KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; bu TMSF, Türkiye'nin en büyük holdingi, bünyesinde en fazla şirketin olduğu bir holding. Şimdi bununla ilgili bazı rakamları alabilelim ki ne yapıldığını ne yapmamız gerektiğini de bilelim. Buradaki Fona devredilen yani TMSF'ye devredilen şirket sayısını, bunların cirolarını, bu kâr marjlarını, yıllara göre ciro ve kârdaki artışı, bu kıyaslamaları falan yapabilelim ki bilelim. Sonuçta birisinin suçlu olduğuyla ilgili bir kanaat oluştuğunda devlet bunun şirketine el koyuyor, alıyor, kayyum olarak TMSF atanıyor, şirketinin yönetimine birileri geliyor oturuyor, ondan sonra da o şirket, o kişi suçsuz da çıksa ayağa kalkamamış olabiliyor; bu çok önemli bir konu yani bir can ondan sonra da mal. Benim bildiğim kadarıyla Türkiye'de geçmişte, Sayın Gül'ün döneminde bir ara binin -öyle olması lazım değil mi- üzerindeydi şirket sayısı, şimdi 700'lere düşmüş. Bunların ne kadarı tasfiye edildi, bunların ne kadarı anonim şirket, sermaye şirketi, ne kadarı kişiye bağlı şirket?

HAZİNE VE MALİYE BAKAN YARDIMCISI ŞAKİR ERCAN GÜL - Onların birçoğu tabela şirketiydi.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sizin cevap verme imkânınız olacak.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunların yıllar içerisindeki kârlılık oranları nedir? Ciroları nedir? Özellikle 2019-2020 mukayesesini yapınca bir başarısızlığın olduğunu da biliyoruz. Bu riskli, tehlikeli bir konu. Sonuçta Türkiye'nin değerleri bunlar yani "şirket" dediğiniz bu dönemde önemli bir kavram, ayakta tutabilmemiz lazım, devam ettirebilmemiz gereken kavramlar, kurumlar bunlar. Bunlarla ilgili olarak "Evet aldık, bir kayyum da atadık, yürüyor." demek yeterli değil tabii ki.

Şimdi, Sayın Başkanım, bakın elimde sadece geçen senenin Sayıştay raporu var. Buna göre 12 bulgu tespit etmişler, çok da önemli bulgular bunlar, geçen senenin raporundan bahsediyorum. Burada mevzuata aykırı olarak yapılan birçok işlem var, bu kayyuma devredilen şirketlerle ilgili olarak yapılan yanlış işlemler var. Bunlar henüz düzeltilmeden... Bunlar normal, tabii, bu bünyeye bu kadar çok şirketin alınması, bunların birlikte idare edilmesi dünyada olabilecek bir şey değil yani bine yakın şirket. Bir bünyedeki TMSF'nin başka görevleri de var, değil mi? Görevlerinden bir tanesi bu fona devredilen şirketlerin idaresidir, onun haricinde bankalar var, başka görevleri var, çok daha önemli görevleri var. Bu kadar görevi bir kurumun tek başına yapıyor olması büyük risktir, sıkıntıdır, zordur, büyük bir yükümlülüktür bu. Şimdi, bunu tekrarlamamız ne kadar doğru olacak, ne kadar başarılı oldu, onu bir görebilmemiz lazım ki bu konuda karar verebilelim. Mesela, bu şirketlere, şirketlerin yönetimlerine, yönetim kurullarına, Orhan Bey, kaç kişi atandı kayyum olarak? 700 küsur şirketin -siz "783" dediniz- bunların yönetim kurullarına -yani her bir yönetim kurulu en az 3 kişiden oluşuyor, ortalama 7 kişi, 9 kişi çıkabiliyor- kaç bin kişi atandı, kimlerdi bunlar? Bu şirketler üzerinden birileri para mı kazanıyor, birileri geçim kaynağı hâline mi getirdi bunları? Bunları bilebilmemiz lazım ki bu dönemle ilgili olarak da yanlış bir iş yapmayalım, bu süreyi ona göre uzatalım. Bu rakamları verebilirseniz memnun oluruz.