KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.

Ben de çok teşekkür ediyorum tekrar Sayın Bakan Yardımcısı ve İklim Değişikliği Başmüzakerecimiz değerli hocama. Uzun süredir sunumlarını takip ediyorum dikkatle ve gerçekten muazzam değerli, önemli değerlendirmelerde bulundu her sunumunda.

Bir önceki gün saatlere sıkıştırılmış hâlde bir komisyon çalışması yaptık ve akabinde de Paris İklim Anlaşması'nı imzaladık. Bugün de onaydan sonraki ilk toplantımız oldu. Bu süreçte -hocamız bütün sunumlarında 1992 yılına atıf yapmıştı- 1992'de OECD ülkesi olmamız nedeniyle Ek-1 ve Ek-2 liste... Zaten temel kriz noktası da imza sürecinin yani taraf olma sürecinin bu kadar gecikmesinin sebebi de bu listelerdeki Türkiye'nin konumu ve statüsü. 2001'de biz Ek-2'den çıkarak da bir başarı sağlıyoruz yani 2001 başarısı da var burada Sayın Hocam ama şöyle bir durum da gelişiyor: 2004'te biz sözleşmeye Ek-1 olarak, taraf olarak devam ediyoruz yani özellikle söylemek istedim, 2004 yılında Ek-1'de devam ediyoruz. Şimdi, bu anlaşmayı imzalamış ve artık onaylamış bir ülke olarak bizim statümüz hâlâ değişmedi, biz oradaki o taahhütlerde o yükümlülükleri üstlendik; bunu da yine vurgulamak istiyorum. Burada ne olursa olsun, cezai ya da yaptırım noktası sıkıntılı bir anlaşma; bu, neticede taahhütler yükümlülüğü ama burada içsel olarak bize düşen görevler var ve bugünkü sunumda da hocamız açıkçası buna vurgu yaptı.

Ben geçen de söylemiştim "kalkınma" vurgusu çok önemli çünkü ülkeler bunu bir kalkınma modeli olarak tartışıyorlar Avrupa Birliği de bunu böyle yaptı ve Yeşil Mutabakat süreci uzun vadeli bir kalkınma ve büyüme stratejisi olarak bizi de çok etkileyen bir mutabakat olarak karşımızda.

Şu sevindirici: Biz bütün bu süreçte, işte, iklim değişikliğiyle ilgili kurulan komisyonda da -Değerli Bakırlıoğlu Vekilimiz de burada, ben kısmen katıldım- biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak Parlamentodaki bütün bu süreçlerde, çevreyle gelen ve Çevre Komisyonunda görüşülmeden çevremiz için ve gelecek nesiller için tehlikeli olan yasaları geçirdiğimizde de hep uyarmıştık. Gelecek nesiller açısından, ülkemizin geleceği açısından, özellikle kalkınmamız açısından kaygı duyduğumuz sıkıntılı durumu ve bu anlaşmayı imzalayarak sürece müdahil olmamız gerektiğini hep vurgulamıştık. İktidarın da bu yönde karar alarak bu anlaşmayı onaylaması ve oy birliğiyle geçmiş olması süreci de bizi muazzam derecede mutlu etti, bunu vurgulamak istiyorum.

Açıkçası şunu da söylemek gerekiyor, Ayhan Hocamız vurgu yaptı, bizim artık bundan sonrasını düşünmemiz gerekiyor. Üretim modelleri, istihdam modelleri açısından çok kritik bir süreç bekliyor bizi. Şöyle ki: Çevreye duyarlı bir ekonomik model; evet, adil bir kaynak dağılımı gerekiyor burada, nitelikli bir yasama sürecine ihtiyacınız var çünkü artık Avrupa Birliği, İklim Kanunu'nu Konsey ve Parlamento'da kabul etti ve bu süreci başlatacak.

Stratejik sektörlerimiz var gıda ve enerji gibi; yeni üretim modelleri, istihdama dayalı planlı bir ekonomik kalkınma modeli ve -hocam değindi- eğitim politikaları muazzam derecede önemli. En önemlisi güçlü, özerk, bağımsız kurumsal yapılar; burada çok yapısal sorunlarımız var. Hukuk, adaletle ilgili kurumlarımız, şeffaflık, güçlü yerel yönetimler ve kamu iş birliği ve kamunun buradaki rolü... Bunu neden söylüyorum? Çünkü iklim değişikliğiyle ilgili komisyonda en büyük sorun olarak biz şunu gördük: Enerji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı arasında ciddi bir koordinasyon sorunu vardı, planlama sorunu vardı. Bir eylem planı yayınlandı Yeşil Mutabakat'la ilgili ama akıbeti ne olacak ve bunun yasamaya etkisi ne olacak ve yasamanın bu noktadaki rolü ne olacak?

Burada tekrar değinmek istiyorum: Bu sorunları nasıl aşacağız? Sayın Bakan Yardımcısı farklı bir vizyon ortaya koydu ülkemiz açısından hepimizi mutlu eden ve olması gereken ama bunun uygulama sorunları ciddi yapısal sorunlar varken nasıl aşılacak? Yeşil Mutabakat süreci, tabii, biraz da Avrupa Birliği ve oradaki teknik süreç nasıl ilerliyor? Oradaki sürece uyumumuz açısından da nasıl bir plan var ve Meclise yansıması nasıl olacak bunun?

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.