EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle hoş geldiniz, sunumunuz için teşekkür ediyorum. Aslında, arkadaşlarımız ayrıntılı soruları, güzel soruları sordular. Benim sadece kafama ufak bir şey takıldı onu soracağım ama öncelikle şunu belirteyim; teşekkür ediyoruz çalışmalarınız için, çabanız görülüyor gerçekten bu anlamda. Özellikle sunumda dikkatimi çeken, zaten temelini de onun üzerine oturtturduğunuzu görüyorum, Marmara'daki sanayi yükünün artık doymuş bir noktaya gelmesinden dolayı Orta Anadolu'yu ikinci bir Marmara'ya dönüştürmek şeklindeki çabanız -arkadaşlarımızın da belirttiği gibi hani aklın yolu bir diye bir söz vardır- bizim 2015'den beri de "Merkez Türkiye" adı altında başlatmış olduğumuz bir proje vardı, onunla hakikaten paralellik arz ediyor. Ben de çok önemli olduğunu düşünüyorum bu dönüşümün, bu Orta Anadolu'ya doğru kayışın. Tabii bunun mutlaka devlet politikalarıyla, ulaştırma politikalarıyla özellikle lojistik altyapısıyla desteklenmesi gerekiyor.

Şimdi, şöyle bir şey sarf ettiniz "Daha sıfır noktasında, bilinçlendirme noktasındayız." diye. Bu noktada, bu Orta Anadolu'nun ikinci Marmara'ya dönüştürülmesiyle ilgili düşünce ve fikir üzerinden çalışmalarınız tam olarak kaç yıldır sürüyor? Ben açıkçası onu merak ettim, sunumda onu tam anlayamadım çünkü sonuç olarak biliyorsunuz bizim...

Bir de şu tespitim var; tabii bizi, özellikle sanayicilerimizi zorlayan şeylerden birisinin de uluslararası sözleşmeler olduğunu görüyoruz. Bunun bir taraftan ben üzücü olduğunu da ifade etmek zorundayım yani uluslararası anlaşma ve sözleşmeler olmasa ve yabancı şirketlerin, iş yapan şirketlerin bizim sanayicilerimiz üzerindeki bu baskısı olmasa belki de bu dönüşümlerle ilgili ne siz ne de onlar şu anda gösterilen bu çabayı göstermeyecekler. Bu, bizim ülkemizin olaya bakışı açısından çok üzüntü verici, ben açıkçası bunu da söylemek istiyorum. "Biz, Sera Gazı Doğrulama Belgesi ya da Atık ve Geri Dönüşüm Sektör Meclisi kurduk." dediniz. Onu ne zaman kurdunuz mesela? Ne zamandan beri bu var? Bunları da, kendi gerçekliklerimizi de bilerek bizim yol almamız lazım. Bizim bir Avrupa Birliğine girme hedefimiz vardı geçmiş yıllarda, mevcut iktidar iktidara geldiğinde hakikaten bu anlamda, mevzuat anlamında çok ciddi yol alındı ama sonra bu hedeften vazgeçilince sanki orada bir şeyler tıkandı yani belli bir yol aldı ve bir duraklama sürecine girdik gibi görünüyor bazı çalışmalarda. O sürecin de yani Avrupa Birliğine girme hedefinden uzaklaşmanın da bu işleri yavaşlattığını düşünüyor musunuz? Özellikle bu çevresel, sanayideki geri dönüşümün sağlanmasının yavaşlattığını düşünüyor musunuz? Bunu da öğrenmek istiyorum.

Teşekkür ederim.

Kolaylıklar diliyorum size bu arada.

