KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, tabii, burada giriş konuşmasında da ifade etmiştim yani bir tuhaflık var. Biz esnafımızın, tabii, vergisel açıdan da desteklenmesine hiçbir şekilde karşı değiliz. Tabii, esas olanın şu olduğunu söyledik: Yani ekonomi hakikaten uzun süredir o kadar kötü gidiyor ki kazançlar ciddi ölçüde düştü. Çalışanın kazancı da aynı, işte, küçük esnaf da aynı, çiftçinin kazancı da aynı. Artık bir kısım, bir kesim insanın, en altta olan -ki esnaflar bunların içerisinde- kesimin vergileri o kadar da komik hâle geldi ki işte, 800 bin kişiden 230 milyon lira vergi topluyoruz. Bunları silme noktasına geldik. Tabii, gönül bunu arzu etmez. İktidarın yapması gereken şey... Bunların kazançları o kadar fazla olmalıydı ki "Biz gerçek usulde artık bu kesimi vergilendirelim."i konuşmamız lazımken AK PARTİ hükûmetlerinin başarısızlığı işi bu noktaya getirdi. Fakat burada şimdi vergiden istisna tutuyoruz, tutalım ama defter tutmayı veya yükümlülüklerin hepsini de devam ettiriyoruz. İşte, burada bir çelişki var. Tamam, o da belge düzeni açısından, kayıt dışılık açısından önemli ama burada bu sorunu çözmemiz gerekiyor bence yani buradaki defterle ilgili maliyetler; yani tutma maliyeti veya onun yarattığı bürokrasi, esnaf başına sildiğiniz 150-200 liralık vergiden bence daha önemli esnaf açısından. Bu kısma bakılması gerekir diye düşünüyorum. Şimdi, tabii, hani konuyu esnafın desteğine getirdiniz siz "9 milyar lira" dediniz değil mi, yanlış hatırlamıyorsam.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 9 milyar.

ERHAN USTA (Samsun) - Pandemi döneminde gelir kaybına uğrayan esnafa yani yaklaşık onyedi onsekiz aylık bir dönemde, sayıları da 2 milyon olan esnafa 9 milyar lira verildi. Bu rakamı biliyoruz zaten. Bunun esnaf başına, bakın, bir buçuk yıl için esnaf başına değeri 4.500 liradır, aylık 265 liradır. Yani bunu "Esnafa destek verdik filan." diye lütfen bir yerde söylemeyelim. Hakikaten, işte, o yüzden esnaf kan ağlıyor. Ben şunu söyledim: Tek bir tane firma, İstanbul Havalimanı 2020 kira geliri... Bak, 2020 kira desteği var öbür tarafta, burada da kira gelirini almıyoruz. Niye? Pandemi var diye. Olabilir, bir şey demiyorum ama orada yaptığımız destek 1 milyar euro, 10 milyar lira, 2 milyon esnafa verdiğimiz bir buçuk, iki yıllık destek ama bu tarafta 1 tane firmaya veya konsorsiyuma, 2 3 tane firmaya verdiğimiz destek tek bir kalemde ondan daha fazla, 10 milyar liranın üzerinde. Daha 2021 yılında ne olacak, onu bilmiyoruz. 2021 yılı için de muhtemelen gelecekler ve bir destek verilecek. Şimdi, bunları böyle mukayese etmek lazım. O yüzden esnaf perişan ve yani hakikaten toplumun yoğun... Bak, on altı aydır esnaf esnaf demekten bizim anamız ağladı ya, bu esnafa niye destek vermiyorsunuz diye. Şu anda o sıkıntıyı gittiğiniz zaman siz de seçim bölgenizde görüyorsunuzdur ve önümüzdeki dönem daha sıkıntılı olacak.

Diğer bir konu, geneliyle ilgili konular. Sayın Başkan "Müdahale etmeyin." dediği için, tabii, maddelere bıraktık biz de. Şimdi, "Vergi silinmedi." diyorsunuz. Bir defa, Türkiye'de vergi siliniyor. Niye siliniyor? Bir defa, küçük vergileri siliyoruz; o ayrı bir konu. Bakın, şimdi uzlaşma müessesi var, az önce yine -bunlar Maliye Bakanlığının raporlarında da var- internete de girdim, rakamlara baktım. Şimdi, mesela, bir tablo var, sadece orada 3 milyar 106 milyon lira, rapordaki raporlanan vergi tutarı. Niye? Çünkü işte, idarenin yaptığı idarece vergi tarhiyatı -ikmalen, re'sen bilmem ne filan diye- yani müfettişlerin incelemelerinden sonra bir kısım vergi tarhiyatları yapılıyor. Niye? Çünkü eksik vergi buluyorlar; vergi kaçırılmış, onu buluyor. 3,1 milyar liralık raporda bir tutar var. Bunun ödeneni ne kadar biliyor musunuz, uzlaşılan miktarı? 74,5 milyon lira. Yüzde 97,6'sı silinmiş. Yüzde kaç kalıyor? 2,4'ünü alan bir anlayış bu. Nasıl oluyor, ben bunu bilmiyorum.

