DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Evet, ben AK PARTİ'li ve MHP'li arkadaşlarımızın... Gerçekten bu bir fırsat, vallahi bir fırsat, akşam üzeri bir hayır işleyelim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu arada parantez içinde bir şey söyleyeyim, sizin hassas olduğunuz bir konuda bir tekririmüzakere yapacağız. Merkez Bankasında akademisyen maddesi vardı ya 10'uncu madde, çıkarılması yönünde bir tekririmüzakeremiz olacak, bilginiz olsun.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Şimdi, bir sorunla karşı karşıya ülke. BDDK bunu incelemiş, "Bu çok kişinin başını yakabilir." demiş dolayısıyla bir düzenleme yapmış dolayısıyla da bir tasfiye ihtiyacı ortaya çıkmış. Siz de Maliye Bakanlığı olarak düşünmüşsünüz, tebrik ederim "Bu konuyu kim yapabilir? En donanımlı, en deneyimli kurum TMSF, dolayısıyla burada bir birikim var. Bu kurum bunu en pürüzsüz şekilde yapabilir." demişsiniz ve böyle bir düzenleme yapıyorsunuz, bu düzenleme de yerinde bir düzenleme. Burada kamu kaynağı vesairesi yok. Siz ilgililerin defterlerini alacaksınız, alacağı ne, borçlusu ne, buna göre oradaki kurumda oluşan birikime göre de vatandaşları mümkün olduğu kadar mağdur etmeden bunu yapacaksınız.

Şimdi buraya İhlas Holdingin konmasının ne mahsuru var Allah'ınızı severseniz ya? İhlas Holding de defterlerini bu şirketler gibi size devretsin kamu kaynağı olmadan. Elinde bugün itibarıyla ne varsa, yükümlülüğü nedir, varlıkları nedir? Hakkaniyet çerçevesinde siz bunu tasfiye edin ve herkes de bunun sonucuna... Yani yapalım bunu. Kim ne kaybedecek? Kamu kaynağı yok bunun içinde mademki burada yok, burada da yok.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz Sayın Yılmaz.

Buyurun, ben tamamladığınızı zannettim.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Şimdi bu konuyla ilgili değil ama bir yan soru soracağım. Şimdi, bu bir imece usulü, 387 bin kişi gitmiş, buraya para yatırmış, dolayısıyla fon birikiyor, buradan bir kura çekiliyor, 15 kişiye deniliyor ki: "Al sana ev parası..." Bu kura çekilinceye kadar bu insanlar bu biriktirdikleri fonu nerede değerlendiriyorlar, nede değerlendiriyorlar? Bir bilginiz var mı?