| Komisyon Adı | : | (10 / 4413, 4430, 4431, 4432, 4433, 4434, 4435, 4436, 4437, 4438) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar'ın, müsilajın tanımı, oluşumu ve Marmara Denizi'nin durumu hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 13 .07.2021 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Ben birkaç yorum yapacağım, hepsi soru değil ama çok özet tutacağım yani fazla uzatmayacağım.
Sayın Bakanım, tabii, biz, sorulara samimiyetle verdiğiniz cevaplardan dolayı çok teşekkür ediyoruz.
Tabii, biz, burada, hep Marmara'daki arıtmalardan, yapılması gereken çalışmalardan, ayrılması gereken bütçelerden bahsederken bunları yapmamız gerekiyor ama diğer toplantılarda da ilk toplantılarda da burada konuşulmuştu; belki benim yokluğumda konusu geçmiştir ama bu müsilajın oluşmasında en önemli etkenlerden bir tanesi de Karadeniz'den gelen akıntı ile Karadeniz'den gelen yük yani Tuna, Dinyeper, Dinyester gibi nehirlerin ve şu anda burada adını sayamayacağım daha birçok irili ufaklı nehirlerden gelen atıkların doğrudan İstanbul Boğazı vasıtasıyla, o akımla birlikte Marmara'ya gelişi çok büyük bir etki. Burada sadece bizim ülke olarak yapacağımız çalışmalar değil, uluslararası alanda Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerle belki bazı anlaşmalar, belki bazı yaptırımlar ki bu gerekli olacaktır ya da şunu sormak istiyorum: Bakanlığımızın bu konuda bir çalışması var mı? Yani bu anlamda... Şimdi, Karadeniz'den gelen yüklerle ilgili TÜBİTAK'ın birtakım ölçümleri var yani bu azot, fosfor ve organik karbon özellikle de organik karbon yüküyle ilgili; çok ciddi rakamlar yani çok yüksek rakamlar. Sayın Başkanım, TÜBİTAK'ın bu çalışmasını da istemekte belki fayda var; şimdi benim telaffuz etmem çok şey değil burada, bu verileri araştırma sahiplerinden almamız gerekiyor. İnanılmaz, yani İstanbul'un ürettiği yükün yani bu azot, fosfor, organik karbon yükünün katbekat üstünde benim gördüğüm kadarıyla, çok önemli. Marmaray'la uğraşırken acil olarak belki bununla da ilgilenmek, bu alanda da çalışma yapmak gerekiyor; orada da görev sizin Bakanlığınıza düşüyor tabii, yani o konuda onu belirtmek istiyorum.
Şimdi, Kanal İstanbul'a geçeceğim buradan. Kanal İstanbul'la ilgili Ulaştırma Bakanının yapmış olduğu yorumu tartışmak istemiyorum burada ama... Şimdi, bu akımın, Kanal İstanbul açıldığı zaman Marmara'ya yine Karadeniz'den gelecek olan akımın daha fazla artacağını ve artı, organik karbon, azot ve fosfor yükü taşıyacağı yine yapılan araştırmalarla ortaya çıkmış. Bence, böyle bir durum varken Kanal İstanbul'u biz fazla da tartışmayalım diyorum; yani Karadeniz'de zaten mevcut, bizim mücadele etmemiz gereken böyle bir yük varken biz, ikinci bir kanalla bu gelen yükü daha da fazla arttıracağız görünüyor. Bunu, yine, o ÇED raporunun dışında, özel olarak belki bilim insanlarına sormamız gerektiğini düşünüyorum, onlardan bunu duymamız gerektiğini düşünüyorum. Açıkçası, benim gördüğüm bu.
Onun dışında, şu, İstanbul'daki ön arıtmalarla ilgili... Bildiğim kadarıyla o ön arıtmalar deşarj edilerek boğaza ve Marmara boğaz kesişiminde de deşarjla Karadeniz'e yani alt akıma deşarjla Karadeniz'e akıyor, Karadeniz'in oksijen olmayan bölümüne akıyor. Belki o konuda da İSKİ'yi çağırmak lazım yani burada bir dinlemek lazım. O, ön arıtmalarla ilgili müsilaja ne kadar etkisi var, Karadeniz'e aktıktan sonra geri gelişi... Bildiğim kadarıyla bilimsel bir çalışma da yapılıyor, yine İstanbul'la ilgili bu konuda da bilgi almamız gerektiğini düşünüyorum.
Silahtarağa'yla ilgili de o zaman çok kısa bir şey söyleyeyim, siz bu Silahtarağa konusuna bayağı öfkelenmişsiniz. İşin siyasi boyutuna, temel atmama kısmına da yine girmeyeyim burada ama... Şimdi, Silahtarağa'da tabii, Haliç'te 2 tane arıtma tesisi; Yenikapı ve Baltalimanı... Haliç'teki sular, atıklar tünel ve kolektörlerle bu 2 arıtma tesisine gidiyor ve aslında, yapılan stratejik planda, çok daha önce yapılan -zannedersem 1999'da yapılan-stratejik planda da öyle planlanmış ve şu anda Baltalimanı'nın dönüşümü yani biyolojik arıtmaya dönüştürülmesiyle ilgili de çalışma başlatıldı, günde yaklaşık 600 bin metreküp yine aldığım bilgiler doğrultusunda. Yenikapı'yla ilgili herhâlde bir çalışma sürüyor, siz "İhalesi bile yapılamadı." dediniz, proje aşamasının bittiğini biliyorum. Acaba, Yenikapı ve Baltalimanı'na taşıma noktasında Silahtarağa arıtmasına belki şu anda ihtiyaç olmayabilir. Yani orada yine belki öfkelenmek yerine, onun bir bilimsel açıklamasını da almak, bunu tartışmak daha doğru olur diye düşünüyorum çünkü bu Komisyonun çalışmasını bu anlamda da önemsediğim için, sizin de yaklaşımınızı aşağı yukarı gördüğüm için bunu da ben size bir önermek istiyorum açıkçası. Onu bir tartışmak gerektiğini düşünüyorum, işin siyasi kısmını bir kenara bırakalım diye düşünüyorum.
Benim şimdilik aldığım notlardan söyleyeceklerim bu kadar.
Teşekkür ederim.