EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben bu maddenin, bu kanun teklifinin kapsam olarak, konu olarak en önemli maddelerinden biri olduğunu düşünüyorum açıkçası Sayın Aydemir. Çünkü küresel ısınma, iklim değişikliği, artan nüfus artışı sonucu güvenilir gıdaya sürekli erişimin gittikçe zorlaşacağı bir sürece giriyoruz artık. Bu anlamda da Türkiye'de tarım sektörü hayati bir öneme sahip ve stratejik önemi gittikçe daha da artacak. Şimdi, bu gidişatla çiftçinin durumu ve Türkiye'deki tarımın durumu tamamen ters orantılı ilerliyor. Çiftçiye ve tarıma verilen bu destekler de bu durumla çelişiyor açıkçası yani muafiyet desteklerinden de bahsediyorum bu arada. Sürekli artan gıda enflasyonu, üretim girdi maliyetlerinin yüksekliği çiftçimizi bugün ekemez duruma getirdi. Hepimizin ifade ettiği gibi çiftçi kazanamaz hâle geldi, borç batağının içinde. Maliyetlerin yüksekliğine, tarımda girdi fiyatlarının son bir yıldaki artışına baktığımız zaman yüzde 30'lara dayandığını görüyoruz bu artışın. Mesela gübredeki artış rekor seviyede ve yüzde 62 düzeyinde, bir yıl içerisindeki artış. O zaman da çiftçi hakikaten artık tarlasını ekemez, üretemez ve kazanamaz hâle gelmiş oluyor. Dolayısıyla da bu maddeyle verilen destekler bu boyuttaki sorunları çözmekte çok orantısız ve yetersiz kalıyor.

Şimdi, çiftçinin borcu 147 milyar TL'ye dayanmış, verilen destek 600 milyon TL. Tabii ki destekliyoruz, karşı değiliz bu desteğe, bunu verelim. Hani "can suyu" mu diyelim artık, ne diyelim buna? Ama ne yapıyorsunuz mesela? Çiftçinin borç faizlerini silmiyorsunuz bunun yanında destek olarak. Evet, biz iktidara geldiğimizde sileceğiz, bunun sözünü veriyoruz. Mesela mazotta ÖTV'yi kaldırmıyorsunuz yani tek başına bu 600 milyon TL vergiden vazgeçmek ve bunu çiftçiye destek olarak vermek çiftçinin sorununu çözmeyecek. Tarımdaki yapısal sorunlar ve ekonomideki bozulma da çözülmeden çiftçinin sorunu çözülmeyecek. Geneli üzerine konuşmamda da ifade etmiştim, "Neden bu teklifi bu kadar geç getirdiniz? Millet daha mı düşsün diye beklediniz?" diye sormuştum. Aynı şey çiftçi için de geçerli; artık düştü, düştü yani çöktü diyeyim daha doğrusu ve şu anda verdiğiniz bu ilaç da çare olmuyor maalesef.

Çiftçi üretebilse aslında -aslında sizin bu yanlış yönetiminizin sonucudur bu, ülke ekonomisini yanlış yönetmenizin sonucudur- vergisini de ödeyebilecek. Yani siz çiftçinin üretmesini kolaylaştırmadığınız için devlette de aslında çok daha fazla... Hani burada yazıyorsunuz ya 3 milyon mükellef, 600 milyon TL vergi kaybı; aslında siz devlette çok daha yüksek bir vergi kaybına sebep oluyorsunuz. O nedenle bu sorunu... Evet, tamam, bu maddede bu, 600 milyon TL'lik desteği verelim ama çok daha geniş perspektifte düşünüp bu desteklerin artırılması gerekiyor.

Önergelerimiz olacak, umarım önergelerimizi kabul edersiniz.

Teşekkür ederim.