TOBB TEPAV PROJE YÖNETİCİSİ YAKUP PEKER - Ben kısaca şunu söyleyeyim: İkinci Marmara bölgesi olmayla ilgili fikri Mekânsal Strateji Planı içerisinde 2014-2015 yılı içerisinde atmıştık ve orada yaklaşık bir buçuk yıl kadar sürdürmüştük projeyi, sonra dediğim gibi idari bir konudan dolayı devam ettiremedik, yarım kaldı o çalışmamız. Bu çalışmanın devamında aslında biz yıllar boyunca Kurucu Direktörümüz Güven Sak Hocamız ve zaman zaman TOBB Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu da hem demeçlerinde hem yazılarında bunu sık sık dile getirdiler hani böyle bir şey olabilir mi, böyle bir politik dönüşüm söz konusu olabilir mi diye ama bununla ilgili somut bir iş birliği veya bir projeye döndüğüne şahit olmadık. Tek TOBB veya TEPAV'ın çalışmalarıyla da yürütülebilecek bir şey değil bu, topyekûn kamu, özel sektör hatta üniversitelerin de bir araya gelerek belki süreci destekleyeceği bir çalışma olacak. O yüzden, dediğim gibi, münferit bazı yazılarda, demeçlerde bunu dile getirdik, Başkanımız hatta bu müsilajla ilgili kurulun kurulmasındaki ilk toplantıda da bunu dile getirdi, olumlu reaksiyonlar aldık ama adım atılmadı henüz.

TOBB SEKTÖRLER VE GİRİŞİMCİLİK DAİRE BAŞKANI AHMET SAYGIN BABAN - Ben Sektör Meclisini söyleyeyim. Atık Ve Geri Dönüşüm Sektör Meclisini geçen yıl kurduk ama kurma sebebimiz birkaç tane faktöre dayanıyor. Bir tanesi; sizin, yine biraz önce vekilimizin işaret ettiği gibi özellikle Avrupa Birliğindeki ana alıcıların bazı şeyleri, bazı geri dönüşüm hedeflerinin olması, ana eksen buydu, bu konuda bilinçlendirme olması. İki; bizim atık ve geri dönüşüm sektörümüzün biraz daha kayıtlı, daha sanayici vasfına sahip, mesela Adana'daki plastik geri dönüşümcülerin biraz daha sanayici vasfına büründürülmesi. Ki, atık geri dönüşüm dediğinizde belediyelerin rolü ayrı ama sanayicilerin farklı farklı makinelerle çok farklı sektörde faaliyet gösterdiğini görebiliriz. Atık Geri Dönüşüm Meclisinde 16 alt dal var, yani öyle çok kompleks bir mesele orası. Dolayısıyla, burada güzel bir çalışma oldu, ilk defa TOBB'un altında böyle bir örgütlenme olunca da meyvelerini de vermeye başladı, işte bu mevzuatla ilgili çalışmalar meyvesini vermeye başladı.

AB'den uzaklaştık mı? Şöyle, Türkiye Avrupa Birliği tedarik zincirinin göbeğinde, yani çok entegreyiz, ihracatımızın yüzde 40'ını Avrupa Birliğine yapıyoruz; uzaklaşamayız, benim şahsi kanaatim de zaten uzaklaşmadığımız yönünde çünkü Çevre ve Şehircilik Bakanlığının zaten yapmış olduğu çalışmalar özellikle Sıfır Atık Projesi, Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu gibi çalışmalarda çok yakinen Avrupa Birliğine uyum kapsamında çalışmalar yürütüyorlar, biz de bu projenin tamamının paydaşıyız. Hatta, biz Paris İklim Anlaşması'nı ilk imzalayan ülkelerdeniz 2016 yılında.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Daha yeni yürürlüğe girdi.

TOBB SEKTÖRLER VE GİRİŞİMCİLİK DAİRE BAŞKANI AHMET SAYGIN BABAN - Orada işte farklı tereddütler vardı, biz de bazı tereddütlere katılıyoruz aslında ama sonuçta o "chapter" kapandı. Ta o zaman Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sera Gazı Azaltım Projesi'ni sektör sektör başlattı. Dolayısıyla, uzaklaştığımızı söyleyemeyiz, tam tersine mevzuatlarımızı Avrupa Birliğine uyumlaştırma yolunda Bakanlığımız güzel çalışmalar yapıyor, biz de takip ediyoruz, destek oluyoruz.

Teşekkür ederim.