KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Komisyonumuzun değerli üyeleri, aslında dün ben bir izahat getirdim ama öyle görüyorum ki maalesef öyle bir ideolojik bakış açısıyla bu meseleye bakılıyor ki doğruyu görmemek adına ısrarlar devam ediyor.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "İdeolojik" ne demek ya?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bakın, şunu söyleyeceğim: Şimdi "Philip Morris'in mi yanındasınız, Abuzer dayının mı?" diye soruyorsunuz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vallahi öyle.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Elbette ki Abuzer dayının yanındayım.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Göster Ahmet Aydın, göster.

CAVİT ARI (Antalya) - Hiç belli değil, hiç belli değil.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Ağbaba, ben şimdi kimin Philip Morris'in yanında tavır takındığını söyleyeceğim, biraz sabırla dinleyin.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hadi söyle, hadi söyle, dinleyelim. Adamlara işkence ediyorsunuz ya; gece, sabaha karşı evlerini basıyorsunuz ya.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bakın, bir saniye, dinleyin.

Bu işte bugüne kadar âdeta gençliğini feda eden bir arkadaşınızım ben. Bu süreç içerisinde tütünün serencamını çok iyi bilen, geldiği noktadan bugünkü duruma kadar çok iyi tahlil eden ve bunda da az buçuk katkısı olan bir arkadaşınızım ve benim bu konuda verdiğim mücadeleye en iyi tanıklık edenlerden biri de Sayın Tutdere'dir, bunu bilir elini vicdanına koyarsa, geri planda zaten konuşuyoruz, problem değil.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bir şeyi ortaya koyalım: Kim yerli ve millî, kim Philip Morris'in yanında, kim Abuzer dayının yanında?

Sayın Başkanım, biraz müsaadenizi alacağım. Şimdi, bu tütün bir defa 2 çeşittir, onu ortaya koyalım çünkü sapla saman bazen karıştırılıyor: Sözleşmeli yaprak tütün, bir de kıyılmış sarmalı tütün. Arkadaşlar, bu tütünlerle ilgili ilk düzenleme ta 1969'dan beri geliyor ve yine, sarmalı kıyılmış tütünle ilgili de yasak o tarihlerden beri geliyor. Bu, üretimi serbest, satışı yasak olan bir ürün; bunun gramını dahi satamazsınız.

Yaprak tütünle ilgili de, malum, geçmişte hepimizin ilinde TEKEL'ler vardı, tonlarca tütünler ekilirdi ve sigaralarda Samsun markası, Bafra markası, Bitlis markası vardı. Bu içtiğiniz sigaraların büyük bir kısmı Bafra, Samsun -işte, eski grup başkan vekilimiz, değerli Erhan arkadaşımız biliyor- Bitlis... Bu ürünler niye ortadan kalktı, bu markaları görüyor musunuz? Bahsettiğiniz Philip Morris'in markaları dışında marka kaldı mı? Kim Philip Morris'e terk etti?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Özelleştirdiniz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Var, Maltepe, Samsun hâlâ var.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bu TEKEL'i kim özelleştirme kapsamına aldı?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Siz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, dinleyelim, sıra size geldiğinde siz de görüşlerinizi ifade edin, lütfen.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bu TEKEL'i kim özelleştirme kapsamı ve programına aldı?

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Sarmalığa gel, sarmalığa.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Kim aldı?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ortaklarınız.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Siz sattınız, siz sattınız.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Rahmetli Ecevit'in Başbakanlığında özelleştirme kapsamına alındı, bir.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ahmet Bey, MHP'ye sataşıyorsun, MHP'ye sataşma, MHP'de kimse yok, onlara sataşıyorsun.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - İkincisi, değerli arkadaşlar...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Siz sattınız, TEKEL fabrikalarının hepsini siz sattınız.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ya, ben sizi dinledim, siz öğrenmek istemiyor musunuz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, dinleyelim lütfen, sıra geldiğinde siz de görüşünüzü ifade edeceksiniz.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - O ideolojik kafayı bir tarafa bırakalım, hakikaten meseleyi ortaya koyalım.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Koyalım.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Tartışmaya da hazırım, sonuna kadar da varım.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sarmalık kıyılmış tütünü yasaklıyor musun, yasaklamıyor musun?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Yasaklamıyoruz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Onu anlat o zaman.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sizin yasakladığınız tütünü biz serbest hâle getiriyoruz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Philip Morris'ten yüzde 20 vergi alıyorsun Abuzer dayıdan yüzde 60; nasıl rekabet etsin?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Dinle, dinle.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Ağbaba, siz görüşlerinizi ifade ettiniz, lütfen diyorum, lütfen

