| Komisyon Adı | : | (10 / 4413, 4430, 4431, 4432, 4433, 4434, 4435, 4436, 4437, 4438) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | Marmara Denizi Bilim ve Teknik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile Kurul Üyeleri Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Prof. Dr. Mustafa Sarı, Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar ve Prof. Dr. Bülent Keskinler tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 03 .08.2021 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Öncelikle sayın hocalarımıza yapmış oldukları sunumlardan dolayı teşekkür ediyorum, emeklerinize sağlık. Hakikaten, biz anlamaya çalışıyoruz ve aydınlanıyoruz, kafamızda da tabii, sorular oluşuyor sizler bu sunumları yaptıkça.
Şimdi, aslında çok fazla uzatmadan sorularıma geçmek istiyorum ben ve soruların içinde belki ufak ufak yorumlarımı da yaparım.
Tabii, aslında, baktığımız zaman bugün karşımıza çıkmış bir sorun değil müsilaj ve bugüne kadar da bu konuyla ilgili birçok çalışma yapılmış.
Ben, Sayın Hasan Mandal Hocamdan başlayarak devam edeceğim. Şimdi, sunumunuzda, çalışmanızda 7 hedeften bahsettiniz. Bu 7 hedefin uygulanması noktasında, bilimsel ve teknik hedeflerin hayata geçirilmesi noktasında şöyle bir şey takıldı benim kafama: Mesela azot ve fosfor yükleri başta olmak üzere, yenilikçi ve hızlı çözüm önerilerinin geliştirilmesi, yine bunun altında kirlilik yüklerinin belirlenmesi, noktasal olarak yayılı kirlilik yüklerinin belirlenmesi; bunları uzatmayacağım zamanı doğru kullanmak için. Şimdi, bunlar yeni başlayan çalışmalar değil tabii; bugüne kadar, uzun yıllardır bilim insanlarımızın yapmış olduğu, sunmuş olduğu çalışmalar var bunlarla ilgili. Buradaki hedefiniz tam olarak ne? Yani mesela yapılmış olan çalışmalarla ilgili bir veri bilgi bankası gibi bir oluşumu hayata geçirecek misiniz bizlerin, araştırma yapacak olan herkesin, bilim insanlarının daha kolay ulaşması noktasında? Bunlar artı mı bu yeni araştırmalar yapılacak, tam olarak buradaki hedefiniz nedir; ben bunu öğrenmek istiyorum.
Bir de, tabii, baktığımız zaman "Müsilaj nedir, sebepleri nelerdir?" dediğimizde çok ana başlıklarla neler olduğunu hepimiz görüyoruz artık. Yani, işte, Marmara Denizi'nin durağan bir deniz olmasını, yüksek sıcaklığı, sıcaklığının artmasını -ki bu sıcaklığın artmasıyla ilgili de konuşacak çok şey var, sorulacak şeyler var- fazla besini yani "kirlilik" dediğimiz şeyi, tür çeşitlerindeki azalmayı ve bu azalmaya bağlı olarak bazı türlerin aşırı çoğalmasını gösterebiliriz. İşte, aşırı avlanma, tarım yükleri; bütün bunların hepsini topladığımız zaman bir sürü şey var.
Şimdi, uzun vadeli ve kısa vadeli hedefler belirlemişsiniz Sayın Hocam. Mesela, aşırı avlanmayla ilgili bazı önlemler almak ve hedefler koymak için çok da uzun bir süreye gerek olduğunu düşünmüyorum. Siz, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bu konuda hızlı bir şekilde gerekli adımlar atılabilir.
Sonuç olarak, mesela, Bakanlığın -yine Sayın Hocam da buraya almış- balıkçılıkla ilgili, balıkçılık faaliyetleriyle ilgili bazı eylemleri var ama burada balıkçılığın korunmasıyla ilgili eylemlerin yanına, belki balıkçılığın bir düzene sokulmasıyla ilgili bir eylemin de öncelikli olarak eklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Siz, bu konuda ne düşünürsünüz?
Yine, gemi atıkları... Şimdi, devam etmeden şunu söyleyeyim: Aslında genel olarak baktığımızda en önemli adımın karasal atıkların bertaraf edilmesi, derin deniz deşarjının Marmara'ya yapılmaması yani aslında ana olarak yapılması gerekenlerin bunlar olduğu ortaya çıktı ama bunlarla ilgili çalışmalar yürürken belki daha kısa vadede alınacak önlemler olduğu için bunları ön planda konuşuyorum. Gemi atıklarının kontrolü, bu da çok zor bir şey değil; yani devletin mekanizmaları, kurumlar hem bu aşırı avlanmayla ilgili ilgili hem de bu gemi atıklarının kontrolüyle ilgili hızlı bir şekilde harekete geçebilir ve bu anlamda en azından bir adım atılabilir. "Bu süreçte, denizdeki kaybolmuş olan oksijenlenmenin artmasıyla ilgili bir geri dönüşüm olup olmadığı da ölçülebilir mi?" diye sorayım, yorum yapmayayım; size, bilim insanlarına sorayım bunu. "Bu tür önlemler alındığında, bunun karşılığını ne kadar sürede görürüz Marmara Denizi'nde?" diye sorayım.
