KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Tamam, peki.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, basınımızın emekçileri; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Toplantımızın bu pazartesi günkü oturumunda, kaldığımız yerden görüşmelere devam ediyoruz. Şimdi, bugün, zannedersem bir önergeyle özelleştirme kapsam dışına bırakacak şekilde bir düzenleme maddesi eklenecek, AK PARTİ'nin getireceği bir önergeyle, bizde böyle bir bilgi var. Bu, tabii ki genel anlamda bizim bu kanun teklifine karşı duruşumuzu engellemiyor yani biz genel anlamda bu teklifin -aynı şeyi tekrarlıyoruz- geri çekilmesi taraftarıyız. Bu yapılacak düzenleme de açıkçası kamuoyunun tepkisi, muhalefetin meydana getirdiği kamuoyunun ilgisi nedeniyle böyle bir önergeyle düzenleme yapılıyor. Karşı değiliz önergenin verilmesine ama dediğimiz gibi, bizim esas hedefimiz, bunun geri çekilmesi.

Bakın, değerli arkadaşlarım, MKE'de uzun zamandır bu iş tartışılıyor anladığım kadarıyla, anonim şirket olma işi ve bu, gerek Millî Savunma Bakan Yardımcımızın gerekse Komisyon üyelerimizin dile getirdiği şekilde, hiçbir şekilde özelleştirme olmadığı şeklinde bize anlatılıyor.

Ben şimdi sizinle burada biraz bir şeyler paylaşmak, MKE'de olan bir olayı anlatmak istiyorum. Bunun üzerinden de Millî Savunma Bakan Yardımcısının ve Genel Müdürün ve Ramazan Milletvekilimizin görüşlerini almak istiyorum.

Bakın, MKE'de... Geçen yıl haziran ayında kurulan bir şirket ocak ayında Makine ve Kimya Endüstrisi kurumuna geliyor; bir görüşme yapıyor. Bu firmanın adı NEPSA. NEPSA Savunma Sanayi şirketi. Bu şirket 6 Ocak tarihinde firma yetkilileriyle bir görüşme yapıyor, görüşmenin konusu da şu: Mermi üretmek; taşeron bir şekilde MKE'ye mermi üretmek konusunda bir anlaşma yapmak istiyor. 5.56*45 milimetre NATO, -ben ayrıntılarını tam bilemiyorum, siz daha iyi bilirsiniz- 5.56 milimetre diye geçiyor, işte, 7.62 milimetre ve 9 milimetrelik mermi üretecek, fişek üretecek. Birincisi, burada şöyle bir şey var: Bir kere MKE'nin ana faaliyet konularından biri mermi ve fişek üretmek, bunun taşeron firmaya verilmesi ne derece doğrudur? Bunun kesinlikle tartışılması gereklidir. Yirmi beş yıl boyunca bu firma bu üretimi yapacak ve kendisine 60+60 120 milyon adet alım garantisi veriliyor. Karşılığında da bakın, 120 milyon alım garantisine rağmen 50 milyon boş kovan alacak yani çünkü onları ham madde olarak nitelendirip boş kovan alacak. Yani 120 milyonluk üretim için 50 milyonluk bir boş kovan alacak herhâlde kalanını yurtdışından getirecek. Bizim, kendi MKE'nin bir fabrikasını kullanacak, bu fabrikada gerekli düzenlemeleri yaparak üretim yapacak ve bu üretim neticesinde de yaptığı üretimin hepsini MKE'ye satacak; benim anladığım bu. Bu firmayla görüşmeler devam ediyor ve görüşmenin neticesinde de 4 Haziran tarihinde...

Bakın, bu görüşmeler daha çok yeni, çok yakın zannedersem anonim şirketleşme yolunda da bu önemli bir gelişme çünkü anonim şirketleşirken de bunun düşünüldüğünü ben değerlendiriyorum. Bu firmayla 4 Haziran tarihinde bir anlaşma yapılıyor. Anlaşmanın imzacıları NEPSA Savunma Sanayi adına İsmail Terlemez, MKE'nin Genel Müdür Yardımcısı D. Ali Keskinkılıç ve Genel Müdür Yasin Akdere. Birincisi, bu sözleşme MKE'nin taşeronlaşmaya hazırlanmasının bir adımıdır, açıkçası anonim şirketleşmenin adımıdır ve birazdan çok önemli bir şeye daha geleceğim, hepsini anlattıktan sonra. Şuradan tek tek maddelerle gitmek istiyorum, Komisyon bunlara tek tek cevap verirse çok memnun olurum.

