ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, tabii, yapılan şeyin ne olduğunu anlıyoruz da niye yaptığınızı anlayamıyoruz. Yani sermaye getirmek yurt dışından, o şekilde mi düşünüyorsunuz? Şimdi şöyle: Hani "adaletsizlik" diyoruz ya... Şimdi, içeriden kendi sermayesiyle yani kendi nakdiyle sermaye artırdığı zaman yüzde 50 bir faiz indirimi var, o faiz oranları uygulanacak -her neyse, onun bir formülasyonu var- fakat bu parayı dışarıdan getirirse yüzde 75. Tabii, bunun yabancı şirket olup olmaması, parasının kendisinin olup olmaması gibi bir şey, burada böyle bir ayrım anladığım kadarıyla yok. Tabii, bunun ilk akla gelen gerekçesi ülkeye para çekelim şeklinde bir şey olabilir. Ancak yani ülkeye para çekmenin yolu bu tür teşvikler olmamalı. Ülkeye güven olduğu zaman zaten bu ülkeye kulaklarımızdan fışkıracak kadar döviz geliyordu, hatta kur yerlerde sürünüyordu. Yani güven olmadığı zaman da ne yaparsanız yapın ülkeye para gelmiyor.

Burada, şimdi, bir tane Anadolu firması var, orada o nakdî sermayesini koyuyor. Bu 2015'te filan geldi herhâlde veya sistemimizde yeni olan bir şey yanlış hatırlamıyorsam. Ondan sonra o firma sermaye koyuyor, onun gider olarak yazdığı kısımda yüzde 50 dikkate alınacak. Bir tane büyük bir firma, işte dışarıyla bir şekilde bağlantısı var veya kendi parasını önce dışarıya kaçırdı, sonra kendi parasını getiriyor, yüzde 75 gider yazacağız. Yani ben bunun ciddi bir adaletsizlik olduğunu düşünüyorum, yanlış bir uygulama olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla mevcut hâliyle kalması çok daha uygun olacaktır. Bu çerçevede arkadaşların değerlendirmesi... Ha, benim bu argümanlarımı çürütecek benim bilmediğim başka bir şey varsa ona ilişkin de bize cevap verilirse memnun olurum.

Teşekkür ederim.