KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın İller Bankası temsilcilerine de teşekkür ediyorum sunumlarından dolayı.

Ben de daha kapsamlı bir sunum olmasını tercih ederdim ama zannediyorum o eksiği tamamlayacaksınız daha sonra bir not göndererek.

Şimdi, çok kısa yaptığımız geziyle ilgili ben de bir değerlendirme yapmak istiyorum açıkçası. Evet, faydalı olduğunu düşünüyorum yaptığımız gezinin. Belediyelerimizin yapmış oldukları işte atık su arıtma tesislerinin ne boyutta olduğunu, nasıl çalıştığını gördük ama ne kadar çok aslında eksik şeyin olduğunu da fark ettik sahada, Marmara Denizi bölgesinde, Susurluk havzasında, Ergene'den arkadaşlarımız zaten bahsetti. Yani Ergene konusu başlı başına ayrı bir başlık hâlinde hakikaten konuşulması, konuşmanın ötesinde artık eyleme geçilmesi gereken bir alan olduğu ortaya çıktı. Benim en çok dikkatimi çeken şeylerden birisi de özellikle Balıkesir bölgesinde bu zeytin kara suyunun yani daha önce hiç dikkate almadığımız böyle bir etkinin kirlenmede ne kadar etkili olduğunu ve bununla ilgili herhangi bir çalışmanın da yapılmamış olduğunu gördük. Bu konu da ben dikkati çekmek istiyorum. Çok önemli olduğu ve öncelikli olarak hakikaten bu konuda ne yapılabilir? Mesela, İller Bankasının bu konuyla ilgili orada yapılacak olan bu zeytin kara suyunun toplanması, arıtılması, taşınması bununla ilgili sizin bir çalışmanız var mı bu atık su arıtma tesisleri dışında çünkü anladığım kadarıyla orada da bir proje yürütülmesi aslında gerekiyor, bir inceleme yapılması gerekiyor. Bütünsel olarak baktığımızda zamanın az, sıkıntının büyük olduğunu görüyoruz. Arıtma tesislerinin de her ne kadar evet ileri biyolojik arıtma tesisi desek de, giren siyah suyun beyaz çıktığını de hangi yani arıttığı etkenler, uygulanan yöntemlerle Marmara Denizi'nin kirliliğiyle ne kadar uyumlu, ne kadar değil? Mesela, bunlarla ilgili de benim kafamda şüphelerim oluştu. Bu anlamda sizin İller Bankası olarak sadece yeni projelerle ilgili değil, bu arıtma tesislerinde ki bazı revizyonlarla ilgili de destek vermenizin elzem olduğunu ben sahadaki gezimizden gördüm.

Şimdi, sunumunuzla ilgili gelecek olursak evet "İller Bankasının belediyeler adına teknik ve mali destek verme görevi var." dediniz. Tabii, çok önemli çünkü maddi kaynak olmadan sorunların çözülmesi de çok zor. Ama ben şunu açıkçası çok da kabul edilebilir bulmadım: Yani, evet, yeni teknolojiler pahalı, kolay değil onları yapmak, işte bir membran teknolojisinden bahsediyoruz ama kirlilik, özellikle çevresel etkilerin bu kadar konuşulduğu -işte Paris İklim Anlaşması'nı bugün Meclisten geçireceğiz- küresel ısınma gibi çevresel etkilerin bu kadar yoğun olarak yaşandığı bir süreç içerisinde, denizlerin bu kadar kirlendiği, yaşam alanlarının bu kadar kirlendiği bir alanda arıtma ve kirlilikle mücadele yönünde bir bütçe sıkıntısından artık bizim bahsetmiyor olmamız gerekiyor. Bu konuda da eğer bizim üzerimize düşen Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bir şey varsa biz bunu da tabii ki hayata geçirmeye hazırız. Yani ülkenin kaynaklarının kullanılışı tabii ki siyasi iradededir, buna karar veren, nereye, ne kadar harcanacağıyla ilgili. Biz artık çevresel etkilerden kaynaklı sıkıntılara ülkenin kaynaklarının daha fazla ayrılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda da artık İller Bankasının bir bütçe sıkıntısından bahsetmemesi, yetersizlikten bahsetmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu, beni biraz açıkçası -nasıl diyeyim- tedirgin etti.