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Ağbaba, hoşunuza gitmedi herhâlde? Hani, kim Philip Morris'in yanında? O TEKEL'i kaldıran kimse Philip Morris'in yanında, kartellerin yanında olan odur.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Kim Philip Morris'in yanında, biliyor musun? Bu yasakları kim savunuyorsa Philip Morris'in yanında odur.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Veli Bey, böyle bir usulümüz yok, karşılıklı konuşmayalım, lütfen.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Yine, aynı tarihlerde meşhur Kemal Derviş yasaları var.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Doğrudur.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Evet, Kemal Derviş'in hangi partiye mensup olduğunu, o Derviş yasalarının neler getirdiğini hepimiz biliyoruz ve Derviş yasalarıyla kim bizi o ithal tütüne mecbur etti, ortada. O 4733 sayılı Yasa onun zamanında geldi, AK PARTİ daha yok ortada.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ahmet Bey, tek parti döneminde Ce-Ha-Pe zihniyeti yaptı, hatta İnönü yaptı, İnönü!

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bir saniye... Sordun ya, sorunun cevabını al, cevabını al.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Ağbaba, lütfen, rica ediyorum...

VELİ AĞBABA (Malatya) - İsmet İnönü yaptı Sayın Bakanım!

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Kim Abuzer dayının yanında, kim Philip Morris'in yanında, cevabını al.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Yakında gelir İsmet İnönü'ye.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bir saniye, dur...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Evet, dinliyoruz.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - 4733 sayılı Yasa, meşhur Derviş yasalarından biri.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, tamam, kaldırın şimdi onları, buyurun, mutlak çoğunluğun var, kaldırsana onları, niye oraya gidiyorsun?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bu yasada tütün 200 kilo sözleşmeli hâle getirildi, sınırlandırıldı. Bu yasada tütün tarım ürünü olmaktan çıkartıldı, tarım desteği kapsamından çıkartıldı.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ne yapsın, nasıl savunsun ki yasayı?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kaldırsın onları.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Elini tutan mı var sanki, çoğunluğunuz var, kaldırın.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ahmet Bey, kaldırın o yasaları.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Yanlışsa kaldırın, çoğunluğunuz var.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Kaldırdık, kaldırdık, onu da söyleyeceğim, kaldırdık biz; sus da dinle.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, biz ağzımızı açtığımızda konuşturmuyorsunuz, arkadaşlar sürekli müdahale ediyorlar.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Doğru söylüyorsunuz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sustun ya sen Uğur Bey, sustun ya!

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Ağbaba, sus da kaldırdığımızı söyleyeceğiz, o yasakları biz kaldırdık.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, siz konuşurken dinlediler, rica ediyorum, dinleyelim, görüşlerinizi söz sıranız geldiğinde ifade edin.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sustu ya, çok sustu ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ahmet Bey, sataşmalardan dolayı size ilave, daha fazla söz vereceğim, bilginiz olsun.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bakın, Sayın Ağbaba, 4733 sayılı Yasa'da...

VELİ AĞBABA (Malatya) - On beş-yirmi dakika verin çünkü anlatması, savunması lazım, hatta iki-üç saat verin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Değerli arkadaşlar, biz satışının yasak olduğu ürünü söylüyoruz -bunu serbest hâle getiriyoruz, onu söyleyeceğim- ama 4733 sayılı Yasa da o tütünü bulundurursa, ikametgâhında dahi yakalanırsa bir ila üç yıl hapsi getiren Kemal Derviş yasasıydı, tütünü bulundurmak dahi suçtu.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ahmet Bey, değiştirelim.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Değiştirdik, işte, onu da söyleyeceğim, onu da söyleyeceğim, sabrederseniz süreci özetliyorum, nereden nereye getirdiğimizi özetliyorum. Yani tütün neredeydi, kim tütüne ihanet etti, kim de tütünü yerin altından çıkardı, bu kadar, bu seviyeye getirdi, bunları açıklayacağım size.

İşte, 4733 sayılı Yasa'yla tütün, 200 kilogram olarak sözleşmeye bağlandı, tarım desteği kapsamından çıkarıldı; bir ila üç yıl hapis cezası getirildi, vesaire, vesaire ve tütünde tümden ithal tütüne mecbur hâle geldik ve TEKEL'in de kapanmasıyla birlikte tütün zaten azaldı, gitti.

