KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Hocam, çok teşekkür ediyoruz, sağ olun sunum için.

Tabii, burada müsilajın değişik boyutlarını ilk günden beri konuşuyoruz, çok farklı fikirlere de, birbiriyle çelişen fikirlere de şahitlik ettik. Siz, bugün kirlilikle ilgili mesela "Tek sebep değil." dediniz. Bunun en önemli şeylerden bir tanesi şu mesela; bu masada da çok konuşuluyor: Bu müsilajı sanki bu son döneme özellikle sıkıştırmaya çalışıyorlar ve sebebini de kirliliğe bağlayarak. Böyle bir akıl yürütme burada yapılıyor ama siz de ifade ettiniz, daha önce dünyanın değişik yerlerinde de bildiğimiz kadarıyla müsilaj oluşumu var. Bence bu bilgi önemli, tarihsel olarak da bir nokta atışı, bir tarih söylemeniz de ayrıca önemli.

Bunun yanında, Hocam, şimdi, müsilajda bir mücadele var, herkes mücadele ediyor; işte, belediyeler ediyor, Bakanlığımız ediyor, bilim adamları ediyor falan, ciddi bir mücadele devam ediyor. Müsilajda da bir azalma görüyoruz -en azından yüzeyde- bir azalma, dibe çökme durumu söz konusu. Benim merak ettiğim şey şu: Müsilaj, gerçekten bu doğal şey bizim insanımızın verdiği mücadeleyle mi şu anda azalıyor yoksa doğal sebeplerin de müsilajın azalmasında katkısı var mı? Ya da işte atıyorum, durgunluk mudur, rüzgâr mıdır, yağmur mudur, mevsimin değişmesi midir bunların da, bu tip sebeplerin de müsilajın azalmasında katkısı var mı? Bunu öğrenmek istiyorum.

Bir de, mesela, geçtiğimiz günlerde bir bilim adamı dedi ki: "Kasım ayında tekrar müsilajla karşılaşacağız." Bundan sonraki süreçte müsilajla ilgili sizin düşünceniz nedir? Onu bir öğrenmek istedim.

Teşekkür ederim.

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. TAŞKIN KAVZOĞLU - Çok teşekkür ederim, zor sorular.

Şöyle, yani ben uzman olarak deniz bilimciler adına, deniz biyologları adına konuşmak istemem. Sadece okuduklarımdan, yaşadıklarımdan ve tecrübelerimden hareketle bazı şeyler, bazı yorumlar yapmak isterim ama kati değil. Tekrar yaşanır mı? Yaşanma olayı kuvvetle muhtemel. Ne zaman olacağını kimsenin kestiremeyeceğini düşünüyorum çünkü bana göre su sıcaklığındaki değişim de önemli, onu kimse garanti edemez, meteoroloji nasıl gidecek diye... O yüzden, kasımda çıkacağını ben garanti etmiyorum. Ben o iddiaya girmezdim yani "Kasımda çıkacak." diye bir iddia olsa girmezdim, garanti görmezdim, böyle bir şeyi bilim adamı olarak da söylemezdim çünkü meteorolojik koşullara bağlı olduğunu biliyoruz. Geçen sene de suda kirlilik vardı diyelim ama bu sene olayı değiştiren başka şeylerin de olduğunu açık görüyorum. Tabii, sudaki kirlilik şu anda ve daha önce de ölçülüyor, ölçüm yapan kurumlar var; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da ölçüyor, belediyeler de ölçebiliyor, çok rahatlıkla denizdeki su örneklerini alabiliyor, herkes alıp değerlendirebiliyor. Yani bence konunun odağına veriyi koymak lazım, veri olmadan bilgi olmaz, bilgi olmadan da fikir olmaz diyoruz; öğrencilere de bunu öğretiyoruz derslerde. Konuşmadan önce, bu işle ilgili denizden su örneklerini alıp kirliliği tescillemek lazım yani "Şu kadar kirlilik var da onu ilan ediyorum, suçluyorum veya müsilaj buradan geliyor." demek lazım. Sudaki kirliliğe bakmadan, sudaki oranlara bakmadan nasıl olur bilemiyorum. Çünkü daha önce, 2007'de, 2008 civarında çıkan müsilajla ilgili deniz biyoloğu arkadaşların yayınlarında nedenleriyle ilgili çok yorumlar var. Mesela, ilginç yorumlardan bir tanesi de denizanalarının yoğun şekilde olduğu dönemde ölmesi ve ortaya çıkan besinler. Yani şimdi bu tip olaylara bakmadan, sadece olayı bir noktaya odaklamak bence çok doğru bir yaklaşım olmaz. Dediğim gibi, çok parametreli, çok disiplinli bir olayla karşı karşıyayız; işin içinde meteoroloji var, kirlilik var ve balıklar var. Hiç konuşulmayan bir şey var; vahşi balık avlanması. Balıklar sudaki fitoplanktonları tüketiyor, eğer balık olmazsa... Bu şeye benziyor; ormanlardaki bir canlının yok edilmesi, kuşların olmaması tırtılların artmasına sebep oluyor gibi bir döngüye giriyor. Her şeyin kararında olmasıyla ilgili.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Bir besin zinciri.

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. TAŞKIN KAVZOĞLU - Besin zinciri yani Marmara'nın içindeki besin zincirindeki bozukluk da bunun sebebi olabilir. Onu ama ben değil, o konuda uzman hocalarımızın ortaya koyması lazım diye düşünüyorum. Sadece bir tespit değil, sadece fikir; evet, hocalarımın uzmanlık alanı, benim değil. Ama Marmara'daki besin zincirine de bakmak lazım, bence orada da bir bozulma var.

MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Teşekkür ederim.