Şimdi, devam edecek olursak aklımda kalanlar bunlar. Tabii, toplu olarak sorunca Sayın Başkanım, orada hakikaten biraz sıkıntı yaşıyoruz, onu benim de belirtmem lazım.
Şimdi, Sayın Mustafa Sarı Hocama bir şey sormak istiyorum: Öncelikle fotoğraflar ve videolar hakikaten çok etkileyiciydi, durumu net bir şekilde de görmemizi sağladı; denizdeki vahameti gözümüzde daha iyi canlandırdık, hakikaten üzücü gördüğümüz tablo. Şimdi, şu soruyu çok ısrarla sordunuz: "Neden şimdi, neden Marmara?" sorusunu. Ben de şöyle bir soru sormak istiyorum: 2007, 2008 yıllarında da Marmara'da müsilaj görülmüş; mesela, Sayın Melek Hocam bahsetti, Ekim 2007'de Erdek Körfezi'nde, Ocak 2008'de İzmit Körfezi'de, yine 2000'de, 2008'de İzmit Körfezi'nde, bu dönemlerde de zaten müsilaj görülmüş. Yani aslında bu çok ani gelişmiş bir şey değil, o zaman görülmüş ve bir şekilde azalmış, bertaraf olmuş ve o gün belki kurumlar, belki siyasi irade, bilemiyorum yani genel olarak söyleyeyim, yeterli önlemler alınmamış, denetimler yeterince yapılmamış, ciddiye alınmamış demek ki bu konu ve bugün karşımıza yeniden daha büyümüş bir şekilde çıktı. Şimdi, o dönemki müsilajın yapısıyla -özellikle organik yapısını da dâhil ederek soruyorum bunu- bugünkü müsilajın yayılımı ve yapısı arasında ne fark var? Sayın Sarı Hocama ve Melek Hocama, sizlere sormak istiyorum bunu yani hanginiz ya da ikiniz de cevap verirseniz... Bir fark var mı ve o günden bugüne müsilajla ilgili neler yapıldı yani önlem anlamında baktığımız zaman neler yapıldı? Çünkü bugün bir eylem planı ortaya koyduk ve bugün hızlı bir şekilde, acil bir şekilde bir eylem planı ortaya koyuyoruz sanki bununla yeni karşılaşmışız gibi, şimdi sıkıntımız da burada zaten.
Şimdi Sayın Melek İşinibilir Okyar Hocamıza bir iki sorum olacak. Deniz ekosistemiyle ilgili Barış Hocanın bahsettiği bir konu vardı, özellikle kirlilikteki yüzde 40 azalmayla altı yılda bir yenilenmenin olabileceğiyle ilgili. Bu denizde kaybetmiş olduğumuz ekosistemde, deniz ekosisteminde böyle bir hedef konulursa yani böyle bir geri dönüş hedefi konulursa hangi oranda bir geri dönüş sağlanacağıyla ilgili bir çalışma var mı, yapmayı düşünüyor musunuz? Bazı çalışmalardan bahsettiniz, o bahsettiğiniz çalışmalar bu sorunun cevabını verebilecek çalışmalar mı, ne kadar sürede bu çalışmaları yapacaksınız? Belki söylediniz sunumda ama şu anda hatırlayamadım, onu bir tekrar ederseniz çünkü bahsettiniz bazı incelemeler yapacağınızdan.
Bir de bir bakteri izolatları kullanılarak bir müsilaj giderimi projesinden bahsettiniz yine bir hocamızın yaptığı. İsmini hatırlayamadım.
MARMARA DENİZİ BİLİM VE TEKNİK KURULU ÜYESİ PROF. DR. MELEK İŞİNİBİLİR OKYAR - Gülşen Altuğ.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Gülşen Hocamız.
Bunun uygulanabilirliğiyle ilgili de bir çalışma var mı yani hem yüzeyde yapılmış hem derinde yapılmış ve olumlu sonuç elde edilmiş? "Deniz ekosistemine, diğer canlılara etkileri olabilecek mi?" diye sordu diğer arkadaşlarımız, ben de tüm Marmara'da uygulanabilirliğiyle ilgili bir çalışma yapıldı mı ya da yapılacak mı, onu sormak istiyorum. Tabii, bu balıklar yenilebilir mi? Sistem, ekosistem düzelirse belki bu daha kolay olacaktır ama sizin anlattığınız tablodan gördüğüm kadarıyla yani biraz sıkıntılı görünüyor balık. Ben mühendisim, hani biyolog değilim, tıp insanı da değilim ama anladığım kadarıyla, balıklarda bir sıkıntı var şu anda; iç organlarında -bahsettiğiniz gibi- ve taşıdıkları yükler konusunda. Bu konuda yine sizden bir cevap alabilirsek sevinirim.
