| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 19 .03.2015 |
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Bu, özellikle popüler bir spor dalı olarak futbol, günlük hayatımızda çok önemli bir yer tutuyor. Futbolla ilgili medyada, özellikle görsel medyada, televizyonlarda çok enteresan, çok renkli programlar var. Hatta bu programlar biraz da şova dönüşmüş durumda. Artık orası bir şov programına dönmüş yani oraya çıkanlar işte bir yandan bazı ürünlerin reklamını yapıyorlar bir yandan kendi reklamlarını yapıyorlar, vesaire. Zaman zaman biz de fırsat bulursak kritik maçlardan sonra o programları seyrediyoruz. Şimdi, orada, o programlarda yorumcular hakem kararlarıyla ilgili çok farklı değerlendirmeler yapıyorlar. Bazen de benim katıldığım değerlendirmeleri oluyor. Mesela, işte "bariz gol şansı" diye bir kavram var futbolda. İşte bariz gol şansı olan bir futbolcuya, kasıtlı olarak yapılan faullerin kırmızı kartla cezalandırılması gerekiyor, kural böyle emrediyor ama hakem bazen topun yönü ya da o faul yapılan futbolcuyla başka bir defans oyuncusunun ya da başka bir savunma oyuncusunun yakınlığını yorumlayarak farklı kararlar veriyor ve bu, günlerce de tartışılıyor, özellikle de o programlarda. Şimdi, burada sebep, bu tartışmaların çok olması ve uzun zaman almasının sebebi takdire bırakılmış olması. O konuda net bir tanım yapılamamış olması. Dolayısıyla, belki biraz da o kavramın muğlak olması diye de nitelendirebiliriz.
Şimdi, biz bu tasarıyla da muğlak ifadeleri sokuyoruz hukukun içerisine. Mesela, "tehlike yakalaması" diye bir kavram koyuyoruz. "Koruma altına almak" diye bir kavram koyuyoruz ya da "uzaklaştırmak" şimdi, bu uzaklaştırmak öyle enteresan bir kavram ki yani 1 santimden 1.000 kilometreye kadar uzaklaştırabilirsiniz yani ölçüsü yok bir ayarı yok bunun.
Şimdi, dün akşam burada biz komisyon çalışmalarını yaparken 2 arkadaşım Ankara'ya doğru geliyorlar ve gelirken de amaçları Milliyetçi Hareket Partisinin cumartesi günü yapılacak olan 11'inci olağan kongresinde bulunmak, geliş amaçları bu. İnşallah, sizleri de davet ediyoruz bu vesileyle. Yolda polis uygulamasına rastlıyorlar. Polisler bunları durdurduğunda kimliklerini ibraz ediyorlar, üzerlerinde taşıma ruhsatlı silahları var yani ruhsatlı silahları var. Henüz polis arama yapmadan ya da sormadan diyorlar ki: "Efendim, bu bizim ruhsatımız, bu da tabancamız, buyurun. Hani biz kaçak köçek değiliz, arayınca belki bunlara rastlayacaksınız, siz aramadan biz bunları..." "Oo öyle mi? O zaman narkotikten ekipleri çağıracağız, narkotik köpeklerini çağıracağız, sizin arabanızı şöyle bir arayalım bakalım." diyor emniyet mensubu arkadaşlarımız.
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Şu anda? Dün mü?
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Dün akşam olanı anlatıyorum.
Diyor ki: "Ya bakın biz size silah taşıma ruhsatımız olduğunu söyledik, daha evvelden kamuda çalışmış olduğumuz beyan ettik, silahlarımızı kendimiz gösterdik. Şimdi bu narkotik nereden çıktı? Narkotik köpeklerini çağırmak nereden çıktı? Yani niye bize bu zulmü yapıyorsunuz?" Tabii nereye geldiklerini de ifade ediyorlar ya da anlaşılıyor ya da bilinen şahıslar. Şimdi, daha bu kanun çıkmadan olanlar. Çanakkale'de, Denizli'de, Balıkesir'de olanları da hatırlıyorsunuz. İzmir'de emniyetin valiye imzalattığı genelgeyle yaptığını da biliyorsunuz.
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Bu yaptıklarında hâkim kararı var tabii, aramayla alakalı.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - O genel aramadır.