Bir şey sormak istiyorum. Mesela soruma gelecek olursak İLBANK tarafından yürütülen projeler var, bu inşaat aşamasında 4 adet, ihale aşamasında 6 adet, projesi mevcut olan 8 adet şeklinde. Bunların hangi il sınırları, nerede olduğuyla ilgili, bölgeleriyle ilgili bir bilgi rica edeceğim.

Bir de size belediyelerden talepler geldiği zaman -aynı anda birçok yerden geldiğini düşünüyorum yani taleplerin- hangi kriterlere göre önceliklendiriyorsunuz bunları, hangi kriterlere göre belirliyorsunuz? Yani biraz önce Sayın Vekilimiz biraz siyasi eleştiri yaptı, hani "Siyasi yaklaşıldığını düşünüyorum." diye. Yani o zaman hani kriterlerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz. Çünkü birçok belediyenin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi dâhil destek beklediğini biliyoruz sizden. Bunun sıralaması, ölçüsü, bekletme süresi nedir? Nasıl bir takvimle çalışıyorsunuz diye soruyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN MUSTAFA DEMİR - Buyurun.

İLLER BANKASI AŞ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI VEKİLİ ERDOĞAN TOPÇU - Sayın Başkanım, Sayın Vekilim; yine bu devam eden işlerle ve projesiyle alakalı bir listeyi diğer detaylı listeyle birlikte sunsak.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Olur, onu da alalım, iyi olur.

Teşekkürler.

İLLER BANKASI AŞ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI VEKİLİ ERDOĞAN TOPÇU - Zaten onun tümünü bir detay olarak vereceğiz.

Şimdi, biz, projeleri, talepleri değerlendirirken, projeler hazırlanırken fizibilitelerde suyun kirliliği ne kadar yani, ağır bir kirlilik varsa tabii, onu deşarj limitine indirmek için hangi teknoloji gerekiyorsa onu zaten koymak zorundayız. Yani bazen biyolojik arıtmayla da arıtabileceğimiz bir suya membran da talep edilebilir ama burada mukayeseye giriyoruz. Eğer ben biyolojik ya da ileri biyolojik arıtmayla gelen kirliliği giderebiliyorsam membrana gerek duymuyorum.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ama söylediğinizden öyle anlamadık biz. Ben mi yanlış anladım yani sizler öyle mi anladınız arkadaşlar? Ben yetersizlikten dolayı yapamadığınız gibi bir...

İLLER BANKASI AŞ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI VEKİLİ ERDOĞAN TOPÇU - Hayır, şöyle, şöyle: Yetersizlikten değil yani biz, bir kere öncelikle tekniğe önem veririz, sonra finans gelir. Yani İller Bankasının ana prensibi önce bir şeyin teknik olarak doğru olduğuna inanmalıyız, doğru değilse onun finansmanına geçmeyiz. Dolayısıyla, bir şeyi projelendirirken deşarj limitlerini sağlayacak prosesim varken bazen böyle çok yüksek rakımlı, fakir bir belediye geliyor, diyor ki: "Ya, ben membran duydum, firmalar geldi, bana dedi ki 'Ya, size membran yapalım.'" O zaman anlatıyoruz, diyoruz ki: "Başkanım, tamam, membranın getirisi budur, diğeri budur." Yani diyelim membran yaptığımız zaman oradaki kasetlerin yedi yılda bir değişmesi gerekiyor. Yani biz otuz beş yıl vadeli bir tesis yapıyoruz ama yedi yıl, düşünün kaç kere o kasetlerin değişmesi gerekecek. "Yani sizin zaten çok seyreltik bir atık suyunuz var, bunu biyolojik olarak giderebiliyoruz, bu standarda indirebiliyoruz. Dolayısıyla hani membran yapmak doğru olmaz." Bunu teknik olarak ifade etmek zorundayız. Yarın bir gün "Ya, siz bize bu membranı yaptınız, biz bunu çalıştıramıyoruz." diyebilirler. Ama diyelim ki katı atıktan çıkan süzüntü suları vardır bilirsiniz yani çok yoğundur, işte zeytin kara suyu gibi şeyler. Zaten öncelikle şebekeye bile deşarj kriteri vardır yani şebekeye verilecek deşarja indirmemiz gerekiyor o suyu, bırakın deniz deşarjına ya da dere deşarjına. Dolayısıyla, atık suyun kirlilik değerlerine göre teknolojileri kullanıyoruz, kullanmak zorundayız zaten. Şunu demiştim ben: Yani bir geliri yüksek olmayan, turizm bölgesi olmayan ya da yüzme suyuyla alakası olmayan bir yerde yüksek teknoloji kullanmak da çok doğru olmuyor. Mesela doğal arıtma yapmak bazen çok güzel olabiliyor. Mesela doğal arıtmayla oradaki azot da, fosfor da gideriliyor. İşte, ekilen bitkiler kökleri sayesinde çok basit bir şekilde azotu da fosforu da giderebiliyoruz. Dolayısıyla, her coğrafyaya göre, oradaki belediyenin teknik kapasitesine yani onu işletebilirliğine de bakıyoruz. Yani bu tür detayları dikkate alıyoruz. Bir kere hangi belediyeden talep gelirse gelsin biz projeyi yaparız, projede sıra da yoktur, bizim proje rutindir. Yani belediye talebini yapar, bölge müdürlüğümüz onun etüdünü yapar, bize gönderir, biz projeyi yaparız, saklarız arşivimizde. Finansman durumu, belediyenin finansman yapısı ve finansman imkânları, bankanın onlara vereceği finansman durumuna göre de yapımına geçilir. Yani bizdeki uygulama bu şekilde.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Yani eğer bir belediyenin membran arıtmaya ihtiyacı varsa "Bu belediyenin imkânı yok, o yüzden buraya daha basit bir proje hazırlayalım." gibi bir yaklaşım içerisinde olmuyorsunuz, neyse onu yapıyorsunuz ama işletme maliyeti yüksek olacağı için de...