"Yüklenici firmaya personel sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesini sağlamak yani bu hükümleri yerine getirmesini sağlamak ve üretimin gereklerini sağlamak için ücretsiz 'know-how' yani bilgi aktarımı sağlanacağı" söyleniyor. Bakın, bu, gerçekten çok önemli bir konu. Yani MKE'nin bu konudaki üretim bilgileri özel bir firmaya, dışarıya sızdırılıyor. Ve dediğim gibi 60+60 120 milyonluk bunun 50 milyonu dışarıdan kapsül olarak alınacak, 50 milyonu içeriden alınacak, kalanının nereden geleceği belli değil ve bu sözleşmede şöyle çok önemli bir şey var: Biliyorsunuz, burada işte, geçen gün de tartıştık "Kesinlikle özelleşmeyecek, kesinlikle özelleşmeyecek, kesinlikle özelleşmeyecek." Bu sözleşme 4 Haziran tarihinde imzalanmış, az önce imzacıları da söyledim. Sözleşmenin 5'inci sayfası ve 5'inci maddesinde sözleşmenin bedeli ve süresi noktasında şöyle bir ibare var değerli arkadaşlar: "İşbu sözleşme ile idarenin üstlendiği yükümlülükler -yani tarafların üstlendiği yükümlülükler- olası herhangi bir özelleştirme, yönetim değişikliği, satın alma, şirket birleşmesi, hisse devri veya tüzel kişiliklerinin herhangi bir sebeple sona ermesi hâlleri de dâhil olmak üzere idarenin halefini de bağlayacak şekilde sözleşme süresince devam edecektir." diyor. Bakın, arkadaşlar, çok ciddi bir şey var burada. "Özelleşmeyecek." diyorsunuz, firma 4 Haziran tarihinde anlaşma yapıyor taşeron şirketle; taşeron şirketle anlaşmasındaki maddeye diyor ki: "İşbu sözleşmeyle olası herhangi bir özelleştirme..." diyor değerli arkadaşlar. Bu firma özelleşmeyecekse bu maddeyi niye koyuyoruz? Bunun altına imzalarını atan Sayın Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı bu sözleşmeyi okumadılar mı? Bu firma bir yıllık bir firma, bunun kurucu A hissesi sahiplerinin biri avukat, biri veteriner; bunların bu şirketle ilişkisi nedir? Bu "özelleştirme" ibaresi niye buraya konmuştur? Bana "Bu standart bir işlem." demeyin. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu gibi bir kurumun bu anlaşmaya imza koyarken düşüncesi neydi değerli arkadaşlar? "Özelleştirme yoktur." diyorsunuz; işte, burada özelleştirme olduğuna dair ibare kendi imzasıyla olasılık olarak ortaya konmuştur. Yani bakın, bu bile bir samimiyetsizliği, bizim ortaya koyduğumuz görüşlerin haklı olduğunu ortaya koyuyor. Biz bunun hep özelleştirmenin bir ön hazırlığı olduğunu, anonim şirketleşmenin buna giden yolu açan bir yol olduğunu anlatmaya çalıştık. İşte, bakın burada resmî, yalansa yalan... Bunu belgeleriyle koyuyoruz ortaya. Şu sözleşmede özelleştirme vardır. Yapılan iş zaten yanlıştır. Bir ana faaliyet konusunun taşerona verilmesi, bilgi aktarılması; bu zaten yanlış bir şeydir. Bir KİT Kurumunun, çok önemli stratejik bir Kurumun bu belgeleri, bilgileri başka bir özel kuruma aktarması; bu yanlıştır. Bunu geçiyorum, yapılan maddede özelleştirmenin konması bizi derinden üzmüştür; bunun açıklamasını bekliyorum, bu maddenin neden bu şekilde burada yer aldığını bilmek istiyorum.

Benim şimdilik, girişte bu konuyla ilgili söylemek istediklerim bunlar ve bakın, cuma günkü Komisyonda da sordum. Katarlıların fabrikayı ziyaret ettiği yönünde bilgiler var, buna hiçbir cevap verilmedi, bunu kamuoyuyla paylaşın; yoksa "Yok." deyin, varsa "Var." deyin ama bunu paylaşın yani biz bunu soruyoruz hiçbir cevap vermiyorsunuz, siz de spekülasyona yol açıyorsunuz bu şekilde; cevap verin hepimiz duyalım. Şunu da net söyleyin "Bu firma Katarlılara satılmayacak." deyin, bunu kamuoyu duysun.

Peki, teşekkür ediyorum, söyleyeceklerim bu kadar.