KOMİSYON KONUŞMASI

ATAY USLU (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli üyeler, kooperatifçilik sektörünün değerli katılımcıları, bürokratlar; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Sayın Başkanımız tabii, kooperatiflerle ilgili geniş bir açıklamada bulundu. Kooperatif sistemi ekonominin içinde önemli bir parça, önemli bir aktör. Kamu sektörü, özel sektör, üçüncü sektör olarak da kooperatifler ve dernekler sayılır dünya genelinde. Bu açıdan çok önemlidir. Bir taraftan rekabetin, diğer taraftan kamu yararının sağlanması arasında önemli bir denge unsurudur.

Mevzuatımızda da 1969 yılında Kooperatifler Kanunu Ticaret Kanunu'ndan ayrılarak 1163 sayılı özel bir kanun olarak yürürlüğe girmiştir. Ama tabii, kooperatifçilik kavramı bizde Osmanlıdan beri var. Belki isim olarak yok ama Başkanımız bahsetti; imece kültürü bir kooperatifçiliktir, beraberinde Ahilik kültürü, lonca kültürü bir kooperatifçilik sisteminin devamıdır. Ama işte, yüz altmış yıl önce Manchester şehrinde İngiliz işçiler kendilerinin tüketim ihtiyaçlarını karşılamak için bir kooperatif kuruyorlar. Modern anlamda kooperatif kelimesinin tam olarak karşılığı o yıllara tekabül ediyor. Ondan sonra da Türkiye'de gelişmeler olmuştur. Ticari hayattaki gelişmeler, değişimler, yine ekonomideki dönüşümler 1969 yılında çıkardığımız bu kanunda zaman zaman değişiklikleri beraberinde getirmemizi, yapmamızı gerekli kılmış, bugüne kadar 18'e yakın değişiklik bu kanunda yapılmıştır.

Türkiye'de yaklaşık olarak 6 milyon üyesi olan kooperatif sayımız 60 bin civarındadır. Bunların bir kısmı Tarım ve Orman Bakanlığımızla ilgili, bir kısmı Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla ilgili, bir kısmı da Ticaret Bakanlığımızla ilgili.

Şunu ifade edeyim: Tabii, Türkiye'de kooperatif sayısı oldukça fazla olmasına rağmen kooperatiflere üye olma sayısı dünya oranına göre düşüktür yani kooperatifçilik kültürü aslında yeterince gelişmemiştir. Bunda da bir öz eleştiri yapmak gerekirse biz kooperatifçiliği daha çok üst yapının bir talebi olarak görmüşüz geçmişlerde, 1960'lı yıllarda. Oysa kooperatifçilik toplumun, tabanın bir talebi olması gerekiyor. İşte, biz bu yasa teklifiyle bu tabanın teklifini, tabanın talebini nasıl bir kooperatif kültürüne dönüştürebiliriz, kooperatif kültürünü nasıl yaygınlaştırabiliriz bu konuda bir çalışmanın ürününü ortaya çıkarmaya çalıştık. Bu çalışmayı yaparken tabii, kooperatif yöneticilerinden, üyelerinden, birliklerinden görüşler aldık, sektörün farklı gruplarıyla görüştük. Yine bu çalışmayı yaparken, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunan siyasal partilerimizin gruplarıyla görüştük. Bütün grupların katkıları oldu ve o katkılarla beraber size sunduğumuz bu metni nihai hâle getirdik. Siz tabii, Komisyon olarak bu metin üzerinde çalışacaksınız, üzerine katkılar sunulacak, Genel Kurul da katkılar sunacak, inşallah kanunlaşacak.

Bu kanun teklifimizde neleri düzenliyoruz başlıca neler getirdik onlardan bahsetmek istiyorum. Bir kere pozitif ayrımcılık getirdiğimiz kooperatifler var. Bunlar hangi kooperatifler? Çoğunluğu kadınlardan oluşan kooperatifler veya kadın emeğini değerlendiren kooperatifler, bir de çoğunluğu engellilerden oluşan kooperatifler. Bu kooperatiflere pozitif ayrımcılık getirdik, bazı ödeme mükellefiyetlerini kaldırdık. Mesela kuruluş aşamasında ve faaliyet döneminde ticaret sicil müdürlüğünde ödedikleri tescil ve ilan ücretleri kalktı; ticaret odasına kayıt ücretleri, yıllık aidatlar, munzam aidatlar kalktı. Dolayısıyla kadın kooperatiflerimizin ve engelli kooperatiflerimizin daha da yaygınlaşması, daha da verimli olması için bu düzenlemeyi getirdik.

İkinci olarak, bu teklifle kooperatifleri şeffaflaştırmaya çalıştık. Bununla ilgili bir bilgi sistemi kuruluyor. Artık kooperatiflere ilişkin verilerin tutulacağı bir merkezî bilgi sistemi, Kooperatif Bilgi Sistemi Ticaret Bakanlığımız tarafından uygulamaya geçirilecektir. Bu sayede kooperatiflerimizin gelir gider hesapları, bilanço ve denetçi raporları elektronik ortamlarda görülebilecektir.