İLLER BANKASI AŞGENEL MÜDÜR YARDIMCISI VEKİLİ ERDOĞAN TOPÇU - Tabii ki dezavantajlarını söylüyoruz. Diyelim ki işte BOİ değerini 25'e indirgememiz gerekiyor, membran yaptığımız zaman 1'e iniyor yani çok inmiş oluyor. Ha, diyorsa ki: "Ben bunun maliyetini karşılarım, ben burada zeytin sulayacağım, nar sulayacağım -mesela Gazipaşa'da- burada carettalar var yani denize bu suyu çok temiz akıtmak istiyorum." dediği zaman yani maliyetini karşıladıktan sonra sorun yok. Keşke imkân olsa en iyisini yapsak ama öncelikle önemli olan nedir, deşarj kriterleri var. Yani o deşarj limitlerini sağlayacak yöntemi uygulamak. Bunun dışında belediyenin imkânı varsa daha ilerisini yapıyoruz yani yapmakta da fayda var. Yani teknik olarak öncelikle inceliyoruz, ana kriterimiz öncelikle teknik olarak doğru olana kendimizin inanması. Bu şekilde çalışıyoruz.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Projelendirirken de hepsini aynı anda projelendiriliyorsunuz.

İLLER BANKASI AŞ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI VEKİLİ ERDOĞAN TOPÇU - Projelendiriyoruz. Rutindir yani projeye gelir, biz onun etüdünü yaparız.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Peki, kredilendirmede...

İLLER BANKASI AŞ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI VEKİLİ ERDOĞAN TOPÇU - Kredilendirmede de dediğimiz gibi o proje bazen öyle bir proje oluyor ki mesela -Karadeniz'de yerleşimler çok dağınıktır- nüfusu 5 bindir yüz kilometre şebeke çıkar. Yani onun yüzde 50'sini hibe veriyoruz, yüzde 50'sinin de kredisini karşılayamıyor yani onun kredibilitesi yok. Neticede bankamız da BDDK'ya tabi bir banka yani bankacılık kurallarıyla kredi açıyor açarken de. Onun dışında başka finansman imkânları bulunması hâlinde uygulanıyor.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - O zaman özellikle Marmara Bölgesi'yle ilgili bu anlamda zorluk yaşadığınız projeler var ise kredilendirme konusunda bu konuda da bizi bilgilendirirseniz, bekletilen projelerle ilgili bir bilgi notu verirseniz, Sayın Bakanım, iyi olur.

İLLER BANKASI AŞ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI VEKİLİ ERDOĞAN TOPÇU - Şimdi bizde şu anda bekleyen projemiz yok aslında yani talep olarak.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Varsa diye dedim.

İLLER BANKASI AŞ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI VEKİLİ ERDOĞAN TOPÇU - Ama yapılmayan yani bize talebi olmayıp da yapılmayan küçük belde seviyesinde belediyeler var, çok az sayıda.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkürler.