AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de Sayın Salıcı'nın noktaladığı yerden alacağım. Çevre Komisyonunun raporunda da "Paris Anlaşması'nda bir zaman kaybı var şeklindeki eleştirilerin temelsiz olduğu" ifade edilmiş. "Çünkü Paris Anlaşması'nın, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin bir uygulama anlaşması olduğu, Paris Anlaşması'nın getirdiği düzenlemelerin geçen süreç içinde değerlendirildiği..."

Şimdi, 2 Sayın Bakan Yardımcısına da çok teşekkür ediyorum, konuşmalarında bunlara benzer imalar vardı. Demek ki Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen böyle bir değerlendirmeyi, anlaşmayı onaylamış olan ülkelerden daha kapsamlı ve daha derin bir şekilde yapıyorlar. Biraz önce "gelişmekte olan ülke" kategorisinden bahsetti Sayın Çevre Bakan Yardımcısı ama mesela, biz dış yardımlarda Sayın Cumhurbaşkanının açıklamalarına göre fert başına göre en fazla yardım yapan ülkeyiz. Bununla, bizim Paris İklim Anlaşması bağlamında ait olmayı talep ettiğimiz kategori arasında bir çelişki var.

Öte yandan, Avrupa Birliğine atıfta bulunuldu. Avrupa Birliğinin Türkiye'nin en önemli dış ticaret, daha da mühimi en önemli ihracat partöneri olduğundan söz edildi -yüzde 42 rakamı veriliyor Çevre Komisyonu raporunda da- bu yeni mi keşfediliyor? Avrupa Birliği onlarca yıldan beri Türkiye'nin en önemli partöneri yani bunu beş yıl sonra bir argüman olarak kullanmak bana bir zafiyet olarak gözüküyor. Dünyanın yeni bir ekonomik sisteme doğru gittiği... Bunu da keşfetmek için beş yıl beklememize gerek yoktu. Bu beş yıllık gecikme gerçekten hem Türkiye'nin itibarını aşındırmıştır hem de çevre konusundaki çıkarlarına hizmet etmemiştir, zarar vermiştir.

Çok teşekkür ederim.