Şimdi, değerli arkadaşlar, biz sonra ne yaptık, biliyor musunuz? Sonradan aldığımız tedbirlerle birlikte -yaprak tütünden bahsediyorum- hem üretici sayısı bakımından hem de üretilen tütün miktarı bakımından tütünü çok ciddi bir noktaya getirdik. Yeter mi, yetmez mi? Evet, 2011 de dâhil 2.111 üreticimiz varken şimdi bu üretici sayısı neredeyse 3 katladı ve üretilen tütün miktarını da 1,5 milyon kilogramdan 15 milyon kilograma -bölgenin tütünü olarak- geldi, Adıyaman'da da 11 milyon kilogram tütüne çıkarttık; 1,5 milyon kilogramdan 11 milyon kilograma; bölgesel olarak da 15 milyon kilograma çıktı.

Değerli arkadaşlar, çok acıdır ki şu anda bu sigaralarda kullanılan tütünün yüzde 90'ına yakını, yüzde 89'u ithal. Yani arkadaşlar, 112 milyon kilogram tütünün yaklaşık 100 milyon kilogramı ithal, yüzde 11'i yerli ve şu anda yerlilik mecburiyeti hiç yoktu, bu kaldıran da 4733 sayılı Yasa oldu ha, sizin o eski dönem oldu, kusura bakmayın.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Değiştirin.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Biz ne yaptık? Şimdi, geçen sene sonu itibarıyla, yüzde 30'unun yani sigara ve tütün mamullerinde kullanılan tütünün en azının yüzde 30'unun yerli tütün olması zorunluluğunu getirdik.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, Bekaroğlu...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Açıklıyor rakamları.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tamam, kim tutuyor elinizi, kim tutuyor?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Cumhurbaşkanı kararıyla bu yüzde 45'e çıkarılacak.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tamam, bugün çıkartın.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Bekaroğlu, çıkardık bunu, haberin yok senin, çıkardık, çıkardık.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Haberin yok.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Ahmet Aydın, Adıyaman'a, sarmalık tütüne gelsene.

SALİH CORA (Trabzon) - Dünyadan haberiniz yok.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, böyle yaparsanız kırk dakika da konuşur, müdahale etmeyelim lütfen.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sarmalık tütüne gel ya.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ya, arkadaşlar, zorunuza mı gidiyor doğruları konuşmak, zorunuza mı gidiyor?

SALİH CORA (Trabzon) - Dünyadan haberiniz yok, neler yaptık bilmiyorsunuz ya.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Cora, sen anlamazsın bu işlerden, sen anlamazsın bu işlerden.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ahmet Bey, siz de toparlarsanız sevinirim.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ama sabretsinler.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Cora, hamsi kavağa çıktı.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Dur, sarmalık tütüne de geleceğim, rahat ol, rahat ol, onu da söyleyeceğim.

SALİH CORA (Trabzon) - Hamsiye hakaret etmeyin ya, ayıptır! Bu tutanağı alırım, Trabzon'a sizi şikâyet ederim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hadi bakalım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu arada, kayısılar Malatya kayısısı mı, bilmiyoruz tabii, Malatya kayısısı herhâlde.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Şimdi, arkadaşlar, bakın, şu anda sigaralarda 1 gram dahi yerli tütün kullanmayabilirlerdi, yüzde 30'a çıkarttık.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sarmalık tütüne gel, oraya gel Ahmet Bey.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sadede gel, sadede.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Veli Ağbaba çok merak etti, sarmalık tütüne geliyorum, tamam.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hayırlısıyla gel bakalım.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Şimdi, sarmalık tütünle ilgili, iktidara geldiğimizde...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kaç dakika konuşacak Sayın Başkan?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Müdahale ettiğiniz sürece uzatacağım.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bir saniye....

