| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Uşak Milletvekili İsmail Güneş ve 64 Milletvekilinin; Sigortacılık ile Diğer Bazı Alanlara İlişkin Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3607) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 17 .05.2021 |
ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, teşekkür ederim Sayın Başkan.
Etki analizini de tam alabilmiş değiliz. 2,4 milyon kişi on yılda bu yeni düzenlemeden dolayı
girecek diyorsunuz, değil mi? 18 yaş altı.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Evet evet.
ERHAN USTA (Samsun) - Bunun devlet katkısını maliyet olarak yıllık maliyetini ne
öngörüyorsunuz?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Mesela, o, yıllara göre değişiyor. 32 milyar, aşağı yukarı totalde bunun
yüzde 25'i nedir?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İsmail Bey, bence böyle devam etmemiz çok sağlıklı, verimli
olmuyor. Soruları alalım, topluca cevaplandıralım. Kurumumuza da gerekirse söz verelim.
Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Çünkü bu, Kurum Başkanından isteyeceğimiz şey olacak yani onun bir
rakamını alalım, nasıl bir hesaplama yapıldı?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Daha 5'inci maddedeyiz İsmail Bey.
ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, Sayın Başkanım, biliyorsunuz, bu BES, bizim aslında yurt
içi tasarruflarımız... Yani BES daha önceden çıkarıldı. Yurt içi tasarruflarımızın hep düşük olduğunu
söylüyorduk, finansal sistem de gelişsin, bankacılık dışı finansal sistem de, işte, sigortacılık da gelişsin
diyorduk. Sonra, sadece devletten alacağı emekli aylığına insanlar bağlı kalmasın diyorduk çünkü bu,
devletin üzerindeki, sosyal güvenlik sistemi üzerindeki yükü de artıyor, daha doğrusu baskıyı artırıyor.
İnsan diyor ki: "Ben bir tane maaşla nasıl geçineceğim?" İşte, böyle ilave, tamamlayıcı bir sigorta olsun
filan diye bunlar getirilmişti ama en temelinde, bizim bu sistemi getirdiğimizde, bu yüksek, yüzde 25'lik
devlet katkılarını sisteme entegre ettiğimizde yurt içi tasarruf oranımız yüzde 14'tü TÜİK rakamlarına
göre ve Kalkınma Bakanlığı rakamlarına göre. Sonra, TÜİK bir gecede bir millî gelir revizyonuna gitti,
bir anda, baktık ki bizim yurt içi tasarruflarımız yüzde 14 değil, yüzde 25'miş; 10 puan arttı. Şimdi,
tasarruflar yüzde 14'ken dizayn edilmiş ve aslında, baktığımızda, hazineye ciddi yük getiren... Çünkü
devlet "Her yatırılan 100 lira karşılığında 25 lira ben vereceğim." diyor.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Fakat açığımız pek değişmedi, açık da arttı, tasarruf-yatırım açığı
da arttı.
da aynı miktarda, yüzde 10 artırdığı için TÜİK şey oldu ama şu: Yüzde 14'le hiçbir ekonomi gitmez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Ülkenin yatırım ihtiyacı var, yatırımların artması gerekir diyorduk,
dolayısıyla yüzde 14'le sürdürmek... Ama şu anda baktık ki yüzde 25. Evet, yani, Asya ülkelerine göre
filan hâlâ çok düşük, orada ortalama yüzde 33-35, onların 7-8 puan altındayız ama hararetimiz azaldı.
Dolayısıyla, şimdi, bu sistemde devlet katkısı için öngörülen 2021 yılı bütçe ödeneği 5 milyar 750
milyon; 5,8 milyar, değil mi? Şimdi, yıllık 6 milyar lira civarında sisteme gelen bir yükü konuşuyoruz.
Burada ben şunu iddia ediyorum ama doğrudur yanlıştır, arkadaşlar düşüncelerini söylesin: Bu iş
biraz kamu yönetiminin inisiyatifinden çıktı, şu anda bireysel emeklilik sistemi şirketleri tarafından
sürdürülen "lead" edilen veya nasıl diyelim, işte, onlar tarafından domine edilen bir hâle geldi gibi
geliyor bana düzenlemeler itibarıyla. 6 milyar lira yük... Ha, devlet olarak şunu da söylüyoruz tabii...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - On yılda.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, efendim, hazineden şu anda yıllık 6 milyar lira zaten oraya bir
hâlihazırda para ödüyoruz. Sistemi yeni kurmuyoruz. 18 yaş için olanı söylüyorsunuz siz; onun tam
rakamını alamadık da kaç gelecekse...
Şimdi, ben yıllık 6 milyar lira ödüyorum. Mesela, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın herhâlde
bir çalışması vardır "Bunun tasarruf etkisi ne oldu?" diye. Kurumun böyle bir çalışmasının olmasını
beklemiyorum ama Hazine tarafının böyle bir çalışması çok eskiden vardı ama bu konuda lütfen, bize
ya Sayın Bakan Yardımcısı ya da Sayın Başkan bir bilgi versin. Çünkü bir bakmamız lazım, değil
mi? Başında yapmadık, bir çalışma hiç olmazsa sonunda yapalım. Her yıl yaklaşık 6 milyar lira
ödüyorsam ben, bunun bir tasarruf etkisinin, net bir tasarruf etkisinin olması lazım. Tasarruf oranları
üzerindeki -millî gelir jargonuyla istiyorum arkadaşlar- etkisi nedir, buna bakılması lazım; değilse de
"Bu sistemi kaldıralım." demiyorum, devlet belirsizlik yaratmaz çünkü devletin taahhüdüne güvenerek
"Yüzde 25 veriyorum." demesine güvenerek sisteme girmiş insanlar var ama genişletip genişletmeme
hususunu bence iyi düşünmek lazım. Yani bu sistem çok maliyetli bir sistem, her 100 lira karşılığında
25 lira destek veren bir sistem. Dediğim gibi, hararetimiz azaldı çünkü yüzde 14 düzeyinde yurt içi
tasarrufumuz varken konuştuğumuz bir şeydi, yüzde 25'se benim bu kadar bir ihtiyacım yok, tasarruf
etkisi de çok net değil.
Şimdi, dolayısıyla, bu anlamda, hani, şu an itibarıyla çıkarma imkânınız yok ancak bunları -yani
ben biraz da bürokrasinin kulağına su kaçırmak için söylüyorum- böyle düşünmemiz lazım yoksa,
sigorta şirketlerinin tamamen sürüklediği bir şey hâline gelirsek yazık yani Türkiye'nin öncelikleri
farklı bence. Yani 6 milyar lira buraya vermek yerine, 6 milyar lirayı... Üstelik her yıl üst üste gelen
ve sürekli de artan... İşte, mesela, diyelim ki önceki yılda, 2019'da 4 milyar liraymış, 2020'de 5,1
milyar liraymış, şu anda 5,8 milyar lira, sistem yürürlüğe girerse muhtemelen bu 5,8 milyar lira da
yetmeyecek. Dolayısıyla, Sayın Başkanım, bunu, bu sistemi bugün değil ama -kayıtlara da geçsin,
tarihe de not düşelim bunları çünkü yarın bir gün inşallah biz iktidar olduğumuzda hepsi için "Biz
size söylemiştik." diyeceğiz- genişletmek yerine daraltmak gerekir. Bunu da ben değerli arkadaşların
takdirine sunuyorum.
Teşekkür ediyorum.