| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 19 .03.2015 |
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, teşekkür ediyoruz.
Tabii ki bu maddeleri burada çıkartıyoruz da inşallah önümüzdeki hafta Genel Kurulda görüşmeye başlayınca madde ihdas önergeleriyle yeniden karşımıza gelmezsiniz diye de temennide bulunmak istiyorum. Çünkü, sizin niyetinizin kanun yapmak olmadığı, Parlamentoyu 7 Nisana kadar meşgul etmek olduğu gibi bir şey anlaşılıyor artık, kanun yapmak olsa bunlar, oturulur, kanun beraber yapılır.
Ama ben şimdi sosyal medyada bir şey gördüm. AKP'li arkadaşlar eğer buna bir açıklama yapabilirse çok mutlu olurum. AKP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Hüseyin Çelik "Çanakkale'de bal gibi yenildik." diye bir açıklama yapmış, sosyal medyada bu dolaşıyor. Hüseyin Çelik yenilmiş olabilir ama biz Türk milletinin Çanakkale'de yenilmediğini, yeniden doğduğunu bu 18 Mart vesilesiyle tekrar herkese hatırlatmak istiyoruz.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - O zaman yenildiysek yenilgiyi mi kutluyor Sayın Başbakan, Sayın Cumhurbaşkanı?
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Yani, tabii, bunların artık ne yapmak istediklerini çok anlamış değiliz ama bu çok kabul edilemez, bir partinin, iktidar partisinin Genel Başkan Yardımcısı seviyesinde, Türkiye'yi yöneten bir partinin Genel Başkan Yardımcısı seviyesinde... Eğer böyle bir şey doğruysa bunun bir izah edilmesi gerektiği kanaatindeyim. Tabii ki Çanakkale konusu yakın tarihimizdeki en önemli konulardan birisidir. Eğer bugün Çanakkale'de biz Türk milletinin varlığını ispat edemeseydik Türk devletinin devamını sağlama imkânımız yoktu. Tabii, bazı arkadaşların bu konuya bakışları hep farklı yani bazıları Çanakkale'yi hezimet mi, zafer mi diye zaten çok tartışıyorlar ama her ne hikmetse de dün orada sahip çıktıklarına bugün başka bir açıklama getiriyorlar. Bunu anlamak ve kabul etmek mümkün değil.
Şimdi, bu maddelerle ilgili gerçekten... Hani, bu kanun başladığından beri yaşananları az çok hepimiz biliyoruz. Hani, alt komisyona geldiğinden bu yana arkadaşlarımızla biz bu görevi dönüşümlü yürütmek zorunda kaldık çünkü hem Parlamento hem de Parlamento dışı siyaset bu dönemde çok yoğun. İşte, bütün partilerin bir kongre süreci, arkasından işte şu anda işleyen bir seçim takvimi var. Dolayısıyla, herkes programının öbür kısmını da bir şekilde yürütmek zorunda ama bildiğimiz bir şey var ki üç ayı geçen bir süredir bu kanunla uğraşıyoruz. Yani, burada Hükûmetin bu kanunu çıkarmak gibi bir niyeti olsaydı, dediğim gibi, iyi niyetle oturulur, belli bir noktada uzlaşılır ve üç günde, beş günde bu kanun da çıkarılırdı. Hakikaten burada niyeti bir sorgulamak lazım. Yani, Hükûmetin derdi gerçekten Türkiye'de ihtiyaç olan bir kanunu çıkarmak mı, yoksa Parlamentoyu meşgul etmek mi? Eğer Parlamentoyu meşgul edecekseniz zaten bir sürü başka kanun var, Türkiye gündemini böyle gereksiz bir konuyla tıkamanıza gerek yok. Onun için, Türkiye'de hakikaten vatandaş sıkıntıda, köylünün derdi ayrı, çiftçinin derdi ayrı, sanayicinin derdi ayrı, memurun derdi ayrı, esnafın derdi ayrı, böyle kimseye faydası olmayan, kimseye getirisi olmayan lüzumsuz gündemlerle Türkiye'nin gündemini kilitlemeyelim. Gelin, şurada seçime de çok az zaman kaldı, bu kanunun bu maddesini değil de hepsini çekelim, gidelim orada herkesin işine yarayacak bekleyen kanunlar varsa onları çıkaralım, onlar üzerinde çalışalım, buna gerek yok yani bu gerginlik politikasının...
Şimdi, dün Almanya'da vatandaşlarla buluştuk, Duisburg'ta bir camide 3 milletvekili, sizden de 1 milletvekilimiz, CHP'den de 1 milletvekilimiz vardı. Vatandaşın en çok rahatsız olduğu şey, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın, Parlamentoda yaşanan kavga görüntüleri. "Gerçekten biz burada yaşayan Türkler olarak Parlamentoda yaşanan kavgadan, gürültüden burada çok rahatsız oluyoruz.", bu konuda çok şikâyetlerini, serzenişlerin ilettiler. Bizim tabii bu söze söyleyecek tek sözümüz şu: İşte, bizim bu Parlamentoda bulunan hiçbir milletvekiliyle şahsi bir hesabımız yok. Buradaki kavga nedir? Milletimizin menfaatleriyle ilgili yapılan kavgalardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Gerçekten Türkiye'de milletin sıkıntıları var. Gelin, sıkıntıyı çözeceksek, milletin sıkıntılarını çözecek kanunlar üzerinde gidelim Genel Kurula hep beraber çalışalım. Efendim, bu saatten sonra komisyon çalıştırmanın, şunu yapmanın, bunu yapmanın... Yani, şu on iki, on üç senede bir şey yapamadıysanız on iki, on üç günde yapılacak fazla bir şey yok, kendinizi de fazla üzmeyin.