GELİR İDARESİ BAŞKANI BEKİR BAYRAKDAR - Ceza mı acaba?

ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, ceza değil; rapordaki ilave tarhiyat. Tabii, var efendim. Maliye Bakanlığı... O zaman tutanak doğrultusunda siz söyleyin, arkadaşlar burada...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir inceleyip bilgi verirseniz...

ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, şunu söylemeye çalışıyorum: Yani mesela uzlaşmayla ilgili maddeler var ama bu anlamda değil. Sayın Başkan, uzlaşma müessesiyle ilgili çok ciddi problemler var, merkez ve taşrayla ilgili. Bunlar buraya getirilse işte, ben o zaman buna reform derdim. Yani bizim şimdi kaç bin tane müfettişimiz var? Vergi denetim elemanları müfettiş oldu, 10 bine yakındır herhâlde.

GELİR İDARESİ BAŞKANI BEKİR BAYRAKDAR - 8.500.

ERHAN USTA (Samsun) - 8500'dür doğru, FETÖ'den atılanlar oldu, 10 bin civarındaydı. Şimdi bu çocukları çalıştırıyoruz, bu arkadaşlarımızı, meslektaşlarımızı, "Vergi tarh edin." diyoruz. İlave, re'sen bilmem ne, vergi tarhı yapıyor; ondan sonra merkeze geliyor, merkezde komplesi siliniyor. O zaman biz bunları istihdam etmeyelim, burada bir problem var. Bizim memurumuz bunlar. Bakın, bunu muhalefet partisi milletvekilli yapsa siyaseten yapılmış olur.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, Sayın Usta, tarhiyat öncesi var, tarhiyat sonrası anlaşma var.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Uğur, sıra geldiğinde cevap verirseniz memnun olurum. Not alalım görüşleri.

ERHAN USTA (Samsun) - "Şu kadarını, şu kadarını siliyoruz." diye onları bize söylesinler. Yani bu asgari ücretlinin -yanılıyor olabilirim, bundan emin değilim ama yine bilgi olarak talep edelim bunu- böyle ağustos ayında ikinci vergi dilimine girdiği bir dönemi ben geçmişte hatırlamıyorum çok fazla ama yanılıyor olabilirim. İstirham ediyorum sizden, bu bilgiyi de bizimle paylaşın. Mesela, işte, özellikle AK PARTİ hükûmetleri döneminde ve AK PARTİ'nin ilk dönemlerinde. Ben bu şundan oldu diye düşünüyorum: Biliyorsunuz, vergi dilimlerini... Bu aslında şey, vardır ya, tarife dışı engel gibi bir şey. Vergi dilimleri hep yurt içi ÜFE'nin yeniden değerleme oranının veya diğer işte, enflasyonun altında artırılarak böyle orada aslında efektif vergi oranını ücretler üzerinde artıracak hamleler yapmıştır idare. Zamanında Planlamadayken biz de bunlara evet falan demiştik, o ayrı bir konu ama dolayısıyla ben hatırlamıyorum, asgari ücretlinin ağustos ayında ikinci vergi dilimine girdiğini. Evet, Hükûmetiniz döneminde asgari ücretlinin vergi dışı bırakılmasına ilişkin işler yapıldı, ona bir şey demiyorum ama hiç ikinci vergi dilimine girdiğini ben hatırlamıyorum ama yanılıyor olabilirim, emin değilim. Arkadaşlar o konuda bizi bilgilendirirse sevinirim.

Son konu da: Sayın Başkan, şimdi ben bu analizi yaptım, o kısmına girmeyeceğim ama şey olursa girebiliriz. ÜFE ve TÜFE var değil mi, 2 tane enflasyon var. Bakın, şimdi hani böyle çok yükselen enflasyonlar filan diyoruz da siz... Yani 2002 yılında, o zaman "toptan eşya fiyat endeksi" diyoruz, bugün "yurt içi ÜFE" diyoruz. Toptan eşya fiyat endeksi 2002 yılı Aralık ayında yüzde 31 bu ülkede; şu anda yüzde 45. Yani TÜFE'yi konuşabiliriz, evet, para politikası TÜFE üzerinden gider ama hakikaten bu TÜFE rakamlarına güvenilmeyeceği için ben artık onu konuşmak istemiyorum. Eski bir bürokrat olarak bir kurumla ilgili bunu söylemek istemezdim ama hakikaten, bakın, bunu herkes vicdanına sorsun: Bugünkü TÜFE rakamlarına hiç kimse inanmıyor, ÜFE kaçınılmaz çünkü onun çıkış yerleri var, ÜFE'de bir kaçak yapamaz TÜİK. O yüzden, 31 aldığınız enflasyon bugün 45. Bunu da gözden kaçırmayalım.

Teşekkür ederim.