KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Öncelikle, çok teşekkür ediyoruz sunumunuz için, başarılarınızın devamını diliyoruz. Takip ediyoruz zaten Derneğimizi, ifade ettiğiniz gibi ürünlerinizin de kullanıcılarındanım zaman zaman, onu da ifade etmek isterim.

Şimdi, hakikaten güzel çalışmalar yürütüyorsunuz, bazı rakamlar da verdiniz, biraz önce açıklamasını da yaptınız. Bu yürütmüş olduğunuz çalışma, özellikle denizlerde bu sıvı atığın alınmasıyla, katı atığın alınmasıyla ilgili de bazı rakamlar verdiniz. Ben şunu sormak istiyorum size: Sizin gibi mesela kaç dernek daha olsa -Marmara için konuşalım, Ege'de de çalışma yürütüyorsunuz- sizin kadar yine atık toplar mı yani ne kadarına ulaşabiliyorsunuz bu atıkların? Ben bu sorum bir şeyle birleştirmek istiyorum. Şimdi, elimde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının Komisyonumuza gönderdiği bir rapor var, marinalarda yapmış oldukları denetimlerle ilgili raporda İstanbul'da bir marinadaki marina yetkilisinin birkaç görüşü özellikle dikkatimi çekti, onu paylaşmak istiyorum sizinle: "Atık alım yönünden marinalara özellikle İstanbul çevresinde çok sayıda tekne bulunmasından dolayı aşırı yük binmekte, özellikle kapasitemiz tam doluyken dışarıdan hizmet bekleyen tekne sayısı çok fazla olup atık alım ihtiyacını karşılayamamaktayız. Bu sebepten özellikle İstanbul çevresi için atık alımlarında mevcut balıkçı barınaklarını bu konuda tam faaliyete geçirmek veya denizde teknelerden atık alabilecek atık alım tekneleri oluşturmak bir nebze bu durumu rahatlatacaktır." Yani ben buradaki ifadeden özellikle denizde bu katı atık ya da sıvı atık alımının daha yoğun bir şekilde planlanması gibi bir şey çıkardım. O konuda ben sizin bir görüşünüzü almak isterim işin içinde olan birisi olarak da.

Bir de tabii, siz sonuç olarak bir derneksiniz, gönüllülükle topluyorsunuz. Özellikle denizde bu sıvı atık ve katı atık toplama konusunda size atıklarını verme konusunda tekneler ne kadar gönüllü oluyorlar ya da nasıl iletişime geçiyorsunuz?

DENİZTEMİZ DERNEĞİ/TURMEPA YÖNETİM KURULU BAŞKANI ŞADAN KAPTANOĞLU DİKİCİ - Şöyle, yine sondan başlayayım: Güneyde bilinen bir sistem var, o sistemde bir çağrı merkezimiz var, orada tekneler sıraya giriyor ve biz, gidip koy koy gezerek teknelerden topluyoruz. Hem güneyde hem Marmara'da herhâlde yani inanın, bunun çalışmasını yapmadık ama Çevre Bakanlığımızda ya da Ulaştırma Bakanlığımızda bunun çalışması olabilir. Ama eğer biz bunu teknelerin ayağına gidip alacaksak çok fazla tekneye ihtiyaç duyarız, o da ayrı bir kirlilik. Dolayısıyla, bizim bir şekilde bunu, karada vermeyi teşvik etmemiz ve o sistemlerle bu insanları buluşturmamız gerekiyor.

Onun dışında "İnsanlar buna ne kadar gönüllü?" Gönüllü olan çok gönüllü. Gönülsüz olanlarımız var ama onları da biz sürekli marinalarda, bağlama yerlerinde broşürler dağıtarak, toplantılar yaparak, Deniz Ticaret Odasını... Biliyorsunuz -bilmiyorum biliyor musunuz ama biliyorsunuzdur diye varsayıyorum- Deniz Ticaret Odası da şubesi olan tek odadır Türkiye'de ve Mersin dışında bütün Türkiye'yi kapsar. Bütün o odalarda sürekli özellikle deniz turizmi yapan arkadaşlarımıza eğitim veriyoruz. Denizde şöyle bir şey var: Deniz çok regüle aslında yani denizde cezalar da çok ağır, bazıları teknik olarak çok doğru ve dünya standardında, bazısı dünya standardında değil ama buraları takip etmek, gemileri, tekneleri takip etmek nispeten daha kolay ama karadan gelen kirlilik çok fazla. Mesela, şunu söyleyebilirim, siz de ne olur bunu araştırabilirsiniz çünkü şimdi, ben denizci olduğum için denize pozitif bir şey söylemek istemiyorum aslında ama en denizcilik karşıtı, deniz turizmi, gemici, her türlü karşıtı raporlarda bile denizin denizden kirletilmesi yüzde 20'yle yüzde 30'lar arasındadır, gerisi karadan gelir. Dolayısıyla, buna çok kapsamlı olarak bakıp dediğim gibi yetişkinleri sürekli eğitmek gerekiyor, bu eğitimlere devam ederek o paydaşları artırıyoruz.

Kaç tane dernek? Onu unuttum, özür dilerim.

Şimdi tabii, STK olmak zor bir şey. Biz, dediğim gibi çok şanslı bir STK'yiz, çok uzun zamandır çalışmışız ve kendimizi ispatlamışız ve bunun şu anda meyvelerini topluyoruz. Dolayısıyla, aslında, bunu bir STK'nin işi olarak görmekten çok o STK...

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ben oransal sordum yani teorik olarak sordum ben. Tabii ki zorluğunu biliyoruz.

DENİZTEMİZ DERNEĞİ/TURMEPA YÖNETİM KURULU BAŞKANI ŞADAN KAPTANOĞLU DİKİCİ - Çok, çok olması gerekir. bunu devletimizin, belediyelerimizin hep beraber yapmasında çok daha büyük fayda var ve dediğim gibi hep gemilere, mesela teknelere odaklanılıyor. "İşte atık alsın, atığı gersin tekne." O da bir kirlilik yani düşünün şöyle örnek vereyim size: Diyelim bir yerde 100 tane ya da 200 tane tekne var ya da gemi var, siz bir de işte 30 tane başka tekne yapacaksınız onların... Dolayısıyla, hani...

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Tutanaklara girmesi bu notunuzun iyi oldu.

DENİZTEMİZ DERNEĞİ/TURMEPA YÖNETİM KURULU BAŞKANI ŞADAN KAPTANOĞLU DİKİCİ - O yüzden, bu önemli ve yine söylüyorum "kirletmemek, kirletmemek, kirletmemek" Yani asıl o çünkü kirlettiğimiz sürece bütün yatırımları da yapsak yetmeyecek, bu dünya bize yetmiyor bu hayat şeklimizle maalesef.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Peki, teşekkürler, sağ olun.