VELİ AĞBABA (Malatya) - İki üç gün lazım.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Ağbaba, merak ettin, sordun, cevap veriyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Dinliyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Adalet, adalet.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sarmalık tütünle ilgili, iktidara geldiğimizde, arkadaşlar, bu tütünü ikametgâhında dahi yakalasalar bir ile üç yıl arasında hapis cezası vardı. Bırakın satışı, bulundurulması dahi bu noktaya gelmişti, suç olmuştu ya, içimi bile yasaktı.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Şimdi ne yapacaksınız?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ya, söylüyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ahmet Bey, toparlayalım.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Biz ne yaptık?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Yasaklıyorsun, satışını yasaklıyorsun.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - İşine gelmiyor senin, sen de kaçamak cevaplar veriyorsun. Ya, arkadaş, benim ömrüm bununla mücadeleyle geçti; Sayın Ağbaba, rahat ol.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Mustafa Sonkaya'yı niye tutukladınız, Mustafa Sonkaya'yı?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Dur, bir dakika...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Ağbaba, lütfen...

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bir ile üç yıl arasında hapis cezası verilen bir tütün.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Mustafa Sonkaya'yı niye tutukladınız, Mustafa Sonkaya'yı?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ne yaptık biliyor musun? Ben sana şunu söyleyeyim...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Niye tutukladınız? Ellerinde silah var, silah(!) Adıyaman Çelikhanlıların elinde silah var, tütün(!)

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bu tütünle dışarıda yakalandığında -tütün tabakaları var arkadaşlar, keşke elimizde bir tane getirseydik, bu tabaka satmak için değil, sarıp içmek için- o bir paket gibiydi, o paket cebinde yakalandığında -o tabaka metaldir- vatandaşın kafasında kırılıyordu ya, yazık be! Biz böyle devraldık.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ne zaman?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sizin dönemde, sizin dönemde.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Tek parti döneminde, İnönü döneminde değil mi?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Tek parti CHP işte, ne olacak!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydın, toparlayalım lütfen.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - AK PARTİ öncesi öyleydi.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Önündeki Sayın Mustafa Kalaycı'ya söyle!

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bir saniye... Sana söylüyorum Sayın Ağbaba.

Sonra...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakın, Sayın Mustafa Kalaycı, size çok sataştılar.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Kemal Derviş bizde değildi.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Kalaycı, size çok sataştı size Ahmet Aydın.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bir dakika... Rahat ol, sakin ol.

Sonra ne oldu?

VELİ AĞBABA (Malatya) - "MHP yaptı." diyor.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sonra ne oldu?

Ya, işine gelmedi anlattıklarım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydın...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Çelikhan'da MHP belediye başkan adayı Mustafa Sonkaya'yı tutuklamışlar, acaba elindeki silah neydi? Çelikhan'da MHP'nin Belediye Meclis üyesi, Sayın Kalaycı, sorun bakalım niye tutuklanmış?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, konuyu öğreneceğiz, Sayın Ağbaba müdahale ediyor. Sayın Ağbaba, konuyu öğrenmek istiyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Ağbaba... Sayın Ağbaba...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Konuyu öğrenmek istiyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Ağbaba, böyle bir usulümüz yok, gerçekten yok. Bakın...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben bu konuşmayı Ahmet Aydın'ın temsil ettiği insanlar adına yapıyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama ortam maalesef uygun olmuyor ve Ahmet Bey de tamamlayamıyor konuşmasını.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vallahi, tamamlasın, üç gün verin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen, dinlerseniz memnun oluruz. Onlar dinlediler sizi, anlattınız.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kaç dakika?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ya, müdahale ettiğiniz sürece tamamlayamaz, bu böyle.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya ne müdahalesi? Bize edilmiyor mu? Ya, sen adil bir adamsın.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bırak konuşsun. Hocam, bırak konuşsun.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sen farklı bir insansın, adaleti gözetirsin, gözetmiyorsun ya.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Adaleti gözettiğim için böyle yapıyorum. Birincisi, bakın, bu taraftan tek bir konuşmacı var, başka yok.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Üzülüyorum, senin adına üzülüyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Başka bir konuşmacı yok; buradan, bakın, çok sayıda konuşmacımız var.

Adıyamanlı, konuyu biliyor, ayrıca da arkadaşımız sorular sordu.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Bakanım, Ahmet Aydın'a üç dört gün bile verebilirsiniz, anlatsın bakalım ne anlatacak.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sen bir sus bakalım, anlatsın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama önce bir Bekaroğlu'yla anlaşın da siz. Bekaroğlu'yla anlaşın, ona göre gidelim.

Toparlayın artık lütfen Ahmet Bey.

