İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Şimdi, tabii, düzenlemenin yapılış şekli aslında daha evvel, önceden beri var olan yöntemin aynısı. Daha evvel de Bakanlar Kuruluna 4 katına kadar artırma yetkisi verilmiş oransal olarak, şimdi Cumhurbaşkanına veriliyor. Kabine dediğimiz şey, Cumhurbaşkanı kabinesi, yani eski bakan da zaten Cumhurbaşkanı dediğiniz şeyin içerisinde mündemiç. Dolayısıyla burada karar verilirken Cumhurbaşkanı tek başına kuşkusuz karar veriyor değil, birincisi bu. Buna meşruiyet açısından bakıldığı zaman, birtakım mülahazalar ortaya konulabilir, oranlar değiştirilebilir, işte maktu vergiler değiştirilebilir ama bu da bir yöntemdir. Anayasa'nın 73'üncü maddesi de buna imkân vermektedir. Dolayısıyla bu anlamda da bir sorun yoktur.

Bir başka konu da Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi gerçekten Türkiye'nin maruz kaldığı, bölgesinde, çevresinde, dünyada küresel ölçekte meydana gelen gelişmeler dikkate alındığında çok başarılı uygulama sonuçları vermiştir. Bir şey söylerken mutlaka bir ahlaki yanı, bir tarafı bilimsel anlamda da bazı girdilerle çıktılara bakarak bir değerlendirme, mütalaa yapmak lazım.

Şimdi, Türkiye neyle karşılaştı, buna karşılık nasıl bunlarla mücadele edebildi? Acaba parlamenter sistem olsaydı ne olabilirdi? Bunları söylediğim gibi, ilmî, bilimsel verilerle değerlendirilip ona göre hüküm cümlesi kurmak lazım. Biz tam tersini düşünüyoruz, eğer Türkiye Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle yönetilmiyor olsaydı bambaşka bir noktada olurdu.

Teşekkür ederim.