Birçok AK PARTİ'li kurmay beni aradı ve haksızlığa uğradığımı beyan etti. Onların içerisinde hatta şu andaki Meclis Başkanından tutun da birçok kişiye kadar -adını veremeyeceğim, konuşmalarının içeriğini de vermeyeceğim- nasıl bir çözüm bulabileceklerini sordular bana. "Hayır, burada bir bireysel çözüm olmaz. Bu kararname ek listeleri mademki MİT raporlarıyla hazırlandı, Başbakan Yardımcısının beyanı sonucu buydu, o zaman bu kararnameleri ya geri alın ya da gözden geçirin." biçiminde oldu yanıtım. Ama şimdi, onlar Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna havale ettiler ve bu Komisyonun da bir tür gaz odasına döndüğünü, dönüştürüldüğünü hepimiz gözlüyoruz, gözlemliyoruz. Şimdi, benim sorumluluğum ne oldu? Neydi, günahım neydi? Anayasal bilgilenme hakkına katkıda bulunmak yani bugün uygulanmakta olan Anayasa değişikliğinin Türkiye için yol açacağı tahribatı o zamandan öngörmek ve ona dikkat çekmek; benim de anayasacı olarak görevim buydu. Görevden uzaklaştırılmamın nedeni bu idiyse, aslında dün akşamdan bu yana, bu rejimin parti başkanlığı yoluyla devlet ve yürütme başkanlığının Türkiye'yi ne hâle getirdiğini acı bir biçimde görmekteyiz. Bakan yardımcıları geliyor, bir iki... Tabii tenzih ediyorum İçişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığını. Bir orman içerisinde yapılması gereken bir tesisat konusunda bilgi bile vermekten acizler. Cumhurbaşkanlığı temsilcisi yok. Yani gerçekten bu sistemin yol açtığı tahribatın derin olduğunu vurgulamak açısından dünkü ve bugünkü manzara yeterince fikir veriyor.
Arkadaşlarımın beyan ettiği gibi, burada suçluların iadesi değil, suçsuzların -kendilerinin ifade ettiği, itiraf ettiği- neden yakılıyor olmasıdır, neden onlara ağaç kabuğunun reva görüldüğüdür, neden onların yargılanmadığı, görevlerine iade edilmedikleridir.
Şimdi, Sayın Başkan, teklif sahibini rica edeceğim çünkü Orhan Bey benim dün 13 maddede sıraladığım kalemler için "Bunlar doğru değil." dedi. Oysa şimdi, bu ön açıklamadan sonra 22'nci madde üzerinde yorumumu iletmem için, lütfen, üç yıl daha uzatılan 22'nci maddeyi okutun ve Orhan Bey de gelsin, dinlesin. Demek ki Orhan Bey bu maddeyi okumadan bu teklifin altına imza altmış. 22'nci maddeyi lütfen okutalım burada, bütün heyet bunu dinlesin. Biraz sonra el kaldıracak üyeler de gelsinler buraya, bu maddeyi dinlesinler, ne uzatılıyor üç yıl daha.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, sağ olun.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Hayır, ben bitirmedim. Okunduktan sonra ben 22'nci maddenin sakıncasını açıklayacağım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Herkesin okuduğunu varsayıyoruz.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Hayır, olmaz ama Sayın Başkan, teklif sahibi dedi ki...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok öyle "Teklif sahibi okumadı." demek doğru değil, öyle şey olur mu? Mutlaka okumuştur.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Tamam ama şu var: Teklif sahibi bana "Yalan söylüyorsunuz, onlar yok." dedi. Oysa ben sadece...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Okumuş da anlamamış.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teklif sahibinin okumadığına nasıl kanaat getirdiniz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya söylüyorlar ya, onlar bizi yalancılıkla itham etti!
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - "Bunlar yok." dedi. Ben azını söyledim, fazlası var burada. Bunu okuyalım ve heyet duysun.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Orhan Bey geldi. Orhan Bey, teklif sahibi olarak 22'nci maddeyi okumadığınıza dair bir iddia var. Bu konuda görüşlerinizi ifade eder misiniz?
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Dün 13 kalem saydım, Orhan Bey bana "Hayır, onlar yok." dedi. Şimdi, bu 22'nci maddeyi...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - 13 kalemden 1 tanesini söyle, var mı, yok mu?
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır canım, mevcut kanunda.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Orhan Bey, buyurun. Soruyu...
ORHAN YEGİN (Ankara) - Dün Kıymetli Hocamız Sayın Kaboğlu konuşmasını yaparken "Bu maddelerle valiye, şehrin dışına bir kişinin sebepsiz yere iki hafta, üç hafta çıkmamasına veyahut da şehrin içine girişine engel olabilecek yetkiler veriyoruz." dedi. Vali yetkileriyle ilgili -tutanaklara bakılabilir- 2 veya 3 tane gerekçe sunarak "Bu maddelerle bunları yapıyoruz." dedi, ben onlara hayretimi ifade ettim.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Ben de bunun için diyorum ki bu maddeyi okumadan... Bu madde uzun bir madde. Şimdi, Sayın Başkan, iki saattir bunu tartışıyoruz. Bu, çok önemli bir madde. Dolayısıyla, bu, ülkemizin geleceği açısından çok önemli bir madde. Bunu burada okuyalım ve Orhan Bey'e söylediğim sakıncaların daha geniş yelpazesinin yer aldığını görelim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kaboğlu, şimdi herkesin okuduğunu ben varsayıyorum.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - O zaman ben teklif sahibine...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Özellikle teklif sahibinin onu okumadığına ilişkin iddianıza katılmıyorum.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Peki, tamam...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Farklı algılayabilir, farklı yorumlayabilirsiniz, ona bir şey diyemem.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - O zaman, ben, izninizle 22'nci maddeyle ilgili olarak yorumumu beyan edeyim.
"Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya grup üyeliği mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kişiler meslekten çıkarılır." Çok çok çok uzun bir çizelge. Sayfalarca yazılmış olan bu madde - önümde duruyor- hemen hemen bütün kamu kurumları yelpazesini yansıtmakta olup âdeta iki yıl süreyle çıkarılan OHAL...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yalnız sürenizi oldukça aştınız, toparlarsanız memnun olurum.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Hayır Sayın Başkan...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tekrar söz verdiğim için süreyi yeniden başlatmış oldum.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Evet, bu çok önemli. Dolayısıyla, bu madde, iki yıl süreyle, Orhan Bey'in başlangıçta söylediği o olağanüstü hâlle ilgili kanun hükmünde kararnameyle çıkarılanların hepsini kapsamına alıyor çıkarma tarzı dâhil olmaz üzere. Böylece, iki yıldan sonra üç yıl boyunca kendilerine işlem yapılan kamu görevlilerinin sadece kendilerine değil, aynı zamanda eşlerine ve çocuklarına yönelik olarak da yaptırımlar zinciri uygulanmış bulunuyor. Şimdi, burada, aradan geçen zaman içerisinde Anayasa Mahkemesi bu konuda karar verdi ve olağanüstü hâl döneminde kararnamenin düzenlenme tarzına dair kullanılan formülü iptal etti. Çünkü Anayasa Mahkemesi... "Ancak yargı kararıyla saptanabilir kimin terörle iltisaklı, irtibatlı olduğu." beyanıyla Millî Güvenlik Kurulunun bu konuda karar alma yetkisi bulunmamaktadır.
Şimdi, bu itibarla, Orhan Bey sabahleyin bize iki yıl süreyle uygulanan yaptırımlardan ortaya çıkan mağduriyetleri anlattı, o sayıları verdi. Neyse ki Sayın Ersoy aramızda da İçişleri Bakanlığına yönelik olarak bilgi verdi ama tabii ki bunun uzatılabilmesi için Sayın Ersoy'un yaptığı gibi... Hadi, haklı diyelim bunlara, ben katılmıyorum buna bugüne kadar yaşananlar açısından ama bütün bakanlıkların benzeri çalışmayla gelmiş olması gerekirdi ama bunu göremiyoruz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, burada Anayasa Mahkemesinin 7151 sayılı Yasa'yla ilgili olarak vermiş olduğu iptal kararı açıktır ve bu iptal kararı, aslında böyle bir düzenlemenin anayasal dayanağını, hukuki dayanağını da ortadan kaldırmış bulunuyor.
Burada, değerli üyeler, herkese hitap ediyorum yani konuşan bütün üyelere, dinleyicilere hitap ediyorum. Burada hiçbirimiz terörden yana olamayız, hiçbirimiz şiddetten yana olamayız. Buradaki temel sorun, fikrî farklılıktır, düşünce farklılığıdır. Ayrı düşünüyorsa... Mesela, o sırada ben "Anayasa değişikliği tehlikelidir." diyordum, Sedat Peker "İyidir." diyordu. Şimdi düşünün, mesela, ben Trabzon'a gidemedim her ile gittiğim hâlde çünkü Sedat Peker'in fiefiymiş orası, sonradan öğreniyoruz. Şimdi, böyle bir ortamdan geldik.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, artık tamamlayalım lütfen.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Tabii, tamamlıyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Başka arkadaşlarımız var, çok sayıda maddemiz var, lütfen.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Tabii ama bu...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Görüşünüzü ifade ettiniz Sayın Kaboğlu.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Peki, görüşümü... Sonuç olarak...
SALİH CORA (Trabzon) - Siz Trabzon'a geldiniz ama hatta bizim ilçeye geldiniz, Tonya'ya, bize de haber vermediniz, geldiniz Hocam ya.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ya Salih Bey, sizin misafir etmeniz gerekiyordu.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, teşekkür ediyorum.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sözüm kesiliyor. Sonuç olarak...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kaboğlu, lütfen, çok aştınız sürenizi, lütfen.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Bitiriyorum ama yani benden daha fazla diğerleri konuştu.
SALİH CORA (Trabzon) - Biz sizi en güzel şekilde ağırladık orada. Benim ilçeme geldiniz ama haber vermediniz, ondan darıldım size, bir daha bekliyorum.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sonuç olarak, şimdi, burada 2015'te 6638 sayılı Yasa'yla bir fiilî OHAL ilan edildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - 21 Temmuz 2016'dan itibaren 2018'e kadar anayasal OHAL ilan edildi.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümle, yeni yorumlara girmeyelim, başka maddelerde yine konuşursunuz Sayın Hocam, lütfen.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Şimdi ama bakın, iki saatte...