Yine seçim dönemlerinde çokça spekülasyon olur. Hazırun listelerine erişme sorunu sürekli ortaya çıkar. Bundan sonra hazırun listelerine erişme yine elektronik ortamda gerçekleşecek. Böylece seçimlerin daha şeffaf ve daha adil olması sağlanabilecektir.

Diğer bir düzenleme: Tabii, teknolojik gelişmelere uygun olarak, kooperatiflerin elektronik ortamda genel kurul yapabilmelerinin önünü açıyoruz. Ana sözleşmelerinde olmak kaydıyla artık kooperatifler genel kurullarını elektronik ortamlarda yapabilecekler. Yani çok uzak mesafelerde bulunan kişiler böylece, üye oldukları kooperatiflerin genel kurullarına katılabilecekler. Bir de şu var: Tabii, ortağı çok sayıda olan kooperatifler var Türkiye'de. Onların da bazen genel kurullara katılımında sorunlar yaşanıyordu. Bu maddeyle inşallah bu sorunlar ortadan kalkacak.

Diğer bir konu: En başta da söyledik, kooperatif kültürünün yaygınlaşması önemli, bunun için de eğitim şart. Kooperatifçilik eğitimi şartı getiriyoruz. Kooperatiflerin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin, kooperatifçilik konusunda daha nitelikli bilgiye sahip olmaları, daha profesyonel şekilde görevlerini yerine getirebilmeleri amacıyla, seçildikten sonra kooperatifçilik eğitimi alma zorunluluğu getiriyoruz.

Diğer bir konu dış denetim konusu. Arkadaşlar, kooperatifçilik sisteminde güven önemli. Bu güvenin artırılması için bir denetim mekanizmasının, profesyonel bir denetim mekanizmasının olması gerekiyor. Kooperatifçilik konusunda iyi ülkelere baktığımızda, Japonya'ya, Kanada'ya, Almanya'ya, İspanya'ya, İtalya'ya baktığımızda bu dış denetim sisteminin olduğunu görüyoruz. Bu dış denetim sistemi hesap verilebilirliği artıracaktır. Dış denetim sistemi yerindelik denetimi değildir arkadaşlar, yalnızca finansal konuların denetimidir; bunu da net olarak ifade edelim. Dış denetimle hesaplar, gelirler giderler denetlenecek ve kooperatifçilik sistemine güven bence artacaktır bu denetimle beraber. Bunu kimler yapacaktır? Kooperatiflerinin büyüklüğüne göre, üye sayısına, cirosuna, hesaplarına göre bununla ilgili bir kademelendirme söz konusu olacaktır, Ticaret Bakanlığımız bu kademelendirme sonunda kanunda öngördüğümüz mali müşavirlere, bağımsız denetçilere veya birliklerin görevlendirdiği denetçilere bu denetimleri yaptırabilecektir.

Diğer bir konu, Türkiye'de kamu kaynağı kullanan kooperatifler var, esnaf kredi kefalet kooperatifleri var, tarım kredi kooperatifleri var. Bu kooperatiflerle ilgili birkaç konuda düzenleme yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi, bu kooperatifler ana sözleşmede belirtilen şartları taşıyan kişileri ortaklığa kabulden kaçınamayacaklar. Düzenlemeyle, yönetim kurulunca ortaklık şartlarını taşıdığı hâlde ortaklığa kabul edilmeyen ve bu nedenle finansmana erişemeyen esnaf, sanatkâr ve çiftçilerimizin mağduriyetinin önüne geçilmiş olacak.

Kamu kaynağı kullanan kooperatiflerle ilgili ikinci düzenlememiz de üst üste iki dönem yönetim kurulu üyeliği yapanlar aradan bir seçim dönemi geçmedikçe bu görevlere tekrar seçilemeyecekler. Burada da amacımız, demokratik kültürün yerleşmesi, kişiye bağlı değil, kurumsal bir yapının oluşması, yönetimde dinamizmin getirilmesi amaçlanmıştır. Bu konuda tabii, Hükûmetimizin de 2021-2023 Yeni Ekonomi Programı'nda kooperatifçiliğin geliştirilmesiyle ilgili taahhütleri vardı. Biz, buna uygun çalışmaları da yürütme organıyla yaptık. O taahhütlerde şöyle diyordu: "Kooperatiflerin ve üst kuruluşların daha şeffaf, daha etkin, daha profesyonel bir yönetime kavuşturulması amaçlanıyor. Bununla ilgili mevzuat değişiklikleri yapılacaktır, bununla ilgili mevzuat güncellenecektir."

Buna uygun yürütme organıyla da çalışmalarımız oldu, etki analizlerimiz oldu, buna uygun bu teklifi hazırlayarak Komisyonun huzuruna, sizlerin takdirine sunuyoruz; sizlerin ve Genel Kurulun son şeklini vermesiyle inşallah kanunlaşacaktır. Kooperatifçilik için, ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.