Yani ama benim söylemek istediğim şey, muğlak kavramlarla hâlihazırdaki uygulama bu. Şimdi, yeni muğlak ve çok muğlak kavramları bu tip temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasına yönelik düzenlemelerin içine koyuyoruz. Dolayısıyla, bu bugün evet onları rahatsız ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Yarın, hadi sizi rahatsız etmeyecek diyelim ki siz bu tasarıya evet diyen Adalet ve Kalkınma Partili yönetici ve milletvekillerini ya da işte diğer insanları rahatsız etmeyecek ama vatandaşı rahatsız edecek ve o vatandaşlar da size dönecek.
Bakın, çok keskin viraj mahiyetinde düzenlemeler geçti bu Mecliste, itiraz ettik. Mesela 2/B'ye itiraz ettik, dedik ki: "Yapmayın, gelin şu rakamları aşağı çekelim, şu düzenlemeleri yapın." O 2/B düzenlemesinin içerisinde Hazineye ait tarım arazilerinin satışı geçti biliyorsunuz değil mi bunu? Üç yıla yakın bir süredir daha 1 metrekare yerin satılmadığını biliyor musunuz? 1 metrekare yer satmadı Maliye, kanun geçti buradan.
BAŞKAN - Tarım arazileriyle ilgili satış oldu.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Hayır, olmadı. Hazineye ait... Orman arazisi demiyorum Başkanım. Onun içinde geçen, Hazineye ait tarım arazileri.
BAŞKAN - Orman arazisiyle ilgili, köyümden biliyorum.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Yok tasarıya 2/B diye isim verdik ya, o manada söylüyorum, 2/B tamam.
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Onların bölgesinde çok, Osmaniye'de Suat Bey onunla çok ilgilendi, orman arazisinde öyle mi?
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - 2/B demiyorum, 2/B İstanbul'da da her yerde...
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - 2/B'de de çözülmeyen çok var da...
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Var da ben başka bir şey diyorum. Hazineye ait, belediye sınırları dışındaki tarım arazilerinden 1 santimetrekare henüz satılmadı. Satılmayınca ne oluyor? Bakın, geçtiğimiz 2014 yılının özellikle bu ay, mahalli idareler seçimlerinin olduğu günlerde Türkiye'nin her yerinde afet yaşandı. Bu sene meyve bulamadık.
BAŞKAN - Sayın Türkoğlu...
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Hemen bağlayacağım Başkanım.
Şimdi, adamın arazisi Hazine arazisi üzerinde, ecrimisil ödüyor, kiralamış, vesaire ama tapusu olmadığı için o afetten etkilenmesinden dolayı hiçbir avantajdan faydalanamadı.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sigorta yaptıramıyor.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sigorta yaptıramıyor, afetle ilgili yardımlardan faydalanamıyor, birçok açıdan muaf... Diyor ki: "Satın bize burayı." Satmıyoruz. Niye? Ben Maliye Bakanıyla iki kere görüştüm bu mevzuyu, Millî Emlakle kaç kere görüştüğümü bilmiyorum. Dolayısıyla, bakın, o zaman da söyledik bunu. 6360 Büyükşehir Yasası geçerken dedik ki: "Bu kanunu uygulayamazsınız." Hüseyin Bürge dedi ki: "Uygularız." Uygularsın tabii İstanbul'da, Kocaeli'nde. Ya git bunu Konya'da uygula.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - İstanbul, Kocaeli'nde yasak zaten satılmıyor, istisna onlar, dışarıda...
BAŞKAN - Sayın Türkoğlu, çok teşekkür ediyorum katkılarınız için.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Hemen bağlıyorum, hemen bağlayacağım bakın göreceksiniz.
Şimdi, Fatma Şahin'le konuştum ben bunu, sizin bakanınız, milletvekiliniz, hâlen de partinizde, Büyükşehir Belediye Başkanı. "Ne yapıyorsun bu kanunla ilgili?" dedim. "Hiçbir şey yapamıyorum, uygulamam mümkün değil." dedi. "Sana uçak helikopter alsak yetişemem." dedi. "E biz sana demedik mi bu kanun düzgün değil Fatma Hanım." diye. Kendisine sorabilirsiniz, konuşma aramızda geçti.
Yani şimdi burada da bu kanunda da benzer sorunlarla karşılaşacaksınız, siz değil biz düzeltmek zorunda kalacağız ama önce sizde uygulayacağız, ondan sonra...