| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 19 .03.2015 |
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Komisyona verilen maddelerin sonuncusunu görüşüyoruz. Bu sonuncu maddeyi görüşürken şunu yeniden kayıtlara geçsin diye söylüyorum: Zatıaliniz Tüzük'ü uygulamadınız, Tüzük'ü ihlal ettiniz, konuşma hakkımızı sınırlandırdınız, konuşma hakkımızı yok ettiniz, sadece bizim değil Komisyona katılan tüm milletvekillerinin konuşma hakkını elinden aldınız. Bu şekilde Tüzük'ü ihlal ettiniz, bunu öncelikle belirtmem lazım.
İkincisi şu: Bana göre aslında tasarı metninden çıkarılması gereken iki madde daha var, siz Komisyon olarak bunları isteyin, bunu çıkaralım; birisi yürürlük maddesi bunun, birisi de yürütme maddesidir. Bunları Komisyona aldığınız vakit, tasarı metninden çıkardığımız vakit herkes bu tasarıdan kurtulur bak, herkes kurtulur, herkes rahat eder, Türkiye de rahat eder, gelin, bunu böyle yapalım diyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bir başka önemli kuruluş, bizim en önemli kurumlardan birisi Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı, bilhassa Jandarma. Jandarmanın çok eskilere dayanan, 19'uncu yüzyıla dayanan bir geçmişi var değerli arkadaşlar. Biliyorsunuz, Tanzimat Dönemi'nin başlamasıyla Jandarma teşkilatının kuruluş çalışmaları başlamıştır. Şimdi, bakınız, gücünü Anayasa'dan almak ve denetlenebilir olmak demokratik kolluk olmanın olmazsa olmaz koşuludur. Bunu kabul ediyoruz ama bu siyasallaştırma anlamına gelmez. Siz siyasallaştırıyorsunuz.
Türkiye'nin tarihsel mirası, güvenlik deneyimi, ekonomik, jeopolitik, stratejik, tarihsel, sosyal ve kültürel özellikleri, devletin üniter yapısının ve buna paralel olarak sorumluluk sahası esasına dayalı iki kolluklu sistemin geliştirilerek devam ettirilmesinin bir ihtiyaç olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Çift kolluklu sistem mutlaka lazımdır. Niye? İkili kolluk sisteminin demokrasilerde büyük bir sorun olarak değerlendirilen güç birikim riskini ortadan kaldırdığı ve en büyük demokratik teminat olduğu genellikle kabul edilmektedir. Siz ne yapıyorsunuz? Bunun yerine tüm kolluğu tek elde toplamak istiyorsunuz. Bu sakıncalıdır, bakın, sakıncalıdır. Neden? Sizde güç birikimi riski var, güç zehirlenmesi var sizde. Çünkü güç birikimleri demokrasilerin çözmek zorunda oldukları sorunların başında gelmektedir değerli arkadaşlar. Sizin getirdiğiniz tedbir, maalesef, güç birikimini ortaya çıkaracak niteliktedir.
Bakın, Fransa, İtalya, İspanya ve Portekiz başta olmak üzere birçok ülkede toplum olaylarına müdahale görevi asli olarak jandarmaya verilmiş durumdadır. Buna başkent ve metropol iller de dâhildir. İtalya ve Fransa'da önemli dış diplomatik temsilcilikler ve konsolosluklar jandarma tarafından korunmaktadır. Bu kapsamda, Fransız Jandarmasının 300'den fazla personeli 70 civarında ülkede görev yapmaktadır. İtalya'da Jandarma sahil koruma görevi dâhil, Başbakanlık, Parlamento, Cumhurbaşkanlığı ve benzeri kritik kurumların korunmasında kullanılmaktadır. Askerî statülü bir kolluk olarak güvenlik hizmetinde çeşitlilik sağlamaktadır jandarma. Bu bakımdan, polisin rakibi değil, kolluk hizmetlerinde bir bütünün tamamlayıcısı ve diğer parçasıdır. Bunu niye söylüyorum? Önemini belirtmek için söylüyorum.
Siz ne yapıyorsunuz? Şimdi, siz Jandarmayı bütün olarak siyasallaştırmak istiyorsunuz. Jandarma, efendim, subaylarının tayin, yer değiştirme, cezalandırma, disiplin işlemine tabi tutma işlemlerini, tutuyorsunuz, İçişleri Bakanına veriyorsunuz. Sıralı amirleri devre dışı bırakıyorsunuz. Yani, şimdi, il ve ilçe Jandarma komutanlarının atanmasında Jandarma Genel Komutanının hiçbir fonksiyonu olmayacak. Değerli arkadaşlarım, hiçbir idarede böyle bir şey yoktur. Hiyerarşik yapılanmaya uygun bir düzenleme değildir bu. Aynı şekilde, yer değiştirmelerde de bu durum var, aynı şekilde cezalandırmada, açığa almada, görevden uzaklaştırmada, efendim, disiplin cezası tatbik etmede de benzer bir düzenleme getiriyorsunuz. Bu yanlıştır, bundan vazgeçin, bakın, bundan vazgeçin.
Demokrasilerde kurumlar güçlü olursa demokrasi gelişir. Siz kurumların içini boşaltırsanız demokrasi gelişmez, o zaman tek adam yönetimine doğru gidersiniz. Bakın, tek adam yönetimi de şudur: Sözlüğe bakın değerli arkadaşlar, tüm devlet yetkilerinin tek elde toplandığı rejimin adı, sözlüğe bakın, Türk Dil Kurumunun sözlüğünde var, diyor ki: "Tüm devlet yetkilerinin tek kişide toplandığı rejimin adı diktatörlüktür." Biz demiyoruz bunu, sözlük söylüyor. Türk Dil Kurumu sözlüğüne bakın, böyle bir rejime gitmeyi biz Türkiye'ye uygun görmüyoruz diyorum.
Teşekkür ediyorum.