VELİ AĞBABA (Malatya) - O Fırat gelsin, Fırat. Halil Fırat mı? Diyor ya bana: "Adıyaman'ın tütününden sana ne!" O da gelsin, o da gelsin konuşsun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz hakikaten anlamaya çalışıyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Biz de onu anlamaya çalışıyoruz ama işte, müsaade etmiyorlar maalesef.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Kıymalık tütünün satışını niye yasaklıyorsunuz?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Yasaklamıyoruz, yasak olan ürüne serbestî getiriyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ahmet Bey, son cümlelerinizi alalım artık.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Arkadaşlar, ya, lütfen, biz konuşalım, beğenmeyebilirsiniz, katılmayabilirsiniz ama emin olun, benim ömrüm bu mücadeleyle geçti. Lütfen, sabırla dinleyin.

Şimdi, değerli arkadaşlar, sarmalık kıyılmış tütünü merak etti, anlatıyorum. Biz o bulundurmanın dahi suç olduğu bir süreçten şunları yaptık: Bir: Arkadaşlar, 2007'de ben milletvekili seçildim, 2008 yılında bu konuya ilişkin ilk önerge benimdir ve verdiğim önerge, o hapis cezasının kaldırılarak 50 kiloya kadar taşınmasına, içilmesine, bulundurulmasına, nakline serbestî getiren bir düzenleme, sarmalık kıyılmış tütünde. Gramını dahi bulunduramıyorsun, taşıyamıyorsun, satamıyorsun; 50 kilograma kadar onu serbest hâle getiren, hapis cezasını da kaldıran önerge benim şahsımın önergesidir. Bu 50 kilogramla birlikte bu tütünün boyutları arttı. Bir de insanlar, Hükûmetimiz, İçişleri Bakanlığımız göz yumdu -Allah razı olsun gelen giden bütün bakanlarımızdan, Sayın Cumhurbaşkanımızdan- ve bu noktada bu tütünün üretimi o kadar arttı ki ve bir şekilde de satılır hâle de geldi, göz yumularak satılır hâle geldi ama bu, 50 kilogramla birlikte başladı. Sonradan baktık ki bunun 1 gramına da aynı ağır parasal ceza veriliyordu, 1 tona da aynı; cezası adil değildi. O cezayı düşürüp kademelendiren de gene benim önergemdi. Bunun miktarı arttıkça arttı -dün de söyledim- ve İçişleri Bakanlığı, Tarım Bakanlığı toplanıp dediler ki: "Ya, Sayın Başkanım, bu tütün nereden ne kadar geliyor bilmiyorum ama o 'Adıyaman tütünü' diye satılan tütünlerin hepsini toplasanız, siz eğer damınıza dahi tütün ekseniz bu kadar tarlanız bile yok." Çünkü dışarıdan da gelmeye başladı, farklı yollardan geldi. Yani İran'dan, belki Gürcistan'dan, başka yollardan, Tokat'tan, Sivas'tan "Adıyaman tütünü" diye girdi çıktı. Sonra bu dikkat çekti...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, artık tamamlayalım, çok çok aştık Ahmet Bey.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Başkan, bir saniye... Ama bir saniye... Asıl konuya geldim, bırakmadılar.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama çok çok aştık Ahmet Bey.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ama bırakmadılar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - O zaman, kaçakçılığa izin veren sizsiniz!

