KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, şimdi, bu madde zaten daha evvel yaptığınız bir hatanın düzeltilmesine ilişkin idi aslında. Bu Büyükşehir Belediye Kanunu'nu ve İl Özel İdare Kanunu'nu çıkardığınız vakit, il özel idareleri feshedildiği vakit böyle bir sorununun ortaya çıkacağını biz o zaman söyledik. Dedik ki: "Özel idarenin yaptığı görevleri hangi kurum yapacak?" Siz böyle bir başkanlık oluşturdunuz ama ucube bir başkanlıktı. Tüzel kişiliği olmayan, bütçesi olmayan bir başkanlık idi. Biz, o zaman itirazlarımızı söyledik, dinlemediniz. Şimdi onu telafi etme yoluna gidiyorsunuz ama tekrar tasarı metninden gene çıkarıyorsunuz. Böyle bir kuruluş 3152 sayılı Yasa'nın kapsamı içerisinde olmaz yani İçişleri Bakanlığına bağlı böyle bir kuruluş olmaz aslında. Bu, daha evvel -ta Osmanlı'nın- 19'uncu yüzyıldan bu yana uygulanan bir sistemi ortadan kaldırdınız, onun yerine ikame edebilecek bir sistem oturtamadığınız için böyle ucube bir başkanlık oluşturdunuz. O zaman bence yapılması gereken şudur: Özel idareleri yeniden ihdas edin. Özel idarelerde, şimdi özel idarelerin görevini bu başkanlık yapacaksa yani sizin tüm derdiniz o zaman il genel meclis üyeleriyleydi. Halbuki siz, mahalli idarelere yani yerel yönetimlere ağırlık vermek istediğinizi söyleyerek iktidara geldiniz, yerel yönetim birimini kapattınız. Bu düzenleme bundan kaynaklandı. Şimdi, bu 121'inci maddeyi okuyunca aslında bu 121'inci maddedeki hususların birkaç maddede düzenlenmesi lazım. Herhâlde şundan kaynaklanmıştır: "Bir an önce iki madde, üç madde görüşmektense bir madde görüşmek daha iyidir." diye, böyle düzenlenmiş. Bana göre yasama tekniğine de değerli arkadaşlarım, bu uygun değildir. Bundan ne çıkıyor biliyor musunuz? Biz ne dersek diyelim siz bizi dinlemiyorsunuz, sonra pişman oluyorsunuz, kendinize göre bir düzenleme yapıyorsunuz, ondan sonra ondan da vazgeçiyorsunuz.

Şimdi söz sırası gelmişken söyleyeyim bakın, ceza infaz kurumlarıyla ilgili bir yasal düzenleme yaptınız, yarıya kadar getirdiniz tekrar geri çektiniz, öyle mi İdris Bey?

İki: Askerî mahkemelerin kuruluş ve işleyişiyle ilgili bir tasarı getirdiniz yani birkaç maddesini görüştünüz, onu da geri çektiniz. Şimdi bu "İç Güvenlik Paketi" olarak adlandırılan paketi getirdiniz, sonra tekrar Komisyona aldınız, bazı maddeleri çıkarıyorsunuz, muhtemeldir ki bazı maddeler Genel Kurulda ilave edilecektir vesaire. Artık sizin karar vermeniz lazım ya, bu kadar kararsızlık olmuyor. Bu kadar kararsızlık işi -kusura bakmayın ama- bilmemekten kaynaklanıyor diyeceğiz artık. Aslında ben değil de sizin de demeniz lazım çünkü bunları siz hazırlamıyorsunuz. Siz demelisiniz ki: "Bizi niye böyle meşgul ediyorsunuz?" "Hazırlığınızı tam yapın, ona göre Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirin ve buna göre biz de çalışalım." demelisiniz.

Şimdi, kaldırılan maddelere gelince değerli arkadaşlarım, siz, daha doğrusu, Genel Kurulda kabul edilen maddelere, bize göre toplumu geriye götürecek olan maddelere değinmeye devam edelim izin verirseniz. Polisin zor kullanma ve özel olarak silah kullanma yetkisinde değişikliğe gidiyorsunuz. Polis kolluğun zor kullanma yetkisini düzenleyen Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 16'ncı maddesine bir ek yapılarak silah kullanma yetkisinin kapsamı genişletilmektedir.

Şimdi ne diyorsunuz? Mevcut yetkiye ek olarak polise, kendisine veya başkalarına, işyerlerine, konutlara, kamu binalarına, okullara, yurtlara, ibadethanelere, araçlara ve kişilerin tek tek veya toplu hâlde bulunduğu açık veya kapalı alanlara molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri silahlarla saldıran veya saldırıya teşebbüs edenlere karşı, saldırıyı etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde silah kullanma yetkisi verilmektedir.

Şimdi, bizim mevzuatımızda zaten zabıtaya, kolluğa silah kullanma yetkisi verilmiştir ama kademeli bir yetki verilmiştir yani meri mevzuata göre kademeli bir yetki verilmiştir. Siz burada o kademeyi kaldırıyorsunuz, kaldı ki, yani istifa eden Sayın Bakan Diyarbakır'da: "Cana geleceğine cama gelsin." demişti. Şimdi siz cama gelen taş için silah kullanma yetkisi veriyorsunuz. Bu nasıl iştir anlayamadım diyorum. Tabii, zaman bitti.

Teşekkür ediyorum.