Başka size soracağım; mesela, mercanlarla ilgili konudan bahsettiniz. Mercan ekim olayı beni biraz heyecanlandırdı aslına bakarsanız yani hoşuma giden bir çalışma "Ne güzel şeyler yapılıyormuş yani üniversitelerimiz iyi şeyler de yapıyormuş." diye düşündüm açıkçası.
MARMARA DENİZİ BİLİM VE TEKNİK KURULU ÜYESİ PROF. DR. MELEK İŞİNİBİLİR OKYAR - Fırsat verilirse, imkân olursa hocalar yapıyor aslında.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Aslında biraz önce sorduğum soruyla yine bağlantılı olarak, biz eğer müsilajla mücadele... Aslında, Marmara Denizi'ndeki ekosistemin toparlanması için sadece müsilaj değil, müsilaj bir sonuç. Biz burada müsilajın giderilmesi ve mücadelesinden bahsediyoruz ama Marmara Denizi'nin ekosisteminin aslında yeniden toparlanmasını da sağlayacak belki bu alınacak kararlar ve atılacak adımlar. O anlamda eğer bir geri dönüş olursa bunun, mercanın geri dönüşünde de faydası olacak mıdır? "Marmara Denizi öldü, cenazesini kaldırıyoruz." diyebilir miyiz; umut var mı? Bu soruyu da sorarak Bülent Hocama geçmek istiyorum.
Acil önlem önerilerimiz bölümüne baktığım zaman da Hocam, size geçmeden önce, onu atladım, kusura bakmayın, işte, biraz dağınıklıktan. Aslında, baktığımız zaman hep birbirine benzer öneriler karşımıza çıkıyor; işte "Koruma alanı olarak ilan edilmeli, derin deşarj yapılmamalı." Siz söylediniz Melek Hocam, siz Sarı Hocam, siz de Bülent Hocam, aynı şekilde, "korunmalı" şeklinde... Mesela "Koruma alanı olarak ilan edilmeli"den kastınızı tam olarak anlayabilir miyim? Neden bunu soruyorum? Şimdi, Marmara Denizi çevresinde çok fazla sanayi yapılaşması var, konut yapılaşması var, santraller var. Bunlar devam ettiği müddetçe sizce de Marmara Denizi koruma alanı olabilir mi? Yani bu konuda ne düşünürsünüz, tam olarak neyi kastediyorsunuz? Bunu anlamak adına soruyorum. Çünkü "Koruma alanı tamam, ilan edelim ama..." "ama" sorusunun cevabı bize lazım.
Sizin atık deşarjının önlenmesiyle ilgili bir öneriniz oldu. Elbette, daha önceki haftalarda dinlemiş olduğumuz sunumlardan ve bugünkü dinlemiş olduğumuz sunumlardan da ortaya çıkan sonuç; karasal kaynaklı atıkların arıtılmasıyla ilgili sorunun özellikle ileri biyolojik arıtma yöntemlerine arıtma sistemlerinin çevrilerek ancak çözülebileceği, siz de "Bunun Marmara'ya çevrilse bile kesinlikle deşarj edilmemesi gerektiğini." söylediniz, doğru anladıysam. Burada yatırımların yani arıtma sistemlerinin dönüştürülmesiyle ilgili düşüncenizi almak istiyorum; ne düşünüyorsunuz?
Bir de Eylem-15'te tampon bölgeden bahsediliyordu. Burada, bu soruyu ben Orman Bakan Yardımcımıza da sormuştum. Marmara Denizi'yle ilgili havzalarda dere yataklarına yapay sulak alanlar ve tampon bölgeler oluşturularak kirliliğin denize ulaşması önlenecektir. Burada, tampon bölgelerin oluşturulması ve kirliliğin bertaraf edilmesiyle ilgili hangi sistemleri öneriyorsunuz? Çünkü bu sefer tampon bölgelerde bir kirlilik yığılması, o bölgelerde bir kirlilik yığılması olmayacak mı? Bunun önlenmesiyle ilgili önerileriniz nelerdir? Bunu öğrenmek istiyorum.
"Denizin ısınmasında soğutma suyu kullanımının etkisi olabilir." dediniz, o da hakikaten ilginç geldi bana açıkçası. Bu henüz araştırılmış bir şey değil herhâlde ama araştırılması gereken bir şey, bir konu mu? Bir de buna değinmek istiyorum.
Atık suların başka yerlerde kullanılması yapılabilirse hakikaten çok harika olacağını ben de düşünüyorum.
Sanırım bu kadar, aklıma tekrar bir şey gelirse aralarda...
Teşekkür ederim.