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sonra ne oldu arkadaşlar? Sonra dedik ki: "Arkadaşlar, buna bir düzenleme getirelim." Ne yapalım? Tam da sizin söylediğiniz gibi, biz bu tütünü yasak olmaktan çıkaralım, bu tütüne serbestî getirelim, vatandaşa bir yol açalım. Bunun çerçevesini ortaya koyalım ve bu tütün yasal hâle gelsin, yasak olmaktan çıkıp yasal hâle gelsin. "Nasıl?" denildi. Sayın Tutdere de iyi hatırlayacak -işte, az önce Sayın Ağbaba dedi ya "Keşke bu insanların fikirleri alınsaydı." diye- biz bu düzenlemeyi yaparken Adıyaman'da 16 kuruluşumuzun kuruluş temsilcilerini çağırdık, orada toplantılar yaptık, burada yaptık ve hep birlikte gittik -siz de Tütün Platformu sözcüsüydünüz Sayın Tutdere- ziraat odası başkanlarımız, ilgili tütün üretici birlikleri başkanları, hep beraber ve sonra denildi ki: "Arkadaşlar, bu işin yolu kooperatifçilikten geçer. Kooperatif sisteminin çerçevesini çizelim ve bu yasal zeminde vatandaşa bir fırsat tanıyalım, burada kayıt altına alarak satsın." Doğru mu? Doğru. Aynen öyle mi? Sayın Bakanımız da o zaman "Tamam." dedi, zorladık, sonra denildi ki: "Ya, bunun birtakım sıkıntıları var." Bütün paydaşların da fikrini alarak kooperatifçiliği getirdik; Sayın Ağbaba'nın dediği gibi, onların da fikirlerini alarak kooperatifçiliği kurduk. Sonra dedik ki: "Ya, bunlar gariban fukara üreticiler. Bu kooperatiflerin maliyetlerini nasıl düşürebiliriz? Bu üreticilerin maliyetlerini nasıl daha minimuma indirebiliriz?" Vergiyi ele aldık önce, ÖTV'si yüzde 63 müydü, yüzde 67 miydi, o civardaydı; bunun ÖTV'sini, bu kıyılmış tütüne mahsus olarak -ki aynı önergeyle diğer tütün mamullerinde yüzde 80 ÖTV çıkarken- kıyılmış tütünle ilgili ÖTV'yi yüzde 40'a indirdik. Bunu yaptık, yüzde 40'a düşürdük. Daha sonra, bu kooperatif kurulma süreçleri maliyetli, hizmet bedelleri var, bu bedelleri bu kooperatiflere mahsus olarak tam onda 1 oranında düşürdük; bunu da düşürdük, hizmet bedellerini düşürdük. Sonra, kanunda "yeni teknoloji" "yeni makine" deniliyordu bu kooperatiflerin kurulabilmesi, tesisleşebilmesi için -ki onlar da ithal çoğunlukla ve milyon dolarlık makineler- "Olmaz, bu 'yeni teknoloji'yi kaldıralım." dedik, onu da kaldırdık, "yeni makineler"i de kaldırdık. "İkinci el makinelerle, daha basit makinelerle bu kooperatifler kurulsun."

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Artık toparlayalım.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sonra, bu kooperatifler kimsenin tekeline geçmesin diye "Kimin kooperatifi olsun?" En az 250 tütün üreticisi bir araya gelsin, kooperatif kursun." dedik ve şu anda Adıyaman'da 16 civarında tütün kooperatifi kurulmuş ve şu anda pek çoğu da -en az 250 üyesi var her birinin- tütün ticaret yetki belgesi de almış.

Şimdi, bütün bu maliyetleri düşürdük, bir düzenleme daha yaptık, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yürürlüğü girdi, dedik ki: "Bu tütünü tarım ürünü olarak sayalım, tarım desteklerinden de bunlar faydalansın." Yani bu kooperatifler tesislerini kurarken...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ahmet Bey, rica ediyorum artık toparlayalım. Gerçekten çok aştık

AHMET AYDIN (Adıyaman) - ...en az Kırsal Kalkınmanın yüzde 50 hibe destekleri var, bu tarımsal hibe desteklerinden de faydalansın; onu da getirdik.

Yine, bu kooperatiflerin tesislerinin OSB'de kurulması zorunluydu, OSB dışını da serbest hâle getirdik. En az bin metrekare kapalı alan lazımdı, onu 750 metrekareye düşürdük. Yani bu kooperatiflerle ilgili maliyeti düşüren, işte, çiftçiyi rahatlatan, üreticiyi rahatlatan bütün talepleri de yerine getirdik ve kooperatifler kuruldu. Bunlar sözleşme içi, sözleşme dışı alım yapabilecek, açık artırmayla da yine aynı şekilde yapılacak. Tütün üretim miktarlarına baktığımızda, çok ciddi artış var. Arkadaşlar, emin olun, biz vatandaşa, üreticiye dedik ki: "Ürettiğin tütünü rahat bir şekilde sat." Yarın çıktı Adıyaman'dan, arabasında yakalandı, Malatya'da yakalandı, Malatya'da binlerce ton tütüne el konuldu, konulmasın...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ahmet Bey, çok çok aştık süremizi, rica ediyorum.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - ...ve biz bunu yasal bir zeminde bu çerçevesini çizerek yapalım ve bunu da yaptık. Şu anda da altı ay uzatmamızın nedeni "Pandemi gerekçesiyle eksiklikler ikmal edilsin ve bu anlamda da kooperatifler tesisleşmesini tamamlasın, altı ay daha uzatalım." dedik ve düzenleme bundan ibarettir.

Arkadaşlar, vicdani davranalım, tütüne de tütün üreticisine de haksızlık etmeyelim, lütfen.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.